Türkiye’nin 22 yılda faize 4 trilyon 748 milyar 50 milyon lira ödedi.
Kim söylüyor bunu?
Partisinin Van 8. Olağan İl Kongresi’ne katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan…
Bu ne demek biliyor musunuz?
Sanırım bilmiyorsunuz!
Zira bu rakamları telaffuz etmeye yürek, yazmak için de bilim adamı olmak gerek.
Bu arada Tartışmalı KKM uygulaması bitti: 60 milyar doları alıp gitti
Dört yıldır bitirilmesi beklenen ‘Kur Korumalı Mevduat’ uygulaması, bir gece yarısı kararıyla tarihe karıştı.
Sistem geride 60 milyar dolar zarar ile birlikte yüksek enflasyon, yoksullaşma, gelir eşitsizliği gibi parasal karşılığı tam olarak hesaplanamayan hasarlar bıraktı.
Gördünüz mü Türkiye’nin sırtındaki kamburu?
22 YILDA FAİZE GİDEN
PARA: BEŞ TRİLYON TL
Saadet Partisi genel başkanı ve Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan, Arıkan, “Bu iktidar, 22 yılda 4 trilyon 748 milyar 50 milyon lirayı faize ödedi.
Bu, Van’a harcanan paranın yaklaşık 5 bin 500 katıdır.
İşte biz bu taksimata karşı çıkıyoruz.
Vanlı kardeşimin hakkını, faizcilere yedirmeyelim diye buraya geldik” diye konuştu.
TÜRKİYE YÜZYILI,NE YAZIK Kİ
ÇETELER YÜZYILINA DÖNÜŞTÜ
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 2023’te iktidar tarafından duyurulan “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun kısa sürede “Çeteler Yüzyılına” dönüştüğünü belirterek, şöyle anlattı:
“Aradan iki yıl geçti. Yenidoğan çetesi, sahte diploma çetesi, adliyelerde parayla, borsayla iş gören çeteler, haraç çeteleri, uyuşturucu çeteleri… Ahmet Minguzzi gibi gencecik evlatlarımızın sokaklarda sebepsiz yere öldürüldüğünü gördük.
Her gün yaşanan elim bir trajedinin akabinde, zanlının daha öncesinde onlarca suç kaydının olduğunu öğreniyoruz.
İnsan sormadan edemiyor:
Pankart asanlar, tweet atanlar çok kolay bir şekilde tutuklanırken; bu kadar suç kaydı olanlar sokaklarda nasıl elini kolunu sallayarak cirit atıyor?”
“Biz sorunun nerede olduğunu, çözümün de ne olduğunu biliyoruz” ifadesini kullanan Arıkan, “Şimdi buradan söz veriyoruz.
Saadet iktidarında, aklının ucundan dahi benzer vahşeti geçirenlerin bacaklarını titretecek, cesaretlerini tarumar edecek değişiklikleri hayata geçireceğiz!
Eğitimden aileye, gençlikten sosyal politikalara kadar her alanda ‘önce ahlak ve maneviyat’ diyen bireyleri yetiştirmeyi esas alacağız” şeklinde konuştu.
VAN GÖLÜ CANAVARI,
ENFLASYON CANAVARI…
Türkiye’nin temel sorununun adalet ve ekonomi olduğunu söyleyen Arıkan, enflasyonun vatandaşın hayatını felç ettiğini kaydetti.
Arıkan, şöyle devam etti:
“Bilirsiniz Van'da her zaman bir ‘Van Gölü Canavarı Efsanesi’ vardır.
Van Gölü Canavarı’nı bilmem lakin bugün Türkiye’de bir ‘Enflasyon canavarı’ var!
Bugün 4 kişilik bir ailenin sadece karnını doyurmasının maliyeti, 26 bin TL. Asgari ücret ise 22 bin TL.
Bu ülkede çoğu insan aç yaşıyor.
Emekli, çocuğunun, torununun harçlığına muhtaç durumda.”
“GEÇİNME ENDEKSİ’NE GÖRE 100 KAT FAKİRLEŞTİK”
Arıkan, “Geçinme Endeksi” verilerine göre, 23 yıllık Ak Parti iktidarında vatandaşın 100 kat fakirleştiğini söyledi.
