NEBAHAT ERDOĞAN


HER SENARYO’DA, BİR HÜSRAN!...

Aman Allahım neler oluyor? Her hafta skandal konuşmalar, şok edici sözler, Terör örgütü PKK’nın kurucu Abdullah Öcalan için sarf edilen sözleri şaşkınlıkla dinledim, inanın herkes gibi bende kayıtsız kalamadım.


Aman Allahım neler oluyor? 

Her hafta skandal konuşmalar, şok edici sözler, 

Terör örgütü PKK’nın kurucu Abdullah Öcalan için sarf edilen sözleri şaşkınlıkla dinledim, inanın herkes gibi bende kayıtsız kalamadım.

Söz aynen şöyle “İmralı’da kendisine uygulanan tecridin sonlanması”, TBMM’ye gelip Dem Parti grup kürsüsünden örgüte seslenme fırsatı” ve “ umut hakkı” vaat etti. 

Terör bitti mi ki, siz umut hakkı veriyorsunuz?

Hadi bitti diyelim, kesinleşmiş ömür boyu cezası olan mahkuma sizin tek başınıza af çıkartma yetkiniz var mı? 

Milletvekili seçilmiş can Atalay’ı keyfi içerde tutarken, terörist başına bu hak nerden doğuyor.?

Bu Türkiye Devletine yapılan en büyük ihanettir.

Böyle çıkışlara alkış tutanlar hiç mi sorgulamaz acaba? 

Geçmişte yaşanan olaylardan hiç mi ders çıkartmazlar?

Açılım süreci dediniz, barış dediniz hüsrana uğradınız.

Şimdi yine aynı hatayı yapmak için çözüm süreci diyerek önce yumuşama adı altında tokalaşmalar başladı. Bu toklaşmaların arkasında yatan neden grup toplantılarında gün yüzüne çıktı.

Hiç utanmadan, sıkılmadan TBMM’sinden  İmralı’ya çağrı!

Gelsin TBMM de konuşsun… eee yok artık… 

'İmralı canisi' dediği kişiden çözüm beklemek resmen bir akıl tutulmasıdır, yazık etmeyin bu Ülkeye 

Kininizi, nefretinizi kustuğunuz yerden umut bağlamanız acizane bir durum içerisinde olduğunuzun net bir göstergesi bu.

Neymiş efendim “Umut hakkı” içinmiş…

Kime ne için umut hakkı veriliyor Allah aşkına, bunun vebalini nasıl yükleneceksiniz?

Gerçi o kadar çok vebal aldınız ki, bunun vebalini de alsanız sizin için fark etmez.

MHP lideri grup toplantısında “Tarihi fırsat heba edilmemeli” diyerek yüzlerce, binlerce askerimiz heba edilirken neden sesi çıkmadı acaba?

İnanın bu kelimeler söylendikçe kızgınlığım kat kat artıyor.

Bu vatan için canını veren şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyorsunuz, yüreği yanan annelerin-babaların, yetim kalmış çocukların umutlarını hiç mi düşünmediniz?!...

Açılım dediniz yabancı şirketlere ormanlarımızı katlettiniz,

Din kardeşlerim dediniz sınırlarımızı delik deşik ederek milyonlarca ecnebi insanı buyur ettiniz, 

Sözde yardım kampanyaları dediniz ak denizi işletmeye açtınız,

Denize döktüğümüz yunanın, ege denizinde cirit atmalarına göz yumdunuz,

Bize bizden başka dost olmadığını bir türlü öğrenemediniz.

Sonrada tek kelimeyle “ALDATILDIK” diyerek bu milleti enayi yerine koydunuz.

Düne kadar seçimlerde muhalefete kol kola geziyorlar diyerek, montajlarla halkı inandırmaya çalıştığınız zaman, terör örgütüydü de şimdi ne oldu da umut hakkından faydalansın çağrısı yapıyorsunuz. 

Bunları söylerken hiç mi vicdanınız sızlamıyor acaba?

Bebek katiline af çıkartmak umut hakkı vermek, ince hesaplarınız için sizi ne kadar yüceltecek.

Ortada yine bir senaryo var, Saray’dan yazan belli, başrol oyuncusu MHP, figüranlar ise alkış tutanlar. 

Sizleri buna cesaretlendiren şey nedir.? 

Yazdığınız tüm senaryoların sonunda reyting sonucunda koca bir hüsrana uğradığınızı bildiğiniz halde, hala saçma sapan senaryolar yazmaya devam ediyorsunuz.

Şuna emin olun, Türk Milleti bu yaptıklarınızı asla unutmaz haberiniz olsun.

Muhalefetin yetersizliği, hatta umut hakkı vaat edenlere yeşil ışık yakması bindiği dalı kesmeye benzer.

Son seçimlerde vatandaşa güven vererek birinci parti olarak çıkmanıza vesile olan vatandaş, yapılacak ilk seçimlerde yerin dibine sokmasını da iyi bilir…

Siz yinede her senaryoda figüran olmaya heves etmeyin, biraz başrol oynamaya niyet edin derim, yoksa ömür boyu yetersi figüran olarak kalırsınız.

Sizler gündemi umut hakkı için meşgul ederken Çarşamba günü TUSAŞ’da patlama sesleri ile yankılandı…

Buyurun yaralılar ve şehitlerin olduğu bir terör saldırısı daha gerçekleşti. 

Böyle önemli bir kuruluşun güvenliğini delerek içeri nasıl girdiler, bu eylemi nasıl gerçekleştirdiler. 

Günlerdir terörist başının umut hakkı vaat konuşmalarının ardından yapılan bu saldırı çok manidar geldi bana nedense.

Bu ne yaman çelişki Milli Savunma Bakanı misliyle karşılık verilecektir diye açıklama yaptı. Diğer taraftan Öcalan’ı TBMM’ye çağırıyorlar, af istiyorlar.

Bu çağrının sonucuna hep birlikte mi katlanacağız, yoksa bununun diyetini siyasi olarak sadece sizler mi ödeyeceksiniz.

Önümüzdeki günler zor günler.

Türk milletinin zor bir sınavı daha kapıda bekliyor.

Hele hele bir de 29 Ekim Cumhuriyet bayramının şanlı kutlamaları da kapıda iken…

Eserinizle gurur duyuyor olmalısınız…