KADİR DAYIOĞLU


GÜNAYDIN

"Güle gûş ettiremez yok yere bülbül inler Varakı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler".


Kartalkaya otel yangınında yetmiş sekiz; Soma’da madende üç yüz bir, Orman yangınında on kişi ölüyor; mağarada biriken gazdan on iki asker şehit oluyor. Kimsenin umurunda değil. 

***

Rakam az olduğu için, pek duyulmuyor, iş kazalarında, trafik kazalarında ölenlerin haddi hesabı yok. Ne bir “istifa” ve ne de bir “özür” var, devleti yönetenlerde… İnsan, bu kadar ucuz mu? Bilemiyorum.

***

Tabii ormanlar yanıyor, piyasalar da… O nedenle cebimiz yanıyor. Elini cebine sokmak mümkün değil. Geçim, aslanın ağzından, midesine indi. Bizim gazete de, Mehmet Yılmaz dostumuz güzel bir haber yaptı. AK Partililerin toplumdan nasıl uzaklaştıkları; nasıl koptukları ile ilgili güzel bir örnek.

***

Örneği, okuyunca aklıma bir fıkra, bir de gerçek bir olay geldi: Hoca efendi vaaz ediyor. Bir yerinde; “Yahudiler, İsa efendimizi öldürdü!”, diyor… Bunu dinleyen Temel, camiden çıkıyor, eline bıçağı alıyor, Yahudi komşusuna saldırıyor; “Vay, siz İsa efendimizi nasıl öldürürsünüz?”

***

Komşunun tepkisi; “arkadaş, yanlış anlamışsın. Olay olalı bin yıl oldu!”. Temelin cevabı; “ya öyle mi, ben yeni duydum!”

***

Diğeri, ikinci harpte ormana saklanan Japon asker, yıllar yıllar sonra saklandığı yerden çıkıyor. İlk rastladığına; “harp bitti mi?” diyor.

***

Katıldığı bir TV programında; “20 liralık ilacın 200 lira olduğunu duyunca şok oldum. Geçenlerde bir kere daha alayım dedim, 250 TL olmuş!”. diyen AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı'ya tepkiler peş peşe gelmeye başladı. İkisini veriyorum.

***

Tek başına muhalefet, CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt; “Cıngı'nın midesi yanana kadar enflasyondan haberi yokmuş. Uzayda yaşarsanız şok olursunuz. Yere İnin Yere. Millet Ne Halde Görün” dedi.

***

Umarım, DP’den geçen Enginyurt ve Dr. Salih Uzun’u, CHP, seçimlerde liste dışı bırakmaz. Yukarıda Allah var, Uzun da güzel muhalefet yapıyor. 

***

Enginyurt devam etmiş: “Sen kiralardan haberdar mısın? Sen hiç son günlerde kiraz aldın mı kiraz? Kaç lira olduğunu biliyor musun? AK Partili vekil efendi, sen fakirin evine et girmediğinden haberdar mısın? AK Partili vekil efendi, millet çocuğuna süt alamıyor, bez alamıyor. … diyorsun ki ilaç 20 liradan 200 liraya çıkmış. Siz Türkiye'yi yönetmiyorsunuz. Siz uzayda yaşıyorsunuz. İnin artık uzaydan aşağı. Burası Türkiye, gerçekleri görün."

***

Tabii, çok sıkıntılı günlerinde Kayseri’de, partiyi yüklenen ama şimdi unutulan, CHP Kayseri eski İl Başkanı Ümit Özer; “20 liralık ilacın 200 lira olduğunu duyunca şok oldum” diyen Cıngı'ya tepki gösterdi. Özer, “Günaydın sayın vekil, memlekete hoş geldiniz” dedi.