Çiftçilerin ürününü para etmediği için bedava dağıttığını hatırlatan Arıkan, “Geçtiğimiz hafta bir yıl boyunca verdiği emekten sonra ürünü para etmeyen bir çiftçimiz, en son pes etti ve patatesini bedava dağıtmak zorunda kaldı.
Vay sen misin bunu yapan?
İktidar, bağrı yanık bu kardeşimizin sesini dinlemek, çözüm üretmek yerine 1.4 milyon TL ile 17.2 milyon TL arasında değişen cezayı öngören bir soruşturma başlattı.
Keşke bu hızı vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretme noktasında da gösterselerdi” dedi.
VERGİ REKORTMENLERİ
LİSTESİ TESADÜF DEĞİL!
Vatandaşın enflasyon canavarına yem olmamak için bankalara, kredi kartlarına muhtaç kaldığını vurgulayan Arıkan, “Bugün 42 milyon insanımız bankalara borçlu.
Kişi başına borç miktarı da 100 bin lirayı geçmiş durumda.
Bu aziz millet, fakirleştikçe, bankalara muhtaç oldu.
Eskiden ‘borç yiğidin kamçısı’ derlerdi. Şimdi ‘borç yiğidin tek çözümü’ oldu.
Eskiden ‘ekmek aslanın ağzında’ derlerdi.
Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, ‘ekmek bankanın ağzında’ oldu” ifadelerini kullandı.
Açıklanan vergi rekortmenleri listesinde ilk 15’te yine bankaların, finans kuruluşlarının, paradan para kazananların olduğunu belirten Arıkan, “Milletimiz nefes alamazken, yiğit borcun altında ezilirken, sanayici tezgah, esnaf kepenk kapatırken; bankalar kâr rekoru kırmış!
Bu tablo, milletimizin sırtındaki yükün resmidir.
Çünkü bu kârların kaynağı, milletimizin ödediği faizdir, kredilerdir, borçlardır” dedi.
“BU İKİ YÜZLÜLÜKTÜR!”
“Milletin alın teriyle oluşturulan imkanlar, millete karşı ödül ve ceza sistemi olarak kullanılamaz” diyen Arıkan, “İktidar belediyelerine sağlanan finansman, muhalefet belediyelerine sağlanmıyorsa, muhalefetteyken ‘yolsuzluk yapıyor’ denilen siyasiler, iktidar çatısı altına girince sütten çıkmış ak kaşık oluyorsa, bu çifte standarttır, iki yüzlülüktür! Biz bunu kesinlikle reddediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
GAZZE TEPKİSİ: BU BİR İTİRAFTIR!
Konuşmasında Gazze’ye de genişçe yer ayıran Arıkan, 686 gündür süren İsrail saldırılarına karşı Ak Parti iktidarını samimiyetsizlikle suçladı.
Arıkan, “686 gündür Türkiye’de sokaklarda, meydanlarda İsrail protesto ediliyor.
Bu esnada maalesef ne ticaret durduruldu ne vanalar kapatıldı ne de İsrail’e giden gemiler engellendi.
Peki şimdi ne oldu?
Önceki gün televizyonlar son dakika haberi geçti. Türkiye, “İsrail bağlantılı gemi trafiğini kısıtlama kararı aldı” diye.
Değerli arkadaşlar, bu bir itiraftır.
İktidar kendi kendini bir kez daha ifşalamıştır!
Bu karar, İsrail’le ticaretin bugüne kadar kesilmediğinin resmi kanıtıdır. Oysa düne kadar ‘Limanlar kapatılsın’ demek suç sayılıyordu.
İsrail ile ticareti protesto eden gençlerimiz yerlerde sürükleniyordu. Limanlarımızın İsrail’e kapatılmasını isteyen aktivistler tutuklandı.
İşte biz başından beri bu iki yüzlülüğe, bu samimiyetsizliğe karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
“YELKENLERİMİZİ GAZZE’YE AÇIYORUZ”
İktidarın harekete geçmesi, Gazze’ye insani koridorun açılması için Meclis’te birçok girişimde bulunduklarını, ancak tüm girişimlerinin Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini anlatan Arıkan, yine de yılmayarak “Uluslararası Sumud Filosuna” en büyük desteği Milli Görüş Hareketi olarak Saadet Partisi’nin verdiğini kaydetti.
