En son söyleyeceğimi, peşinen söyleyeyim. Kimse, “öküz altında buzağı aramasın!”.
Hangi amaca yönelik olursa olsun;kim ve adına yapılırsa yapılsın, her türlü, şiddet, vahşet ve işkenceye; insanlık dışı eylemlere karşıyım.
Dün, kınadım, bugün kınıyorum, yarın da kınayacağım. Nokta…
***
Filistin’de,son vahşetinin başlangıcının yıl dönümü… Demek aradan bir yıl geçmiş. İsrail, binlerce insanı, “çoluk-çocuk”, “büyük-küçük” demeden öldürdü. Etrafı, yaktı, yıktı. Şimdi vahşet, Lübnan’a sıçradı. İsrail acımasızca askeri operasyonlara devam ediyor.
***
Bu, insanlık dramına, bu vahşete, haklı olarak tepkiler geliyor, dünya kamuoylarından ama Devletler kurumsal kimliğinden pek sesini çıkartan yok. Hatta destek veren, başta ABD olmak üzere, bazı Avrupa devletleri bile var.
***
Hele hele elli küsur İslam ülkesi, “kulağının üstüne yatmış” vaziyette, “üç maymunları” oynuyor, Türkiye, İran, Yemen dışında...
***
Biliyorsunuz, Türk halkı, gelmiş geçmiş tüm Cumhuriyet Hükümetleri Filistin’in, Filistin halkının arkasında oldu, olmaya da, haklı olarak devam edecek.
***
Peki, tarihte çok gördüğümüz, son İsrail vahşeti nasıl başladı? İşin bu yönünü görmezsek ya da görmezden gelirsek, sağlıklı bir analiz, yapamayız. Bildiğim kadarıyla şöyle başladı. Yok yanılıyorsam, uyarsın.
***
7 Ekim 2023 sabahı, Hamas’ın askeri kanadı, İzzettin el Kassam Tugaylarına bağlı birlikler, sabah saat 06:30 havadan ve karadan İsrail’e saldırdı. Operasyonun adı da “Aksa Tufanı”ydı. Haber böyle yansıdı, basına. Binin üzerinde insan öldü, şehirlerde tahribat söz konusu...
***
Bunun üzerine İsrail ordusu, bunu bahane ederek, acımasızca saldırıya geçti? Sahayı genişletti, önüne geleni yakıp yıkıyor, insan falan tanımıyor? Tarihin gördüğü en büyük vahşetlerden birisi daha yaşanıyor. Bakalım nerede bitecek?
***
Peki, Hamas, bunu neden yaptı; gerekçesi neydi? Zamanlama doğru muydu? Sonuçta bu operasyon kimin işine yarardı? Sorular, sorular, sorular… Çok az kişi bu soruları sordu.
***
Evet… Bakalım, bu kavga nerede bitecek; ülkemizin bir kısmını da içine alan, “arz-ı mev’ud” yani “vaat edilmiş topraklara” İsrailoğullarının eline geçene kadar ya da İsrail devleti yok olana kadar devam edecek mi? Öyle ya, bir taraf; “arz-ı mev’ud gerçekleşecek”, diğer taraf, “İsrail yok olacak!”, diyor.
***
Evet, Hamas, durup dururken, ne diye saldırdı, vahşetin ateşine benzin taşıdı? Saldırının sonuçta, İsrail’in işine yarayacağını bilmiyor muydu? Mutlaka bir nedeni olmalı.
***
Ama İsrail Devleti’nin kuruluşu 14 Mayıs 1948’e; oradan ta Süleyman Peygambere, Sultan Hamid’e; “Theodor Herzl” kadar gitmesin. Ben, bir yıl öncesinden söz ediyorum. Evet, Hamas, niye saldırdı?
***
Unutmayın, 1948’de, yanılmıyorsam, İsrail’i tanıyan ABD’den sonra ikinci devletiz. Son vahşetin başlangıcından bu yana, İsrail ile ticaret, şu ya da bu biçimde devam ettirmişiz, rivayet olunur ki, yine şu ya da bu biçimde ticaret devam ediyormuş. Fakatdevlet katında kınamalar da durmuyor.
***
Vahşeti de her gün kınıyoruz ama“Bu ne perhiz, ne lahana turşusu!”, diye sormazlar mı adama.Bu çelişkinin de bir açıklığa kavuşması gerekir?
***
“İsrail operasyonu”, “arz-ı mev’ud” gerçekleşene kadar devam edecekmiş, Lübnan’dan sona sırada ülkemiz varmış? Tayyip Bey, böyle söylüyor. Belli ki, kamuoyu ile paylaşamayacağı bazı bilgiler var.
***
Evet. Böyle bir şey varsa, bizim için beka meselesi bu. O nedenle, CHP, haklı olarak;“arkadaş, bu iddianın aslı, astar nedir?” dedi ve TBMM’yi gizli oturuma davet etti. Dün toplandı. Ne konuşuldu, parlamenterler dışında kimse bilmiyor. Biliyorsunuz, hizmetliler de “duyma ve konuşma” özürlü.
***
On yıl, konuşulanları kamuoyu ile paylaşmak yasak. İsterse bu parlamenter olsun. Cezası var… Fakat, iddiayı ortaya atan Sayın Erdoğan’ın, yazıyı yazarken, oturuma katılmayıp, haliyle bilgi vermeyeceği, yerine Dış İşler ve Milli Savunma bakanları bilgi verecekmiş.
***
Buna haklı olarak, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel tepki verdi; “Gelirler Meclise, iddialarını bir bir açıklarlar. Yoksa biz, neler konuşulmadı bir bir açıklayacağız!”, dedi.
***
“Buyrun, burdan yakın!”
***
Bakalım, Özer Bey, dediğini yapacak mı? Yoksa, o da “kulağının üstüne yatıp”, “üç maymunları” mı oynayacak?