Matematik bende bir tutku... Hâlâ fırsat buldukça çözmeye çalışırım, problemleri… Sınıflarımda, “ilk beş” arasında olmasam da, “ilk on” arasında olduğumu rahat söyleyebilirim. Bu tutkunun oluşumunda, müthiş zeki, müthiş hafıza sahibi merhum babam olmak üzere, matematik hocalarımın etkisi büyük.
***
Sık sık verdim, matematik hocalarım açısından çok şanslıyım. Sümer Orta birde Bulgaristan göçmeni İdris Çelikbilek hocamızdı. Aksaktı, bastonla gezerdi. Hiç unutmam altın dişi vardı. Orta iki de Şükrü Özkul… Şükrü Hoca çok güzel ders anlatırdı. Aslen Develiliymiş. Gesi Orta Okulu müdürlüğünden gelmişti, Sümer’e…
***
Üçüncü sınıfta, eşsiz öğretmenimiz Talaslı Ahmet Eşel idi… Kayseri Lisesi’ne gelince şansımızdan Saadettin Ergeneci hocamızdı. Çok güzel ders anlatırdı… Lise iki de Ahmet Kargıcı. “Sıfırcı Ahmet” de denirdi. Fena ders anlatmazdı. Tabii, diğerleri gibi değildi. Nihayet Lise sonda Hocamız, Hilmi Kurtoğlu.
***
Tekrar ediyorum, matematik hocası açısından çok şanslıydım… Bir problem çözerken, hâlâ gözümün önüne Eşel, Ergeneci ve Kurtoğlu gelir. Yazarken Kâzım Yedekçioğlu hocamın geldiği gibi, Hepsi, rahmeti rahmana kavuştu. İnanın özlemle anıyor, şöyle bir sohbet yapmak istiyorum. Çok şükür, Eşel ve Kâzım hoca ile sohbet etme fırsatı buldum, zaman zaman.
***
Hilmi Beyin, bir anlamda asistanıydım. Tahtayı güzel kullanır, güzel yazar, güzel şekil çizer, hocamızın yardımı ile konu sonrası, örnek problemleri çözerdim. Aynı zamanda sınıf mümessiliydim… Kızı, İngilizce hocası Nermin Belirgen (Kurtoğlu) da sınıf arkadaşımdı.
***
İngilizce hocamız “Barış Gönüllüsü”, (Kortüs Miles) idi. O Türkçe, ben, yeterince İngilizce bilmezdim, yazılılarda Nermin’in yanına otururdum. O yardım ederdi.
***
Hilmi hocamızın hayat hikayesi, bir köy çocuğunun hikayesi… Binlerce benzeri var. Aslında, ‘Mustafa Kemal Türkiyesi’nin; “Cumhuriyete kol kanat geren” bir neslin hikayesi… Nermin, telefonda anlatınca, “yazsana bu hikayeyi”, dedim. Aslında benimkisi bir methal oldu. Umarım, Nermin, devam eder.
***
Hocamız, okuma yazma öğrenince ümmi babası; “daha fazla okumana gerek yok, benim mektuplarımı okur yazarsın, artık!” demiş. Rahmetliye bunu söyleten; on yılı aşkın süren askerlikte, ailesine, kendi el yazısı ile bir mektup gönderememenin acısı…
***
Eşi Makbule Hanım, aynı köyden… Ağa çocuğu… Üçe kadar okumuş, “Hükümet zoru” ile. Zaten, köyde dört ve beş yokmuş. Babasını yakın köylerden herkes bilirmiş. Makbule Hanım merhum Yılmaz Gavremoğlu’nun dayısının kızı. Eşinin dedesi Torun ağanın Kayseri’de hanı ve oteli var. Yıldızhanı ve Yıldız Oteli… Eşinin babası, medrese tahsilli. Nermin’in ameleri de tahsilli. Ailenin bir kızları da Alaybeyler’e gelin gitmiş.
***
Aslında Hocamız ve ailesinin hayatını tam yazabilmek, önemli olan. Ben bir parantez açtım, bir giriş yaptım o kadar… Nermin’in bana gönderdikleri ile yetindim. Düşünebiliyor musunuz, 1930 yılında Kamber Köyü’nde doğuyor. İlk üçü köyünde bulunan ilkokulda, dört ve beşi Tavlusun da... Bu, tüm köy çocuklarının ortak kaderi, küçük yaşta gurbet ellerde okumak.
***
Ortayı Kayseri Lisesi’nin orta kısmında okuyor ve devam ediyor. Lise iki de on yedi yaşında evleniyor… Dört çocuk sahibi… Nermin İngilizce hocası, Maden Y. Mühendisi Osman (İTÜ), vefat etti. Nurten ve Nevbahar… Onlar da üniversite mezunuymuş, Nermin söyledi.