Arıkan, “Gemilerimizi hazırladık, yelkenlerimizi çok yakında Gazze’ye açıyoruz inşallah. Ablukayı vicdanlı insanlarla hep birlikte deleceğiz. Reel politiği denizin dibine göndereceğiz” dedi.
“İŞGALE SESSİZ KALAN
KENDİ İŞGALİNİ HAZIRLAR”
Arıkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni işgal planına sert sözlerle tepki gösterdi.
Soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun hazırladığı işgal planına, ABD Başkanı Donald Trump’ın destek verdiğini vurgulayan Arıkan, “Bu işgal planına karşı sessiz kalan, kendi işgalini hazırlar.
Bu zulme sessiz kalan, somut adım atmayan her lider bu zulme ortaktır. Bugün Siyonizm’in karşısında yek vücut olmayan her ülke, yarın yer ile yeksan olma tehlikesini yaşayacak. Mesele sadece Gazze değildir; Ankara’dır, Van’dır, Kahire’dir, Urfa’dır, Tahran’dır, Bağdat’tır, İslamabad’tır.
Yani tüm İslam alemidir” uyarısında bulundu.
İsrail’in ancak güçten anlayan bir terör devleti olduğunu belirten Arıkan, ‘Gazze Barış Gücü’nün tesis edilmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE’DE…
“Terörsüz Türkiye” ifadesini muğlak bulduklarını söyleyen Arıkan, “Bizim ihtiyacımız olan yaşanabilir bir Türkiye’dir.
Yaşanabilir bir Türkiye’de terör de yoktur, kayyum da.
Yaşanabilir bir Türkiye’de ne Diyarbakır Anneleri ağlar ne de Cumartesi Anneleri.
Yüreklerimize ne yeni bir Madımak ne yeni bir Başbağlar ne de yeni bir Roboski acısı düşer.
Yaşanabilir bir Türkiye’de devletin işleyişi keyfilikle, kayırmalarla, Kanun Hükmünde Kararnamelerle değil hukukla, hukukun üstünlüğüyle, adaletle olur.
Yaşanabilir bir Türkiye’de işsizlik, yoksulluk ve emeğin sömürüsü değil, onurlu ve insanca bir yaşam vardır.
Yaşanabilir bir Türkiye’de ne beyaz toroslar olur ne de siyah transporterlar” ifadelerini kullandı.
KAYYUM SİYASETİNİN ZARARI
Arıkan, hem iktidarın kayyum politikasını hem de muhalefet belediyelerine uygulanan çifte standardı eleştirdi.
Van’ın altyapı, ulaşım ve yatırım sorunlarının kayyum siyasetinden kaynaklandığını belirten Arıkan, “Benim Vanlı kardeşim, bu siyasetin zararını iliklerine kadar hissediyor. Bu keşmekeşin nedeni, kayyum siyasetidir” dedi.
Arıkan, şöyle devam etti:
“Siz teröre karşı çözüm üretiyoruz deyip, muhalefete karşı yargı savaşı başlatırsanız başarılı olamazsınız. Bir yandan silahları yakıp bir yandan halkın oyları ile seçilmiş belediye başkanlarını görevden alırsanız, başarılı olamazsınız. Muhalefetin belediye başkanlarına gözdağı, gözaltı, tutuklama, görevden uzaklaştırma yapıp kendi belediyelerinize yatırım yaparsanız başarılı olamazsınız. Bu anlayışla muhalefeti değil, milleti cezalandırıyorsunuz.”
“TÜRKİYE’NİN EN KÖKLÜ TEŞKİLATIYIZ”
Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan, kongre konuşmasında, Saadet Partisi teşkilatlarına önemli mesajlar verdi.
“Büyük bir gururla söylüyorum ki, Saadet Partisi teşkilatları Türkiye’nin en güçlü ve en köklü teşkilatıdır” diyen Arıkan, Vanlıları da Saadet Partisi çatısı altında siyaset yapmaya davet etti.
Sorunun temeli ekonomik.
Sorunun temeli talan kültürü.
Sanırım Arıkan’ın tüm söylemleri üzerinde epey kafa patlatılması ve Türkiye’nin yeni bir çıkış yolu bulması bağlamındaki önemli tespitler.
Siz ne dersiniz?