***

Devam ediyor Ümit Hanım; “Güler misin ağlar mısın? Biri gidiyor biri geliyor, ama söylem ve zihniyet hiç değişmiyor. İşçinin, emekçinin haliyle alay ediyorlar. Vatandaş o şokları yıllardır yaşıyor, ay sonunu zor getiriyor. Halktan kopuklar, gerçeklerden çok ama çok uzaklar! Yaşanan sıkıntılardan bihaberler. Çarşı pazara çıktıkları gün gerçeklerle yüzleşiyor, böyle de 'neşeyle' sanki çok komikmiş gibi [TBMM’de] gülerek, itiraf ediyorlar. O yüzden halkın içine çıkamaz oldular. Her zaman söyledik, yine söylüyoruz; saraydan bakanlar ve sadece saraya bakanlar gerçekleri göremez, bilemez. Bu da bir başka kanıtı, bu da gerçeği tokadı” diye konuştu.

***

 

Değerli büyüğümüz, Mustafa Elitaş, müjde vermiş. Anlaşılan, yıllardır hiç müjdesini duymadığımız Elitaş, “müjde kuyruğuna” girdi. Kayseri, Nevşehir üzerinden, Niğde-Ankara otoyoluna bağlanacakmış.

***

Tamam bağlanacak da, haberin devamını okuyunca, daha yapılacak çok iş var. Büyüğümüz devam ediyor: "Kayseri Otoyolu Ön Proje Danışmanlık Hizmet Alımı İşi, ÇED raporu hazırlanması ve fizibilite etütlerinin yapılması da dahil olmak üzere ihale edilmiştir. İhalenin ön yeterlik aşaması, teknik ve mali teklifler aşaması Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından neticelendirilmiş olup; proje çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanması hedeflenmektedir.”

***

Yanlış mı anladım? Bilemiyorum. Daha, “fol yok yumurta yok” ortada. Önce ÇED hazırlanacak. Doğru, zira yüz kilometreye yakın hat, turizm ve korunması gereken bölgeden geçiyor. Ya, ÇED raporu “olumlu” çıkarsa ne olacak? Sonra, “fizibilite” (Yapılabilirlik) raporu hazırlanacak. Ya “fizibil” çıkmazsa?

***

Diyelim ki, bunlar da bir sorun çıkmayacak. “Ön proje” (avan) projesi ihaleye çıkacak. Biliyorsunuz, “avan proje”, uygulama projesinin ön hazırlık çalışması. Bu kabul edilecek. Sırf bu aşama iki yılda bitmez.

***

Sonra ihaleye çıkılacak, muhtemelen, “uygulama projesini” yüklenici yapacak. Bunu idare kabul edecek. Tüm bu hazırlıklar, üç-dört yılda bitmez. Tabii, kamulaştırmalar nasıl yapılacak? Bunun için para var mı?

***

Diyelim ki, kazma vuruldu, finansman sıkıntısı olmadığı sürece, doksan sekiz kilometre ana ve on iki kilometre bağlantı yollarının bitimi, üç-dört yılda bitmez.

***

Yani, Elitaş’ın “müjdesini” verdiği yol, on yıldan önce bitmez. Ama yaşım gereği, bu yolun açılışını ben göremem; kimler görür bilemem. Fakat, bildiğim bir şey var, tıpkı hızlı trende olduğu gibi, sandık öncesi, göstermelik temel atılacak, dualarla. Balonlar ve havai fişekler atılacak…

***

Bu fakir, yıllar yıllar öncesi, Niğde-Ankara otoyolunun gündeme geldiğinde, akabinde ve detayında temeli atıldığında, bu konuyu çok kez gündemine taşımıştı. Kimsenim, özellikle iktidar mensuplarının “gıkı çıkmamıştı!” 

***

Evet…

"Güle gûş ettiremez yok yere bülbül inler

 Varakı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler". 

***

Karamanlı Seyyid Mehmet Kâmî’ye ait olduğu söylenen dizelerin anlamı şöyleymiş: “Bülbül, içindekileri güle duyurabilmek için çırpınarak şakıyor!.. Ama boşuna! Çünkü şimdiki zamanda artık dostluk ve vefa sayfasını okuyan da yok, dinleyen de!.." 

***

Meraklıları için küçük bir not: Divan şairi Kâmî ((d. ?/? - ö. 952/1545-46), Şeyh Cemâl-i Halvetî'nin erkek kardeşinin oğlu. Amcasına, intisap etmiş; Halvetiye’den…