Kayserili hayırseverlerden, 1980 öncesi girişimci kuşağın son temsilcilerinden Hüseyin Bayraktar, 89 yaşında hayata veda etti. İstanbul’da defnedildi… Ailesine ve yakınlarına başsağlığı, Hüseyin abiye de rahmet diliyorum.
***
Kırk, elli girişimci ve hayırsever kuşağından kimse kalmamıştı zaten… Hüseyin abilerin kuşağından ise sanırım, bir Yataş kurucusu Yılmaz Öztaşkın kaldı… Varsa kalanlara da sağlıklı ve huzur dolu ömür dilerim…
***
Birer birer ve sırası gelen göç etti gitti; günah ve sevaplarıyla… Sıra geldi mi dur-durak, para-pul fayda etmiyor. Umarım eserleri yaşar, aileleri tarafından yaşatılır. İyi anılırlar… Giderken hepsinin bir ortak özelliği vardı, götürdükleri iki metre kefen bezi.
***
Kimseyi, bizlerin yargılama hakkı yok. İnanalar için “mahkemeyi kübrâ”; bu dünyada ise devletlerin kurumları var. Fakat bunların ötesinde, “kamuoyu vicdanı”… Terk-i hayat edince, “iyi insandı”, “güzel insandı” denilerek, arkandan “rahmet” okunması, önemli olan.
***
“İşte geldik gidiyoruz, şen olası Halep şehri!” Ne diyelim? İsterseniz sözlerin en güzeli ile nokta koyalım: “Hepimizin hüsnü hâtimesi için … ”.
***
Sempati ve antipatilerden uzak, “girişimcileri” gözümüz gibi korumak; bu yetmez, her türlü mülkiyetin mutlak olduğuna inanmak gerekir. Mülkiyet hakkının sıkıntılı olduğu yerlerde, ülkelerde yatırım falan olmaz.
***
Derler ki; “para sabun fertiği gibidir, sıkıştırdın mı, elinizden fırlar, kendisine güvenli bir liman arar…” Elimdeki, avcumdaki, kasamdaki, bankadaki paramın geleceğinden emin olmalıyım. Nitekim, bundan dokuz asır önce hukuk literatürüne giren Magna Carta bu amaçlı. Bilgileri, İstanbul Barosu sitesinden aldım. Tabi, dokuz asır sonra, biz ve dünya bunun neresinde? Taktir sizlerin.
***
Biliyorsunuz; Papa III. Innocent, Kral John ve İngiliz baronları arasında, kralın yetkilerini karara bağlamak amacıyla imzalanmıştır.
***
Magna Carta Latince "Büyük Sözleşme", “Magna Carta Libertatum” Latince "Büyük Özgürlükler Sözleşmesi" 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz hukuk belgesi. Kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılmıştır.
***
Vatandaşların özgürlüklerini belirlemekten çok, toplum güçleri arasında bir denge kuran Magna Carta, kralın sonsuz olan yetkilerini din adamları ve halk adına sınırlamıştır.
***
Nitekim; Magna Carta’nın 39. maddesi; “Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak veya hapsedilmeyecek veya mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak veya kanun dışı ilan edilmeyecek veya sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.” demektedir.
Böylece, vatandaşların hakları ve özgürlükleri açısından çok önemli kurallar getirmiş olup, hukukun üstünlüğü ilkesinin birçok ülkede yerleşmesine neden olmuştur.”
