KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 10.11.2024 13:02

HALKIN YANLIŞ TERCİHİ!

Facebook Twitter Linked-in

İsmi lazım değil, bir polemiğe de girmek isterim. Kendilerini de çok severim. AK Parti ileri geleni, bir dostumuz;“Vatandaş 31 Mart seçimlerindeki yanlış tercihlerinden dolayı rahatsız olduğunu göstermeye başlıyor;‘Ben niye hata yaptım?’ deme yolunda değişimi olduğunu hissediyoruz” demiş, Kocasinan İlçe kongresinde. (Basından)

***

Büyüğümüz, “halkın yanlış tercihinden, hata yaptığın ikrar ettiğinden” söz etmiş. Haksız değiller… Doğru söze ne denir? Yirmi iki yıldır halk hep doğru tercih yaptı ama 31 Martta bu yanlışlığa düştü. Olsun, “yanlış hesap Bağdat’tan dönermiş”.

***

Kendileri teflon tava misali… Yirmi iki yıllık iktidarlarında, hiç kusur ve kabahatleri yok. Hep doğrusunu yaptılar. Mesela mı?

***

Bu ülkede aç, açıkta kalan ve fukara kalmadı. Sosyal güvenlik yardımları neredeyse sıfırlandı. Emekliler maaşları ile refah içerisinde, her yılFrengistan’ı dolaşıyor, artanla da ev, araba, arsa alabiliyor. Askıda ekmek, askıda yemek, çöpten yiyecek toplamak, çok gerilerde kaldı. O, “eski Türkiye”’deydi.

***

Çok duymuşsunuzdur, Frengistan’ı görüp gelenlerden: “Gezdik Frengistan’ı gördük virâneler; gezdik şarkı gördük kâşâneler!”, sözünü, sık sık yurt dışına giden bizim emeklilerden.

***

İsterseniz meselalara devam edelim: Cumhuriyet’in yüzüncü yılında kişi başına gelirimiz 25 bin dolar, milli gelirimiz 2 trilyon dolar, ihracatımız 500 milyar dolar; elektrik üretimimiz 500 milyar kWh oldu. Dünyanın “ilk on” ekonomisi arasına girdik.

***

Borç, hayatımızdan çıktı gitti. Bütçe ve cari açık diye bir şey kalmadı. Faiz maiz ödemiyoruz artık. “Faiz neden enflasyon sonuç teorimiz!”, ülkelerin dikkatini çekti. Çoğu ülke uygulamaya başladı.

***

Ahali, hastane kapılarında beklemiyor, varır varmaz hizmet alıyoruz. İsteyenler rahat rahat özel sağlık kuruluşlarına gidebiliyor. Yine yurt dışına giden doktor kalmadı. Gidenler de geri dönüyor.

***

Yurtsuz öğrenci, aç yatağa giren, okula aç giden öğrenci kalmadı. Okullarda hijyen sorunu yok. Yurt dışına öğrenci gitmez oldu, aksine yurt dışından dönüşler başladı. 

***

Sosyal, ekonomik, beşeri kriterlerde, dünyanın ilk on ülkesi arasındayız. Özgürlükler, hukukun üstünlüğü, demokrasi o kadara gelişti ki, insanlara bol geliyor artık. Sabahları, sabah namazı vakti kapımızı çalanı, “sütçü” olduğundan da eminiz… Hapishanelerimiz nerdeyse, sinek avlıyor. Çocuk suçları sıfırlandı, kadınlar sokak ortasında öldürülmez oldu.

***

Komşularımızla, “sıfır sorunlu” olduk. Birliktelikler kurduk, insanlar rahatça gidip geliyor. Terör diye bir şey kalmadı. Dünya devleri arasına girdik. Dünya siyaseti, bizsiz konuşulmuyor artık.

***

Yani, özetle, 2002 Parti Programı’nda, AK Parti’nin verdiği, “3Y”yi kaldıracağız sözü hayata geçti, bu ülkede “yasaklar, yolsuzluk ve yokluk” kalmadı.

***

Ama nedense, 31 Martta muhterem ahali yanlış tercih yaptı, AK Parti’yi ikinci duruma düşürdü. Olsun, aradan altı ay geçti, ahali, “yanlış yaptığı tercihin farkına vardı!”. Tekrar AK Parti’ye teveccüh etmeye başladı. 

***

Baksanıza, İyi Parti Kayseri MilletvekiliDursun Ataş bile “yanlış tercihini” anladı, doğru yolu buldu. AK Parti’ye geçti.

***

Büyüğümüz haksız değil. “Hafızayı beşer nisyan ile malulmüş!” Ama yanılgısının erken farkına vardı. Hatasını anlamaya ve düzeltmeye başladı. 

***

Hal böyle olunca, bu fırsatı kaçırmamak; hemen erken seçime gitmek lazım. Hem muhalefet de istemiyor mu? Bu sayede hem muhalifler sandığa gömülür ve hem de “Yerli ve milli anayasanın” yapılmasının önündeki engeleler kalkmış olur.

***

Vallahi de billahi de böyle fırsat, bir daha böyle fırsat ele geçemez. Benden söylemesi, benden anımsatması.

***

Yanlış mı söylüyorum, yoksa Büyüğümüzün sözlerini yanlış mı anladım?

***

Bu cümleyi, bizim Gazete, Gerçek Haber’den aldım. Diğer yerel gazetelerde de var. Okuyunca çok duygulandım. “Nereden nereye!”, dedim.

***

İskembili, tel dolaplı, buz dolapsız, çamaşır makinesiz, televizyonsuz, etin çengelle kuyuya sarkıtıldığı günler, idare lambaları, içinden talaşın çıktığı kuyudan içtiğimiz sular, “soğuk su lastikli” ayaklarımız, mahalle çeşmelerinde yıkanan “boklu”çamaşırlar, bağlara at ve eşekle gittiğimiz “cılga yollar”, ahır sekileri, “yapmalar” daha neler neler aklıma geldi.

***

Yani, AK Parti öncesi, “Eski Türkiye!” Hakikaten, yaşayan bizler olmasa, Sayın Büyüğümüzün ne dediğini anlamak çok zor. 

***

İşte efendim, ben de yaşadığımız günleri, “eski Türkiye’yi”, anımsatmak istedim. Vesile olduğu için Büyüğümüzede teşekkür ederim. Sağ olsunlar, var olsun. Allah başımızdan eksik etmesin. Gerçekten, ben de yanılanlardan birisiyim. Hemen sandığı getirsinler, yoksa gününü beklersek, belki ömrüm yetmeyebilir. Şöyle bir huzur içerisinde oy kullanmak isterdim. Huzur içerisinde terk-i dünya ederim

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —