Hani memur ve emeklileri enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz diye her dakika tekrarlıyorsunuz ya…
Daha ne kadar ezilecekler dersiniz?
2025’te vergi, harç ve cezalar için artış oranı %43,93 -kiralar yüzde 58,51 oranında artarken, asgari ücrete yüzde 30, emekli maaşına yüzde 15,75 zammı reva gördüler bu ülkede.
Her yıl verilen yıllık enflasyon sonuçları,
TUİK verilerine göre aralık ayında yıllık enflasyon %44,38 iken,
ENAG, yıllık enflasyonu %83,40 olarak hesaplamış.
Aradaki farkı vatandaşın cebinden çalmak değil mi bu?
14 bin 469 TL’niz hayırlı olsun…
Bu saatten sonra yapacağınız sert açıklamalar, tepkiler hiçbir işe yaramayacak.
Harç bitti yapı paydos efendiler…
Ne çok yazdık emeklinin durumunu, yıllarca ülkesine emek vermiş, çalışmış didinmiş ve sonunda rahat etmek için emeğinin karşılığını alıp köşesine çekilmeyi hayal etmiştir.
Ne hayal ama…
Bırakın dinlenmeyi, köşesine çekilmeyi bile rüyasında görür bundan sonra.
Bir ekmeğe muhtaç durumuna getirildiler.
Yıllarca çalışıp didindikleri emeklerini gasp ettiler.
Emekli yemese de olur.
Emekli giymese de olur.
Emekli gezmese de olur.
Emekli nefes almasa da olur.
Emekli ölmeden mezara girdi zaten…
Emekleriyle birlikte çöpe attınız onları.
Bu insan bunu hak etmiyor, çaresizlik içinde ilerleyen yaşlarına rağmen çalışmak zorunda bırakılmaları ağır geliyor onlara.
Enflasyonu düşürmenin ağır yükünü emekli, işçi, memur, çalışan, çalışmayanın sırtına yüklendi…
Günlerce yapılan toplantılardan çıkan komik rakamlar, trajikomik bir sahne oyunu gibi oldu.
Harç bitti yapı paydos dedik ya…
Maaş şimdiden bitti…
Verdikleri harçlıklarla nereye kadar idare ederseniz artık, çünkü maaş şimdiden bitti, yapı onlarda kaldı.
DEML’E YATIP, DEM’LE KALTINIZ…
Hayli sıkıntılar içinde geçen2024 yılı hüsranla da bitti.
Maaşlara yapılacak rakamlar açıklanınca 2024 yılının son golü atılmış oldu.
Bunun yanı sıra siyasette hayli hareketli geçti 2024 yılında…
Belediye borçları, görevden almalar, kayyım atamaları derken…
En dikkat çekici olanı ise MHP liderinin Öcalan çıkışı olmuştu.
İktidar ülkenin acil sorunlarını bir kenara bıraktı, Suriye ve Öcalan’ı kurtarmaya soyundu.
Terör belası yüzünden 40 bine yakın vatandaşımızı katleden Öcalan’ın meclis kürsüsüne davet edilmesi, hem şaşkınlık, hem öfke ve sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü…
Bir kez daha aday olmak için, terörden medet ummak ne kadar acı bir durum ülkemiz için.
Öcalan’ın istekleri doğrultusunda “ne istedilerse verdik” sözünü bir daha kaldıramaz bu ülke çok ağır bedeller ödenir.
Vatani görevi için, ya da mesleği gereği ülkesine hizmet etmiş vatandaşını göz ardı edip, bu topraklara hain pusular kuranları göz önünde tutmanız şehitlere ve şehit ailelerine yapılan en büyük ihanettir.
Bunun vebali omuzlarınızdadır. Bu vebali kaldırabilir misiniz, yoksa altında ezilir misiniz zaman gösterecek.
Fakat bu yükü kaldırmak o kadar kolay değil bilesiniz.
İşinize geldiğinde terörle yatıp, terörle kalkıyor…işinize gelmediği zaman “bu muhalefet var ya muhalefet terörle kol kola geziyor.” diye feryat ediyorsunuz.
İnanın ödül alacak senaryolar ve oyuncularla “Oscar’a aday olabilirsiniz.
Film adı ise “DEM’LE BİR YOL”
“DEM’LE ÇAY MOLASI”
Hazırsanız başlıyoruz…
Ve… Kamera… Motor…
