Biraz ironik oldu değil mi?
Ama ne yapalım Türkiye gerçekleri sanırım bunu gerektiriyor.
En acı tablolar karşısında bile insan farklı düşünebilmeli değil mi?
Hayat size bunu öğretiyor zira.
Derdimiz dini manada bir bayalığa kaçmak değil haşa.
Ne diyor bazı hocalar, “Zammı Allah yapıyor!”
Ekonomist Aziz Çelik diyor ki: TÜİK dalga geçti!
Milyonlar enflasyonun altında ezildi! 6 aylık resmi enflasyon yüzde 24,73 Peki, kim ne kadar zam alacak?
Resmi enflasyonun üstünde zam alan kimse yok ama milyonlarca işçi, memur ve emekli enflasyonun altında ezildi!
İşte işçinin, memurun ve emeklinin Temmuz 2024 zam oranları: Asgari ücretle çalışanlar yüzde 0 zam! Kök aylığı 8 bin liranın altında olan işçi ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 0 zam!
Kök aylığı 9 bin lira olan emekliler yüzde 12,3 zam Tüm memurlar yüzde 19,3 zam (enflasyonun 5,4 puan altı). Ve Tüm memur emeklileri yüzde 19,3 zam! (enflasyonun 5,4 puan altı)
İNANILIR GİBİ DEĞİL…
Malum Ocak ve Temmuz zam ayları.
Bu kadar gözünü Asgari ücret ve Emekli maaşı için devletin resmi kurumlarına dikenler için yine ve yeniden büyük bir hayal kırıklığı daha.
Üç farklı kurumdan size Enflasyon rakamlarını veriyorum.
Önce devletin resmi kurumu TÜİK.
Aylık % 1.84, Yıllık, % 71,60
Ardından İTO rakamları.
Aylık % 3.42, Yıllık, % 82,14
Son olarak ENAG rakamları.
Aylık % 4.27, Yıllık, % 113,08
Rakamlar böyle.
Yorum sizin.
FİYATLAR UÇMUŞ DURUMDA…
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin’in bu konuya dair değerlendirmesi ile devam ediyoruz:
TÖK-AR tarafından hazırlanan, 2024 yılı ilk altı ayına ait temel gıda maddelerindeki dur durak bilmeden yaşanmakta olan fiyat artışlarına yönelik araştırma sonuçlarını değerlendirerek, beş zincir markete ait 23 farklı temel gıda maddesinin fiyatlarında gerçekleşen artışların, açıklanan enflasyon oranıyla kıyaslanmayacak şekilde ölçüsüz bir biçimde artarak devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin artık temel gıda maddelerine ulaşamadığını, yaşanmakta olan sefaletin kabul edilemez olduğunu belirterek, emekli ve çalışanların gelirlerinin, fiyat artışları karşısında hızla eriyerek yok olduğunu, ortaya çıkan derin yoksulluğun toplumsal bir sorun haline geldiğini, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Türkiye'de açlık seviyesinin altına gerileyen asgari ücretin düşük olmadığını iddia ederek, asgari ücrete ve emekli aylığına zam istemenin popülizm olduğunu söylemesi tüketicinin aklıyla dalga geçmektir.
Bu tür yaşamın gerçekleriyle örtüşmeyen çıkışlar yerine, zaman geçirmeden gerekli önlemelerin alınarak öncelikle tüketicinin alım gücünün yeterli bir biçimde arttırılmasını ve fiyat artışlarının, gerek üretim sürecindeki girdi fiyatları, gerekse fırsatçılardan kaynaklı fiyat artışlarına DUR demenin artık bir gereklilik değil yaşamsal bir zorunluluk olduğunu belirttiği açıklaması aşağıdadır.
“DAĞ FARE DOĞURDU”
Yine, Yeniden “Dağ Fare Doğurdu” diyerek tablonun devamına dair değerlendirmesi ile devam eden (TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin’in tespitleri şöyle;
6 aylık enflasyon %24,73 - Fiyatlar %40-50-60-80 !!!
Peki şaşırdık mı?
Ne mümkün!...
2024 yılı 01 Ocak-30 Haziran döneminde;
Ülkemizde yaşanan fiyat artışları 31 Aralık 2022 itibariyle artık kontrol edilemez bir hale gelmiştir.
Başta akaryakıt ürünleri olmak üzere, tüm enerji kaynaklarına yapılan fahiş orandaki zamların, tüm üretim ve tüketim süreçlerine yansıması kabul edilebilir değildir.
Yapılan fiyat artışları yanında fırsatçılar tarafından değişik bahanelerle yapılan spekülatif zamlar tüketiciyi tüketmiştir.
Özellikle akaryakıt ürünlerine yapılan zamlar her defasında fiyatlara yansıtılmakta olup, akaryakıt ürünlerine yapılan indirimlerin ise, ürün fiyatlarına indirim olarak yansıtılmaması ve yeniden yapılan fiyat artışları Tüketici Örgütleri Konfederasyonu araştırma merkezi (TÖK-AR) olarak yaptığımız çalışmalar sonucu, 2021 yılında başlayarak, kronik hale gelen fiyat artışları, her geçen gün tüketicinin alım gücünü yer ve yeksan etmiştir/etmektedir.
