NEBAHAT ERDOĞAN


GERÇEK OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ…

Ne ilginç olaylara tanık oluyoruz değil mi? İnsan yaşadığı ülkeden, nefes aldığı topraklardan bu kadar mı soğutur mu? Ama biz bütün dertlerimizi, sıkıntılarımızı, işimizi gücümüzü bir kenara bıraktık, Suriye’nin ve Orta Doğu’nun derdine düştük. Suriye’nin kalkınması için paneller düzenleniyor, Suriye’nin inşa edilmesi için tüm kaynaklar kullanılıyor, yurt dışı programlarda Suriye sorunu ele alınıyor, yatıyoruz Suriye kalkıyoruz Suriye…


Ne ilginç olaylara tanık oluyoruz değil mi?

İnsan yaşadığı ülkeden, nefes aldığı topraklardan bu kadar mı soğutur mu?

Ama biz bütün dertlerimizi, sıkıntılarımızı, işimizi gücümüzü bir kenara bıraktık, Suriye’nin ve Orta Doğu’nun derdine düştük.

Suriye’nin kalkınması için paneller düzenleniyor, Suriye’nin inşa edilmesi için tüm kaynaklar kullanılıyor, yurt dışı programlarda Suriye sorunu ele alınıyor, yatıyoruz Suriye kalkıyoruz Suriye…

Bir taraftan Atatürk ve Cumhuriyete yapılan saldırılar…

Diğer taraftan Anayasa ve Türklüğe yapılan hakaretler.

Peki bunun neticesinde;

Soruşturma açan var mı? yok…

Cumhuriyet Savcılarını göreve çağıran var mı? yok…

Özümüze, Türklüğümüze alenen hakaretler sıralansın, Anayasamız ve Cumhuriyetimiz hiçe sayılsın en ufak bir tepki verilmesin…

Kafayı takmışlar Anayasa’nın ilk dört maddesine…

Ama özgür ifade hakkını kullanıp eleştiri yapmak suç sayılsın…

Unutmasınlar ki, geldikleri mevkilere, oturdukları koltuklara Cumhuriyet ve Anayasamız sayesinde geldiler.

Ve yine unutmasınlar ki, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu mecliste söz sahibisiniz.

Ama özgür ifade hakkını kullanıp eleştiri yapmak suç sayılsın…

Böyle bir yaman çelişki içerisindeyiz.

Şu asla unutulmasın Türkiye Cumhuriyeti bu çelişki içerisinden yine Anayasal kurallar ve laik ilkesiyle düze çıkacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür, dili de Türkçe’dir. 

Bu gerçeği asla ve asla hiçbir kuvvet değiştiremez. 

Sürekli suni gündem.

Havanda su dövüyorlar.

Gündemi gerçek gündemden saptırıyorlar.

DENGE  BOZULURMUŞ…

Siyasallaşmış  bir düzen üzerine inşa edilmiş ekonomimiz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in tüm çabalarıyla bir arpa boyu yol almış değil.

Her zaman olduğu gibi her açıklamasında milletten sabır dilenmekten bıkmadı gitti.

Sabır sabır diye, Ramazan ayına sayılı günler kala insanları yardım kolilerine muhtaç ettiniz.

Yapılan zamlar  vatandaşın cebine girmeden eriyip gitti. 

Fakat bunlar hiç yaşanmıyormuş gibi Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, öyle bir açıklama yaptı ki, akıllara zarar…

Bakınız,AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Yüksek oranlı bir asgari ücret ya da emekli maaşı zammının kısa vadede refah artışı sağlayabileceğini ancak uzun vadede enflasyonu artırarak ekonomik dengesizliklere yol açacağını belirtti.” 

Ve… “Asgari ücrete 10 bin TL zam yapsak herkes alışveriş yapar mal-fiyat dengesi bozulur!” diyerek teşhisi koydu.

Dengemi kaldı Allah aşkına?!...

Vatandaşın dengesi çivi tutmaz durumda ayaklarının üzerine basamıyor.

Teşhis koymakla kalmayıp, "Diyelim ki 22 bin 100 lira veya 30 bin lira maaş alan bir kişiye 10 bin lira ilave zam yaptığınızda; bunun 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez. 

10 bin lira veya daha fazla olsa onların tamamını, 15 bin lira da yapılsa eskiden kalmış eksik gördüğü ihtiyaçlarını bir an önce gidermenin yoluna gideceğinden dolayı mal-fiyat dengesini alt üst ederek ve enflasyona baskı unsuru ve refah seviyesini ilk anda bir mutluluk yaşarız ama ondan sonraki gelecek süreçlerde mutsuzluk yaşanır' diyerek tedavi bitmeden yarayı kapattınız.

Ama o yara içten içe kan akıtır…

Türkiye’de haftalık çalışma saatinin 45 saati bulduğu ve insanların en fazla çalıştığı gerçeğini hiç hesaba katmıyorsunuz sanırım. 

Üstelik uzun çalışma saatine karşılık en düşük ücret nedeniyle ülkemiz en gerilerde yer alıyor.

Avrupa ülkelerinde haftalık çalışma saatleri Türkiye’ye oranla daha düşükken, aldıkları ücretler ise bizimkilere oranla daha yüksek olduğunu bilmeyen yok.

Şimdi bu durumda, dengeyi neye göre hesapladınız da asgari ücretli ve emekli dengeyi bozar gerçeğine ulaştınız acaba?

Diğer taraftan, Diyanet işlerinden yapılan açıklama tamda bunu doğrular nitelikte idi.

Ne demişti Diyanet İşleri Başkanı

“Asgari ücreti ve emekliye fitre verilebilir”

Açık açık insanları yardıma muhtaç duruma getirildiğinin itirafı bu…

Yani Diyanet İşleri ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş hem fikir olmuş vatandaşa masal anlatmaya devam ediyorlar…