FARUK ERGAN

Tarih: 14.06.2024 13:26

HER ZAMAN MUTLU OLAMAZSIN

Facebook Twitter Linked-in

En zengini, en fakiri, siyasetçisi, bürokratı, gazetecisi, öğrencisi, işçisi, çiftçisi, köylüsü, istisnasız herkes her an mutlu olabilmek için koşuşturuyor. 

Doyumsuz, görgüsüz ve açgözlü olanların mutlu olmaları veya elindeki ile yetinmeleri zaten mümkün değil. Onların eli hep bir başkalarının cebinde, maddi karşılık ve rüşvet almadan yaşamayı denemedikleri için veya küçük şeylerden mutlu olma hazzı alamadıkları için mutluluk anlayışları insan olmakla ilişkili değildir.
Evlenirsin, çocuğun olur, büyütürsün, iyi bir okulda okutursun, mezuniyetini kutlarsın ve mutluluktan havalara uçarsın. 

Mürvet’ini görmek istediğin çocuğun nereye başvurmuşsa eli boş dönmüştür. İyi bir iş, iyi bir eş, geniş bir çevre edinememiş, girdiği sınavlarda başarılı olmuş ama mülakata takılmış, ülkeye ve yöneticilere güveni kalmamış, yerdeki karıncadan kıskandığınız evladınız karamsar ve yaşamaktan tat almıyorsa nasıl mutlu olacaksınız? 

Birlikte hayal kurmaya başlarsınız, son zamanların moda ve zorunlu düşünce biçimi olan Ecnebi ülkelerden birine yerleşme planlarınız gün yüzüne çıkar, Cumhurbaşkanımızda kerhen izin verdi, “giderlerse gitsinler, kalanlarla yolumuza devam ederiz” demişti. İnişin çıkışı, çıkışın inişi olduğu gibi mutluluğun alternatifi de arada bir mutsuz olmaktır. Zira birlikte yaşamak zorunda olduğun özelin, dostların, aile fertlerinden bazıları zaten sana bu imkanı vermezler, her zaman mutlu olamazsın.
Mutluluk; İrfanla, bilmekle, bilinçle, sevmekle, iletişim ve empati kurmakla, doğaya ve insana saygı duymakla, diğer tüm canlıların yaşam hakkı olduğunu bilmekle ve yardımseverlikle elde edilebilir. 

Bazılarının yatarak veya yalakalık yaparak elde ettikleri serveti ve mutluluğu, bunlardan neyim eksik ben de yapabilirim dersen, yapamayacağın için ömür boyu mutsuz olursun. 

Başkalarının mutluluğunu istemek insani bir duygu olmakla beraber, dostlarının ve sevdiğini söylediğin insanların var olan mutluluğunu bozmak veya yok etmek için teşebbüs etmek de gayri insani bir durumdur. 

Ahlaki davranışlar, sosyal ve toplumsal varlık olan insanın cinsiyetine bakmaksızın sorumlu tutar, aile içinde fertlerin sorumlulukları ve yapmakla yükümlü oldukları görevleri vardır. 

Birinin bir diğerini yok saymak gibi, hafife almak gibi veya kendi egolarını tatmin için başkalarını kullanma yetkileri olmamalıdır.
Mutlu kişilerin en önemli özellikleri, kendilerini hayır işlerine adamaları, sivil toplum kuruluşlarında görev yapmaları, okuma alışkanlığı kazanmaları, mütevazi bir hayat sürmeleri, başkalarının inancına ve yaşam biçimine müdahale etmeden varlıklarını sürdürmelerinden kaynaklanmaktadır. 

Mutlu yaşamak için tek cümlelik mucizevi bir formül bulunmamaktadır, fakat mutlu yaşamaya çalışan birini karanlığa gömecek gerekçeler çok fazla. 

Örneğin, beni en çok rahatsız eden devlet uygulaması ülkemizdeki göçmenlerin her türü.Çalışmalısın, yemelisin, uyumalısın, sosyal olmalısın, bunların birini yapıyorsun diye bir diğerini yok saymak olamamalı. 

İnzivaya çekilip kimsesiz yaşayabilirim, benim kimseye ihtiyacım yok demek kendini inkar etmek olur. 

Nihayetinde her zaman mutlu olamazsın, zaten etmezlerde, hele birde emekliysen, maaş almadan, Kurban kesemeden, bayram kutlayacaksan, mutluluk gözyaşı dökerek yan ağla dön ağla hacı abi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —