“Omerta yasası” mafya üyelerinin uymaları gereken kurallar zinciri. Bunun başında da “susma” gelir. Feodal toplumlarda da benzeri yasalar var. Gören “görmedim!”, duyan “duymadım!”, bilen “bilmiyorum!”, der… “Üç maymunları” oynarlar. Genellikle, suçu da,18 yaş altı çocuklar üzerine alır, o da kısa bir süre “yatar-çıkar!”.
***
Feodal toplumun (ağalık, derebeylik) örgütlenişi, “koruyan-korunan” (süzeren-vassal) ilişkisine dayanan hiyerarşik bir örgütlenme biçimi var. Merkezî otorite zayıftır, yerellik daha baskındır.
***
Diyarbakır’da ki “Narin bebek”olayını bu çerçeveden incelemezsek, “havanda su döveriz!”, “kaynak sorunu” gözden kaçırırız. Maalesef, asırlık Cumhuriyetin başarısız olduğu önemli konulardan birisi, “doğu ve güneydoğu Anadolu’nun” bir bölümünde hüküm süren, kaynağı ister uhrevi, isterse dünyevi olsun, “feodal” yapıyı kaldıramaması. Unutmayalım bu, siyasilerin de işine geliyor. Neyse…
***
"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın", diyormuşAlbert Camus.
İnsanların nasıl öldüğü kadar o ülkenin gelir dağılımına da bakmak lazım, derdi rahmetli İdris Küçükömer Hoca.1960’lar da bunu söylediği zaman;“Bakınız, komünist, gelir dağılımı diyor!” diye hücuma maruz kalıyordu.
***
Tabii, o yıllarda, “gelir dağılımı”, bunu ortaya koyan Lorenz Eğrisi ve “GİniKatsayısı” bizim sağ kesimin gündeminde yoktu. Dillendirenin boynuna da hemen “komünist” yaftası asardı, bizim sağ kesim. İşin acı yanı, bu yaftayı asanların büyük bir çoğunluğu, gelir dağılımından en az pay alan ailelerin mensupları ve çocuklarıydı.
***
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) dünyada yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliğe yönelik raporuna göre Türkiye, gelir eşitsizliğinde dünyada en kötü üç ülkeden biri.
***
Hürriyet’ten Şebnem Turan’ın haberine göre Türkiye, yüzde 28,5 yoksulluk oranıyla 34 OECD ülkesini “geride bıraktı.” Türkiye’de “en yoksul”yüzde 10’un gelirden aldığı pay sadece yüzde 2,1. “En zengin”yüzde 10’un gelirden aldığı pay tam yüzde 31,7.
***
Bu oran Şili’de yüzde 40,9, Meksika’da yüzde 36,7’yken Türkiye bu iki ülkeyle birlikte “en kötü üç ülke”arasında yer alıyor. Türkiye’de “en zengin”yüzde 10 ile “en yoksul”yüzde 10 arasındaki gelir farkı ise 15,2 kat.
***
Gençler en kötü durumda. Öte yandan genç işsizliğinin yüzde 20’ye vardığı Türkiye’de “yoksulluk” ve “gelir dağılımındaki eşitsizlikten” en çok “gençler” etkileniyor.
***
Buna göre, Türkiye’nin “gençleri” göreli gelir yoksulluğu oranı sıralamasında tüm OECD ülkeleri arasından gençlerin en yoksul olduğu ülke çıktı.
***
0-17 yaş arası gençlerin yoksulluk oranı yüzde 28,5’ken, Türkiye’nin en yakın rakibi yüzde 25,8 ile Meksika. OECD ortalaması ise Türkiye’nin 8 puan altında, yüzde 20,4.
***
18-25 yaş grubunda yüzde 16,2 olan “göreli gelir yoksulluğu” oranıyla Türkiye 10’uncu sırada, yaş ilerledikçe Türkiye’nin bulunduğu konum da yükseliyor.
***
OECD raporunda gelir adaletsizliğine dair diğer veriler şöyle:
Gelir eşitsizliği alarm veriyor;
- En zengin yüzde 10’u oluşturanların gelirden aldıkları pay en yoksul yüzde 10’un tam 9,6 katı.
- Gelir eşitsizliği 1980’lere göre yedi kat, 2000’lere göre ise 9 kat arttı.
***
Bu sene elde edilen rakamlar şu zamana kadarki en yüksek orana denk geliyor. Başka bir deyişle, dünya her geçen gün daha adaletsiz bir gelir dağılımı sistemine giriyor.
***
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, yeni eğitim-öğretim yılının başlamasının ardından açıklamalarda bulundu. Gökce, "Her 3 öğrenciden 1'i okula aç gidiyor" dedi.
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni eğitim-öğretim döneminde ilk ve orta okul öğrencilerine 2 milyon okul beslenme paketi dağıtacağını belirten Gökce;"Bu konu yalnızca yerel yönetimlerin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemli. Bu talebin karşılanmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
***
Gökce'nin ifadeleri şu şekilde:
- Her 3 öğrenciden 1'i okula aç gidiyor,
- Çocuklarımızın yüzde 60'ı haftada en az 1 gün kahvaltı yapmıyor,
- Öğrencilerin yüzde 19,2'si parasızlık nedeniyle haftada en az 1 gün aç kalıyor,
- Çocukların yüzde 2'si okuldan sonra hiç akşam yemeği yiyemiyor, yüzde 1,9'u ise yine ekonomik sebeplerle her gün aç kalıyor.
***
Bu nedenle 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde İBB ilk ve orta okul öğrencilerine 2 milyon okul beslenme paketi dağıtacakmış. (Cumhuriyet Gazetesi İnternet sitesi, 09.09.2024)
***
Umulur ve temenni edilir ki, Kayseri belediyeleri de bu konu da kayıtsız kalmaz.