"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" demişti Albert Camus. Biz de buna; “çocukların nasıl yatağa girdiğine, kadınların hayatının ne durumda olduğuna bakın”ı da ilave edebiliriz.
***
Rahmetli İdris Küçükömer Hoca;“bir ülkenin ne halde olduğunu görmek istiyorsanız, gelir dağılımına ve bunun sonucu gini katsayısına bakacaksınız!”, derdi. Derdi demesine ama biz,“bakir Anadolu çocukları”, “Komünistler Moskova’ya!” sloganı atardık arkasından. Ne günlere geldik.
***
Gençliğimiz de; “kırkından sonra bopsitil oldum!”, derlerdi. Biz de şimdi, sekseninden sonra “komünist!” olacak gibiyiz. AK Parti’nin yirmi iki yıllık iktidarı, bize her şeyi öğretti; müteşekkiriz.
***
Son yapılan TÜİK araştırma sonuçlarına göre; “en yüksek” eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip %20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak %48,7'ye çıkarken, en düşük gelire sahip %20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak %6,1 oldu.
***
En yüksek kullanılabilir gelire sahip yüzde 20’lik grup, en düşük yüzde 20’lik grubun sekiz katı gelire sahip.
***
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı %10'luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci %10'luk grupta olan fertlerin 2023 yılında %52,1'inin, son %10'luk grupta olan fertlerin ise %67,3'ünün gelir grubu değişmedi.
***
Peki, bir de yüzde 5’lik gruplara göre inceleyin bakalım nasıl bir tablo çıkacak?
***
Dostlar, dört ay bağdaydım. Geçenlerde indim… Bir şey dikkatimi çekti. Kent merkezinde, çok çeşitli yemek sunan, üç esnaf lokantasının kapandığını gördüm. Çalışanlar da, dürüm ayran satanlar…
***
Yemek dışında hizmet veren işletmelerin kapanmasını anlarım ama insanların ağız tadı ile, iki kap yemek yediği, kentin merkezinde, insanların yoğunlaştığı yerlerde, “esnaf lokantalarının” kapanmasını anlayamadım. Bunun tek bir izahı var, insanların “harcanabilir gelirinin” olmadığı…
***
Peki, diyeceksiniz ki; “Arkadaş, bazı lokantalar pek sıkıntı çekmiyor!” Çok normal… Onlar da, yüksek gelire sahip yüzde 5’lik gruba hitap ediyor. Bu da Kayseri ölçeğinde 70-80 bin hadi diyelim, yüzde 10’luk gruba mensup 140-150 bin kişi.
***
İnanın, ortada gözüken ve şehir merkezinde yoğunlaşan otomobiller de bu gruba mensup olanlar ait. İşin garibi, “çıkar telefonunu!”; lokantalar dolu, kent merkezi otomobilden geçilmiyor diyenlerin kahır ekseriyeti de alt gelir gruplarına sahip olanlar.
***
Bu yaman çelişkiyi, anlayabilmek için herhalde kent sosyolojisini, siyaset sosyolojisini bilmek lazım. Kayseri de buna; “kendi halini görmüyor, başkasının derdini de, güdene de bak!” derler. Oysa, insanlar öncelikle, “kendi dertlerine yanmalı!”.
***
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir.
***
En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,005 puan artış ile 0,420 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,488, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,431 olarak tahmin edildi.
***
Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, %48,5 ile “maaş ve ücret geliri” aldı. İkinci sırayı %22,1 ile “müteşebbis geliri” alırken üçüncü sırayı %17,6 ile önceki yıla göre 2,6 puanlık azalış gösteren “sosyal transfer geliri” oluşturdu.
***
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı %20,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise %88,4 olarak gerçekleşti.
***
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 157 bin 851 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 114 bin 374 TL, lise altı eğitimlilerde 89 bin 012 TL, bir okul bitirmeyenlerde 63 bin 425 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 45 bin 637 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış %89,7 ile lise altı eğitimli, en düşük artış ise %79,6 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.
***
Ülkemizin hali böyle… Değişmeyen gerçeğimiz de bu…