KADİR DAYIOĞLU


GÖLET REHABİLİTASYON İŞİ

Aşağıda ki haberin anonsunu bizim Gazete’de okuyunca, çok sevindim, “hayırdır inşallah!” dedim, “Rüya mı görüyorum!”, dedim.


Aşağıda ki haberin anonsunu bizim Gazete’de okuyunca, çok sevindim, “hayırdır inşallah!” dedim, “Rüya mı görüyorum!”, dedim. Hemen aklıma bizim malum ve maruf, bittiği günden beri bir türlü su tutmayan Kıranardı (Öküzçukuru) Göleti geldi. Öyle ya, hasretle, dört gözle bekliyoruz.

***

Baktım haber şöyle; “Giresun-Çamoluk KaradikmenGöleti Rehabilitasyonu yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır”, deniyor.

***

Bir kere daha sükutu hayale uğradım, başta Memduh Büyükkılıç olmak üzere cümle Kayseri milletvekillerinin kulağını çınlattım. Bir yanlışlık olmasın diye, avuç içi kadar küçük bir göletin sızdırmazlığını beceremeyen DSİ aklıma geldi. Onların sitesine de girdim, bırakınız rehabilitasyon işini, esamisi dahi okunmuyor… Haber, Giresun’da bir ihaleymiş.

***

Anlaşılan, DSİ, defterden silmiş. Öyle de yapmış yapılan ve işletilen su yapıları arasında yok. Yöre halkına da; “benden bu kadar, ne işiniz varsa görün!”, demiş. Tabii, bu göletinişlevini bir yana bırakın, yerini bilen bir var mı? Mesela, Memduh Bey, hiç yerini gördü mü acaba?

***

Yukarı da Allah var, haksızlık etmeyelim. Hem işlevini ve hem de de yerini bilen bir AK Milletvekili Cahit Cıngı var. Doğrusu, Cıngıseçilince çok sevinmiştik, hiç olmasa konuyu bilen birisi diye.

***

O da işin başında, “esti yağdı gürledi!”, tabii bana. “Onunla görüşürüm, bununla görüşürüm, merak etme abı, sana!”dedi. 

***

Tabii, bir de hatırıma üçHisarcık belediye başkanı geldi… İkisi de merhum Mustafa Erdoğan (Çömez) ve Mehmet Uçmaz, Kemal Şendil. Yine tabii, Kıranardı Belediye Başkanı Asım Dilbaz… Bu olay bunların başkanlıkları döneminde yaşanacaktı, öyle mi? Vallahi, iki köyün ahalisini DSİ 12. Bölge önüne “yığarlardı!”

***

Hem yerelde ve hem de genelde mutlak iktidar olacağım, DSİ, konuya bigane kalacak öyle mi? Vallahi, yetkililere, “Seksenler” dizisinin başkomiseri gibi; “Selahattinharitada, yer beğen!” demesem nâmerdim!

***

Hatta hesap sorarım, madem “su tutmayacaktı neden yatırım yaptınız!”, diye. Yok, b konuda samimi iseniz, 2025 Bütçe görüşmeleri devam ediyor. Ödenek koydurur, ben de sözlerimi geri alırım.

***

Dostlar, tesisler su temin edeceğiz diye, Tekir sularına; bu yetmiyormuş gibi, Tekir Göleti suyunun yüzde 40’ınaBüyükşehir el koydu. İnanın, bu bölgeyi, kırk beş yıldır içinde yaşadığım için, geriye doğru da otuz yıl bilirim. Hisarcık’ta bu yıl ilk defa, Ağustos başında, sulama suyu akmaz oldu. Oysa, bunu takip eden günlerde en az iki “gever” bağ ve  bahçelere sulama suyu verilirdi.

***

Gürül gürül suların aktığı, Hisarcık ev Kıranardı, adeta “Kerbela’ya” döndü. Ahali de musluk suyuna yönelince, bu sefer bu işin diğer sorumlularından KASKİ, kullanımını caydırmak için, kolayını buldu, suyun metre mikap fiyatını kent merkezi fiyatına çekti. 

***

İşin acı yanı, bunlar olurken, bu fakir defalarca yazarken, defalarca uyarırken, yöre halkının çıtı çıkmadı. AK Parti iktidarına inanılmaz ölçüde destek verdi.

***

Hal böyle olunca, ben de; “Ulan sana ne oluyor. Ahali duyarsız. Sen de ağaçları kestir, belediyeye parselasyon yaptırt, şu kadara parayı cebine koy, hiçbir ticari amacı olmayan bahçe için de yılda şu kadar para harcamaktan kurtulursun!”

***

Aklıma gelmedi değil; meyve ağaçlarını kestirtirken, bir de tören düzenle Büyükşehir, Melikgazi Başkanlarını, cümle milletvekillerini (MHP ve CHP de dahil), DSİ 12. Bölge Müdürünü ve bölge ilgililerini de davet etmek.

***

Vallahi, bu taktirde, kendim, Roma’yı yakan Neron gibi hissederim her halde.İnanın, yapılan doğa katliamına, yok edilenTekir habitatına çok canım sıkılıyor. Şimdi, pek hissedilmiyor ama yakın zaman da iyice hissedilecek. Kâhin değilim ama böyle olacak. Ölmez sağ kalırsak, göreceğiz. 

***

Arkadaş, içme, kullanma ve sulama suyunuz yoktu, o halde neden Tesislerin ve Kıranardı Kent Ormanının yapımına giriştiniz? Biliyor musunuz, Kent Orman çayırları da kurudu.

***

Tamam diyelim, amacınız “Erciyes’in karını, kâra çevirmekti!”, anladık ama nedense uyarılarımıza, eleştirilerimize ve çözüm önerilerimize hiç kulak asmadınız! Sonuçta, hem “öküzden” ve hem de “küpten” olduk.