RECEP BULUT


FETÖ ZANLISI GÜLCAN’DAN GÜL AİLESİNE AĞIR SUÇLAMA!

Hacı Murat Gülcan, “Gizli ortağımız” diye iddia ettiği Gül ailesini naylon faturayla yurtdışına milyon dolarlar kaçırmakla suçladı.


11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeğeni Ali Ekrem Tekelioğlu’nun ortağı Hacı Murat Gülcan, “Gizli ortağımız” diye iddia ettiği Gül ailesini naylon faturayla yurtdışına milyon dolarlar kaçırmakla suçladı.

FETÖ ZANLISI ORTAKTAN GÜL

AİLESİNE AĞIR SUÇLAMALAR!

***Ablasının oğlu Ali Ekrem Tekelioğlu’nun resmi ortağı Hacı Murat Gülcan tarafından İstanbul 37. Ağrı Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yazılı ifadesinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve kardeşi Macit Gül hakkında ağır ithamlarda bulundu. FETÖ üyeliği ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet dâhil birçok suçlamayla nisan ayından beri Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gülcan’ın ortaya attığı iddialar Gül ailesini bir hayli zora sokacak gibi.

NAYLON FATURA İLE MİLYON DOLARLARI

ÇEKEREK YURTDIŞINA KAÇIRMA İDDİASI!

***FETÖ tutuklusu olarak Silivri Cezaevi’nde yatan Hacı Murat Gülcan, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazılı ifadesinde Gül Ailesi’ni “gizli ortak” olmakla suçlayarak, Ortaklardan Ali Ekrem aslında Gül Ailesi’ni temsilen ortaktır. Gül Ailesi firmanın gizli ortağıdır” derken Avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, “Ocak ayı sonu itibari ile 44 Milyon USD + 13 Milyon TL civarında nakit ve gayrimenkulleri hukuksuz bir şekilde gasp ettiler” iddia etti.

ODA TV’de ilginç bir haber yer aldı…

Barış Pehlivan’ın kaleme aldığı haber göre, ablasının oğlu Ali Ekrem Tekelioğlu’nun resmi ortağı ve FETÖ zanlısı olarak Silivri Cezaevi’nde yatan Hacı Murat Gülcan tarafından hem İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yazılı ifadesinde hem de Avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda hem 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de kardeşi Macit Gül ile ilgili ilginç iddia ve suçlamalar yer alıyor…

FETÖ zanlısı olarak Silivri Cezaevi’nde yatan Hacı Murat Gülcan’ın hem İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazılı ifadesini hem de avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda ki ifadelerini okuyunca Abdullah Gül’ün “Millet İttifakı’nın” adayı olarak ortaya çıkma arayışından bahsederek 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve kardeşi Macit Gül hakkında ağır ithamlarda bulunması ilk etapta, FETÖ suçlamalarından kurtulabilmek için bir nevi “Acaba itirafçılığa mı soyundu?” sorusunu akla getiriyor…

Ama Hacı Murat Gülcan’ın iddiaları da öyle kolay kolay yabana atılacak türden değil…

Tabii işin doğrusu yargılama sonunda ortaya çıkar, şimdiden ne “doğru” ne de “yanlış” demek isabetli bir yaklaşık tarzı olmaz. Doğruluğunu-eğriliğini yargılama sonunda göreceğiz…

Peki, Hacı Murat Gülcan ne tür suçlamalar da bulunuyor dersiniz, gelin bir de iddia düzeyinde de olsa onlara şöyle bir göz atalım:

HACI MURAT  GÜLCAN’DAN  İLGİNÇ İDDİALAR…

ODA TV’de yayınlanan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere Hacı Murat Gülcan, Gül Ailesine bir hayli yakın…

Yurtiçi-yurtdışı geziler de onlara eşlik etmiş…

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Mehmet Tekelioğlu ile evli ablasından olan yeğeni Ali Ekrem Tekelioğlu, iddiaları ortaya atan Hacı Murat Gülcan ve Sefa Özçelik ile birlikte 2007 yılında TEMA Teknik Adı altında bir şirket kurmuşlar…

Şirket büyük cirolar yapmış, iyi para kazanmış…

Fakat iddiaya göre şirket ortakları bir süre sonra birbirlerine düşmüş!