***
Osman Lise’de bizden sonraydı. Çalışkan bir öğrenciymiş. İTÜ Öğrenci Birliği Başkanı Harun Karadeniz, “Olaylı Yıllar ve Gençlik” isimli kitabında Osman’dan söz eder… Devrimci kanattanmış. Bir müddet gözaltına alınmış. Kodese atıldı mı? Bilmiyorum.
***
Lise sonrası Hocamız, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi matematik bölümü. Tabii, çok zor bir tahsil… Kolay değil matematik bölümünü okumak ve bitirmek.
***
Sıkı durun, “dört yıllık okulu üç yılda bitiriyor”. Hocalarından birisi de ünlü Matematikçi Cahit Arf… Cahit Hoca, bu parlak öğrencisini Amerika ya götürmek istiyor… Ama Hilmi Hoca, ülkesini tercih ediyor. O nesilde, idealizm pik noktada. Çorak Anadolu’ya bir damla da su verebilmek başlıca amaçları.
***
Sivas ve Kayseri liselerinde öğretmenlik. Bakanlık Başmüfettişliği derken vefat ediyor, yetmiş yaşında. Demek ki yıl, 2000…
***
İzninizle bir anekdot anlatacağım. Lisede bizden bir yıl önce mezun olan İnş. Y. Müh. Mehmet Ali Hasnalbantların da hocasıydı Hilmi Bey… Bir sohbetlerinde şunu söylemiş: “Çocuklar şunca yıllık öğretmenim, Nuh Nadi Bakır gibisini okutmadım!” demiş.
***
Benzeri bir sözü Ahmet Eşel Hocamızdan da işitmiştim, “Hocam, unutamadığın bir öğrencin kim idi?” diye sorduklarında, o da Nuh Nadi Bakır demişti… Nadi’nin de Sümer Orta’dan hocası olur. Nadi de Sümer Orta’da bizden bir yıl öndeydi.
***
Bu vesile ile şehrimizin yetiştirdiği, ender inşaat mühendislerinden (ODTÜ ve TEXAS Üniversitesi) Nadi’ye de selam gönderiyorum, bu vesile ile. Onun da çok enteresan tahsil hayatı var. Mutlaka yazılması lazım. Hem orta ve hem de üniversitede, sınavlara, “Pelikan dolmakalem” ile girerdi. Müthiş bir özgüven… Dönem birincisi, ODTÜ’de… Futbol oynar (GS’lı), güzel yazı yazar, güzel şarkı söyler, güzel resim yapar. Dalyan gibi, yakışıklı… Tam dört dörtlük. Daha ne söyleyeyim.
***
Lise’de üç yıl öğretmenliğini yapan Hilmi Hoca’yı, Kayseri’nin hafızası, inanılmaz derecede entelektüel Mak. Müh. Suat abiye (Hastorun) sordum. Çok sevilen ve çok saygın bir hoca olduğundan; Sivas’ta öğrencilerinin sitayişkar bir biçim de söz ettiklerini söyledi. Suat abimiz, uzun yıllar Sivas TCDD’ye işletme müdürlüğü yapmıştı. Suat abi de seksen beşinden gün almaya başlamış. Pırıl pırıl bir hafıza ama yaşı gereği, hastalıkla boğuşuyor. Şifalar diliyorum.
***
Hilmi Hoca çok espri yaparmış… Bir soruya öğrenci cevap veremeyip, kıvranmaya başlayınca; “Allah’tan desene oğlum!”, demiş. Yine, yarı omuzunu duvara yaslanmış, yarısı sırada oturan öğrenciye; “Maşallah, Cıngıllıoğlu kahvesinde oturuyorsun!”, demiş.
***
Yukarı da söylemiştim. Nermin, Lise sonda sınıf arkadaşımızdı. Lise’nin, Merkez Bankası ve Kiçikapı’ya bakan, köşe başında bulunan 6 Fen C idi. Kırk bir kişiydik. Altı kız arkadaşımız vardı. Nermin Kurtoğlu (Belirgen, İngilizce Hocası), Sezin Göçmengil (Ersin, Eczacı), Sevim Özbay (Doktor), Fiğen Uğur (Sağlam, Doktor), Ayfer Çakıroğlu ve A. Alpogan.
***
Sezin, Nermin ve Fiğen ile fırsat buldukça görüşürüz. Diğer arkadaşlarımız ne durumda, ne halde bilmiyorum.
***
Nermin, şimdi yerinde yeller esen Etiler İlkokulu’nu bitirmiş. Kız Ortaokulu, Kayseri Lisesi derken Gazi Eğitim, Hacettepe… Kayseri Lisesi, Ankara Ticaret Lisesi, Erciyes Üniversitesi’nden öğretmenlik ve emeklilik. Emeklilik sonrası Antalya Koleji ve Antalya Akdeniz Koleji…
***
Evet… İşte böyle… Kısa da olsa, bir öğretmenimin hayat hikayesi… Dostlar siz de yazın. Sizden ancak bu kalır.