12 Temmuz 2024 tarihinde meclis başkanlığına sunulan Kanun teklifinde“Sokakhayvanları arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin; tüm kedi ve köpeklerin bakımevlerine toplatılması öngörülüyor.”‘ötenazi’ adı altında öldürmenin yolunu açan yasa teklifine imza atan AK Partili beş kadın milletvekillerimiz de var.
Ne tuhaf bir hale geldik değil mi? dünyada koruma iç güdüsü en çok kadında vardır sanırım, hayatındaki değerleri canı pahasına korur kollar, zarar gelmemesi için kalkan olur adeta. Şimdi Bu karara imza atan kadın vekillerimize soruyorum, hiç mi koruma iç güdünüz yok, hiç mi anaç duygularınız kalmadı, sokaklardan önce vicdanınızı temizleyin, gönül ruhunuzu ferahlatın derim. Resmen bir canlıyı öldürmeye “o” imzayla” emir veriyorsunuz. Hangi vicdanınız kabul ediyor bunu, yüreğinizi bununla mı ferahlatacaksınız sorarım size…
Yetersiz sayıda olan bakım evlerine, sayısını bilmediğimiz sokak hayvanlarını tıkıştırarak aynı kafeslere hapsedeceksiniz, sonra sığdıramıyoruz çok hayvan var diye uyutma dediğiniz “ötenazi” yi uygulayacaksınız. Bulduğunuz çözüm öldürmek yani öyle mi?
Bu kadar mı çaresiz kaldınız, yada beceriksizliğinizin bedelini sokak hayvanlarını öldürmekte buldunuz?
Gerçi ülkeyi yönetenler yirmi yıldır Türkiye’nin hangi sorununa çözüm buldular ki,
Üretmek yerine mal varlıklarımızı satamadılar mı?
Topraklarımızı ekip- biçmek yerine lükse kaçıp keyfi olarak ithalata yönelmediler mi?
Kendi vatandaşını kollamak yerine yabancı uyruklu insanları ucuz çalıştırma yolunu açmadılar mı?
Tedavi ve iyileştirme yoluna hiç mi hiç girmeyen iktidar;kaldı ki sokak hayvanlarını yaşatmak için çözüm bulsun en kolay yolu seçmişler işte “ötenazi” yani öldürmek…
Kayserimizde, Kocasinan ve Talas belediyelerinin yaptıkları barınak ve pati evleri örnek teşkil ediyor ve Büyükşehir Belediyesi’nin hayırsever işbirliği ile hem kediler hem de köpekler için yeni, modern ve günün koşullarına uygun ikinci hayvan barınağı hayata geçiriyor.
81 ilimizde de birazcık itibardan tasarruf ederek hayvan bakım evleri ve barınaklar yatırabilirsiniz. Nede olsa çok çalışan 5 tane müteahhitimiz var, bu kadar zor olmasa gerek, buda bir çözüm çünkü.
Aklıma takılan diğer bir konu;
Bu yeni yasaya göre;
- Kuduz tehlikesi olan, hastalıklı, saldırgan, vahşi, başıboş köpekler, belediyelerin kuracağı barınaklara alınacak.
- Hangi hayvanların uyutulacağına belediyelerin bünyesinde kurulacak veteriner hekimler kurulu karar verecek.
Buraya kadar iyi, güzel, hoş.
Peki hastanede yatan bir hasta, iyileşme süresi uzadığı veya iyileşmesi mümkün olmadığı için, ötenazi mi uygulanıyor sizce? bir canlıdan bahsediyoruz insan yada hayvan hiç fark etmez bir canlı, bu karar uyutmak değil ötenazi değil bildiğiniz “katliam”
Diğer taraftan ötenazi yapan kişilerin ruh halini göz önünde bulundurdunuz mu hiç.
Ülkenin sıkıntıları, ekonomik bozukluk, pahalılık derken zaten insan psikolojisi darmadağın olmuş birde, bir canlıyı öldürme yükünü omuzlarına yüklüyorsunuz, alın size şiddete meyilli bir birey… Kendi elinizle katiller yetiştiriyorsunuz.
Bir canlıyı öldürmek ne dinimizde yeri vardır, nede kanunda yeri var.
“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi ancak sizin gibi ümmettir. Biz o kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.”Ve unutmayın ki, kıydığınız her bir can öbür dünyada sizden hesap soracaktır.
Hayvan hakları kanununu hatırlatarak;
Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.
Lütfen kaybettiğiniz vicdanınızı bulup yerine koyun kimileri için dost, kimileri için can yoldaşı, kimilerinin de eli ayağı oluyor, o vicdanınızı yerine koyun ki, hiçbir canlının yaşam hakkını elinden almayın.
İnanın bu vebali kaldıramazsınız.