Şirket ortakları niye birbirine düşmüş, Hacı Murat Gülcan niye ortaklarını ve “gizli ortak” dediği Abdullah Gül ve kardeşi Macit Gül’ü suçlamış, bu soruların cevabını veren önce bu iddiaları ortaya atan Hacı Murat Gülcan’ın niye Silivri Cezaevi’nde yattığını bir açıklık getirmek lazım…

Haberi yazan Barış Pehlivan, Gülcan ile ilgili suçlamaları şöyle kaleme aldı:

GÜLCAN, FETÖ SUÇLAMASIYLA SİLİVRİ’DE YATIYOR…

Gülcan neden Silivri Cezaevi’nde olduğunu, kendi penceresinden İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdı. 

İş adamıydı; FETÖ üyeliği ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet dahil birçok suçlamayla Nisan ayından beri tutukluydu. İddianamede; Bank Asya’da hesabının bulunması, FETÖ okulunun inşaatını yapan bir şirkete malzeme göndermesi, “Gülen Hareketinin Analizi” adlı bir kitaba imza atan firari FETÖ mensubu Mehmet Enes Ergene’ye para havalesi yapması gibi aleyhinde deliller vardı.

Gülcan verdiği ifadelerde; hakkındaki suçlamaların bir kısmını reddetti, bir kısmının ise iddia edildiği gibi FETÖ üyeliği motivasyonuyla yapılmadığını ileri sürdü. Yargılamanın sonucunda nasıl bir karar çıkar bilinmez ama Gülcan’ın tutukluluğuna asıl gerekçe olarak gösterdiği iddialar çok konuşulacağa benziyor.”

GÜL AİLESİ “GİZLİ ORTAK”  İDDİASI…

Barış Pehlivan’ın kaleme aldığı haber göre, ablasının oğlu Ali Ekrem Tekelioğlu’nun resmi ortağı ve FETÖ zanlısı olarak Silivri Cezaevi’nde yatan Hacı Murat Gülcan tarafından hem İstanbul 37. Ağrı Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yazılı ifadesinde hem de Avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda hem 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de kardeşi Macit Gül ile ilgili ilginç iddia ve suçlamalar yer alıyor…

İşte Barış Pehlivan’ın o yazısı:

“GÜL AİLESİ GİZLİ ORTAK

İddiaların odağındaki şirketin adı; Tema Teknik

İnşaat, elektrik ve mekanik sistemler alanında proje, mühendislik, müşavirlik ve taahhüt hizmetleri veriyor. 

2007 yılında, 3 ortak tarafından kuruldu: Hacı Murat Gülcan, Ali Ekrem Tekelioğlu, Sefa Özçelik

Gülcan’ın iddiasına göre; kendisi dışındaki iki ortağın arkasında başkaları vardı. 

Zira... 

Ali Ekrem Tekelioğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ablasının ve eniştesi Mehmet Tekelioğlu’nun oğluydu. 

Tutuklu ortak Gülcan “Ortaklardan Ali Ekrem aslında Gül Ailesi’ni temsilen ortaktır. Gül Ailesi firmanın gizli ortağıdır (Sn. Abdullah Gül, Macit Gül ve Tekelioğlu Ailesi)” diyordu. 

Diğer ortak Sefa Özçelik ise, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Üyesi Abdurrahman Özçelik’in oğluydu. Baba Özçelik bu göreve, Abdullah Gül tarafından 2012 yılında getirildi. Abdullah Gül, bugün Sakarya Üniversitesi’nin çekirdeğini oluşturan akademide asistanken, öğrencilerinden biri de yıllar sonra DDK’ya atayacağı Abdurrahman Özçelik’ti. 

