MUSTAFA CENGİZ


HAYATTAKİ EN ADİL ŞEYDİR ÖLÜM!

“Aldığımız nefes bile emanet!” Kimsenin yarım saat sonrasına garantisi yok. Zira bu sertifikalı, süreli, bir sunuş değil ilahi yaratıcıdan. Sertifika başka alanlar için geçerli, ömür için değil… Hayatta ki belki de en adil şey, yani herkesin ölecek olması. Bana göre en güzel nimetlerden de birisidir hiç kuşku yok ki bir gün veda edebilmek yalancı aleme. “Ne kazar yaşarsan yaşa akıbet gelecek başa!” Rabbim kimseyi ömür sermayesinden zarar edenlerden eylemesin inşallah.


 “Ah bir 2022 Gelse!” diyenler için nerede ise 2023 kapıda artık.

Günler deyim yerinde ise “Su gibi akıp” gidiyor.

Aslında “Geçen gün ömürden” derler.

Ne kadar doğru.

An be an sonsuzluğa doğru yaklaşıyoruz.

Bırakın gelecek seneyi, gelecek ayı, gelecek haftayı, gelecek günleri yarına kimsenin garantisi yok.

Hele hele Pandemi’nin yeniden hortladığı ve ölüm rakamlarının yine ve yeniden zirve yapmaya başladığı şu günlerde.

“Aldığımız nefes bile emanet!”

Kimsenin yarım saat sonrasına garantisi yok.

Zira bu sertifikalı, süreli, bir sunuş değil ilahi yaratıcıdan.

Sertifika başka alanlar için geçerli, ömür için değil…

O’da size kalmış durumda.

Yani nasıl yaşadığınıza ve inandığınıza bağlı.

“Bas bas paraları Leyla’ya bir daha mı geleceğiz Dünya’ya“ da diyebilirsiniz, ya da “Yarın Ahiret var. Sorgu var. Sual var. Kul hakkı var. Sırat var” da diyebilirsiniz…

Her ne kadar bizler zaman zaman unutsak ve bize bahşedilen bu hayatın bir kurgu sahibi olduğunu aklımızın ucundan bile geçirmesekte herkesin kendi kurduğu dünyasında bir yaşam standardı ve yaşam kalitesi var şüphesiz.

Bu mevzular derin mevzular.

Belki de bu hayatta tam manası ile de kavranması güç konular.

Ancak ne zamanki son nefesi verdikten sonra anlayacağız, o zaman çok ama çok geç kalmış olabileceğiz gerçeği herkes için genel bir çerçeve…

Zarar ediyoruz aslında.

Neyden mi?

Ömürden şüphesiz.

Aldığımız her yaş, geçirdiğimiz her ay, yaşadığımız her hafta, geride bıraktığımız her gün, bitmez diye düşündüğümüz her saat çoktan geride kalmış durumda.

Gelecek için hayatın neler getireceğini yüce yaratıcıdan başka kimsenin bilmesi mümkün değil.

“Gaibi Allah biliyor!”

İnsan kaderini yaşıyor.

Kaderini olmasa da en azından içinde bulunduğu şartları değiştirmek için çaba sarf ediyor.

Rızkının peşinde koşuyor her gün.

Kimi zaman helal haram karışsa da hırsının kurbanı oluyor.

Ya da santim sütun yaşıyor hayatını kul hakkına girmemek, ilahi adalet terazinin önüne konacağı günün korku ve endişesi ile kılı kırk yarıyor.

Yepyeni umutlarla uyanıyor.

Kazanmak, daha çok kazanmak için çabalıyor, çalışıyor, didiniyor, emek veriyor.

Gün oluyor kazandıklarına şükretmeyi bile unutuyor.

Gün oluyor kayıpları ile kahroluyor.

Kayıpları insani kayıplarla sınırlamamak lazım.

Anne-baba-evlat-kardeş-hısım-akraba bir bir gidiyor ebediyete.

“Rabbim sıralı ölüm nasip etsin ve kimseye evlat acısı vermesin!” en güzel dualardan birisi şüphesiz.

Maddi ve manevi kayıplarda son derece önemli.

Toplumsal bir erozyonun içinde debeleniyor insanımız.

Bir bilinmezlik, bir keşmekeş, bir karmaşa yaşıyor insanoğlu.

Ve... Bir gün bakıyor ki.

Ömrünün sonuna gelmiş.

Hayatta ki belki de en adil şey, yani herkesin ölecek olması.

Bana göre en güzel nimetlerden de birisidir hiç kuşku yok ki bir gün veda edebilmek yalancı aleme.

“Ne kazar yaşarsan yaşa akıbet gelecek başa!”

Rabbim kimseyi ömür sermayesinden zarar edenlerden eylemesin inşallah.