Yarınımıza ve çocuklarımızın geleceğine ilişkin kaygımız giderek artan oranda devam etmektedir.
2024 yılının ilk 6 ayında, 5 zincir markette, 23 farklı tüketim maddesini aylık olarak kayıt altına aldığımız fiyatların ölçüsüz ve kontrolsüz bir biçimde artarak devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin artık temel gıda maddelerine ulaşamadığını ve idarenin aldığınını açıkladığı önlemlerin son derece yetersiz kalması sonucunda bir beslenme krizine dönüştüğüne tanık oluyoruz.
Ülkemizde yoksulluğun/açlığın geldiği noktayı çok net yansıtan, askıda ekmek, askıda yemek ve askıda kırtasiye uygulamalarının ardından Balıkesir'de bir esnaf tarafından "askıda dondurma" uygulaması başlatılması çocuğuna bir top dondurma bile alamayan annelerin durumunu oldukça net yansıtmaktadır.
TÖK-AR ın çalışması olan, Tüketicinin olmazsa olmazı olan temel gıda maddelerinin 2024 yılı ilk 6 aylık fiyat artışlarına baktığımızda, Kuru fasulyenin %82, Kaşar peyniri % 58, Beyaz peynir % 214, Sucuk % 94, Tavuk % 94, Süt% 60, Tereyağı% 46, Pirinç% 52, Bulgur % 60, Mercimek% 38, ve Kıyma’nın % 53, oranında arttığının, listedeki diğer temel ürünlerin artışının değişik oranlarda olduğu görülmektedir.
Yukarıda tespit ettiğimiz temel gıda maddelerinde gerçekleşen 6 aylık artış oranları karşısında, TÜİK in enflasyon oranı gerçek dışı olup, aldığı ücretin büyük bölümünü temel gıdaya harcayan çalışanın, emeklinin maaşlarına hangi artışı yapacaksınız da tüketicinin alım gücü artacak.
TOPLUMSAL FELAKETLE KARŞI KARŞIYAYIZ…
Bizler biliyoruz ki bu enflasyon oranıyla bir kez daha toplumsal felaketle karşı karşıya olduğumuz gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız. Tüm ürünlerin fiyatının artırılması nedeniyle de, fiyatlar artık kontrolden çıkmıştır.
Önceden olduğu gibi 2024 yılının ilk 6 ayında da TÜİK verilerinin gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıkmış olup, Memur, İşçi, Emekli maaşlarına yapılacak 6 aylık artış oranını düşük göstermek amacıyla uygulanan yöntemlere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), tarafından ayın sonu olan 28.06.2024 tarihinde konutlarda elektrik tarifelerine bir defa da yüzde 38 oranda zam yapılması
Yanında, 3 Temmuz Çarşamba gününden itibaren de, akaryakıt, alkol ve sigara ürünlerinin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) maktu tutarlarına yaklaşık yüzde 20 oranında zam yapılması çalışana, emekliye yüzde 1 de olsa artış verilmemesi ve enflasyon oranının düşük gösterilmesi çabası olup, tüm bu yapılanlar en yanında hafif değimiyle insafsızlıktır.
TÜİK in, yaşamın gerçeklerinden uzak olan altı aylık enflasyon ise yüzde 24,73 açıklaması da gösteriyor ki, tüketiciler artık kira+beslenme+faturalar sarmalı içinde kaybolmuşlardır.
Bu durum karşısında asgari ücrete artış yapılmadan, çalışan ve emekli maaşlarının gerçekçi olmayan enflasyona göre artırılması tüketicileri açlığa mahkum etmiştir.”
YAŞAMA ETKİSİ İSE YIKIM…
(TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin “Bu durumun sosyal ve toplumsal yaşama etkisi ise yıkım olmuştur.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Türkiye'de açlık seviyesinin altına gerileyen asgari ücretin düşük olmadığını iddia ederek, asgari ücrete ve emekli aylığına zam istemenin popülizm olduğunu söylemesi tüketicinin aklıyla dalga geçmektir.
Yaşamın gerçekleriyle örtüşmeyen bu ve benzeri çıkışlarla tüketicinin öfkesini artırmak yerine, zaman geçirmeden gerekli önlemelerin alınarak öncelikle tüketicinin alım gücünün yeterli bir biçimde arttırılmasını ve fiyat artışlarının önlenmesine yönelik, gerek üretim sürecindeki girdi fiyatları, gerekse fırsatçılardan kaynaklı fiyat artışlarına dur demenin artık bir gereklilik değil yaşamsal bir zorunluluk olduğunun fark edilmesini bekliyoruz.
Tüketiciler olarak artık sözün bittiği noktadayız.” şeklinde noktalıyor sözlerini.
O HALDE ÖNERİMİZ ŞUDUR!...
O zaman bir geyikle bitirelim.
Madem TÜİK bu kadar iyi niyetli ve düşük rakamlar çıkartıyor o halde bizim yaşımızı ve günahlarımızı onlar hesaplasın.
Gerçi herkes kendini alim, ulema, evliya sanıyor ama olsun.
Bizimki sadece bir öneri.
ENAG’da madem o kadar abartıyor ise iktidar kanadına göre o da bizim sevaplarımızı ve maaşlarımızı hesaplasın.
İnşaallah bundan birileri başka mana çıkartmazlar…