ON MİLYONLARCA DOLARLIK GASP SUÇLAMASI

Tutuklu ortak Hacı Murat Gülcan, avukatı Vasfi Sedat Küçükyılmaz aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na başvurdu. Kendisini “baskılarıyla” tutuklattığını ileri sürdüğü ortakları Ali Ekrem Tekelioğlu ve Sefa Özçelik hakkında suç duyurusunda bulundu. 16 Temmuz tarihli o suç duyurusunda şu satırlar yer aldı: 

“10 yıllık geçmişi olan firma, bu süre içinde 70.000.000 USD miktarlı bir varlığa ulaşmıştır. Gül Ailesi firmada bulunan 1/3 hissesini elden çıkarıp nakte ulaşmak isterken, müvekkil Hacı Murat Gülcan’ın hissesini küçültmek isterler. Murat Gülcan durumu kabullenmeyince, sahte / naylon faturalarla şirket nakdini azaltma işlemleri yapmak istemişlerdir. Müvekkil bu işe karşı çıkmasına rağmen, Abdullah Gül ile birlikte hareket eden eski milletvekili Tevhid Karakaya Ailesi’ne ait İKK Gıda Limited ŞTİ’ne naylon faturalar karşılığı büyük miktarda nakit aktarılmıştır. Şirket kayıtlarına el konulup incelendiğinde para trafiği de ortaya çıkacaktır. Bu ve benzeri işlemlerden sonra Ali Ekrem Tekelioğlu kendisine ait şirket hisselerini Sefa Özçelik’e devretmiştir. Yine sahte sözleşmeler ile yurt dışına büyük miktarlarda para kaçırmışlardır. Firmaya ait gayrimenkulleri kendi aralarında paylaşıp, sahte fatura işlemlerine devam ederek firmanın içini boşaltmışlardır.” 

Tutuklu ortak Hacı Murat Gülcan’ın iddiaları çok ağırdı. 11. Cumhurbaşkanı Gül’ü ve ailesini naylon fatura düzenlemek, hatta yurt dışına para kaçırmakla suçluyordu. Bu çok ciddi usulsüzlük iddialarında, Gül’e yakınlığıyla bilinen eski AKP Milletvekili Tevhid Karakaya’nın da adını geçiriyordu. 

Gülcan kendisini yargılayacak olan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı tahliye talebinde de aynı iddialarına devam ediyordu: 

“Ocak ayı sonu itibari ile 44 Milyon USD + 13 Milyon TL civarında nakit ve gayrimenkulleri hukuksuz bir şekilde gasp ettiler. Bunun büyük bir kısmı davalara konu oldu. Açtığım davalara cevap veremeyince baskı ile tarafımı tutuklattılar. Açılan davalar, olaylar, taraflar, tarihler, açıklamalar, karşı tarafın verdiği cevaplar incelendiğinde olayın doğruluğu hakkında hiçbir tereddüt kalmayacak, beni biran önce tutuklatma sebeplerinin 24 Haziran seçimleri olduğu ortaya çıkacaktır. Seçimlerin öne alınması ise planları bozdu.” 

Tema Teknik’in ortaklarından Sefa Özçelik’in babası DDK üyesi Abdurrahman Özçelik’e dair de şu satırları kaleme aldı tutuklu Gülcan: 

“DDK üyesi A. Özçelik’in bu olaylar içinde olması, benim açtığım davalara ve tutuklanmam için nüfuzunu kullanması ise ayrı bir konudur. A. Özçelik bu konunun Sn. Erdoğan’a gitmesinden çok korkmakta, kapanması için her tarafa baskı yapmaya devam etmektedir. Mahkemelerde nüfuz kullanan çok ilginç iş adamları da işin içindedir.” 

Hacı Murat Gülcan, 21 Kasım’da sanık sandalyesine oturacak. Kuşku yok ki; hakkındaki suçlamaların ve bu suçlamaların perde arkasına dair kendi iddialarının ne kadarı doğru, er ya da geç ortaya çıkacak.

Ama şimdiden şunu vurgulamak gerek: 

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ve Gül Ailesi’nin ilişkilerine dair çok ciddi iddialar bu dava dosyasına girmiş durumda.”

Barış Pehlivan’ın ODA TV’de ki yazısı özetle böyle…

Bakalım, Hacı Murat Gülcan’ın ortaya attığı iddiaların ne denli doğru ne denli iftira mahiyetinde olduğunu yargılama sonunda göreceğiz…

Daha da ötesi tüm bu iddiaların  “Millet İttifakı’ndan” yana tavır koyan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir gözdağına dönüşüp dönüşmeyeceğini de önümüzde ki günler de daha net göreceğiz…