KADİR DAYIOĞLU


FATURAYI KİM ÖDER?

Dostlar, bu pilav daha çok su kaldırır…


CHP’li Ümit Özlale, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde, tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı sürecinin ekonomiye maliyetini sordu.

***

Cumhuriyet'in haberine göre, Özlale önergesinde şu ifadelere yer verdi: İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, iç kamuoyunda büyük bir demokratik gerilim yaratmış; uluslararası basında, Türkiye’ye dair siyasi risk algısını olağanüstü derecede artırmıştır.

***

-Bu gelişme yatırımcı güvenini sarsmış; başta döviz piyasası ve Borsa İstanbul olmak üzere tüm finansal göstergelerde sert bozulmalar yol açmıştır. Türk Lirası 19 Mart’tan itibaren tarihi değer kayıpları yaşarken, Merkez Bankası’nın döviz müdahaleleriyle rezervlerde rekor düzeyde bir erime yaşanmıştır.

***

Buna bağlı olarak Özlale, “14-21 Mart dönemine ilişkin toplam rezerv kaybı ne kadardır ve bu kaybın temel nedenleri nelerdir?” sorusunu yöneltti.

***

Bakan Şimşek, önergeye verdiği yanıtta şu bilgileri paylaştı:

-14 Mart tarihi itibarıyla sırasıyla 171,1 milyar ABD doları ve 73,9 milyar ABD doları düzeyinde bulunan brüt ve net rezervler; 21 Mart tarihi itibarıyla 163,1 milyar ABD doları ve 62,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

***

Bu açıklama, İmamoğlu’nun gözaltına alındığı haftada Merkez Bankası “net rezervinde” yaklaşık 11 milyar dolarlık bir düşüş yaşandığını ortaya koydu.

***

Soru şu: Peki, 11 milyar doları kim ödeyecek? 

“Nas var nas!” diyenler değil, elbette bizler ödeyeceğiz. 

Bunda şüphesi olan varsa, beri gelsin…

***

Özlale’nin yönelttiği; “Bu müdahaleler, mevcut ekonomik program kapsamında öngörülen stratejilerle uyumlu mudur?” sorusuna da yanıt veren Şimşek, şunu söyledi:

 

-Döviz arz ve talebini belirleyen temel unsurlar; uygulanan para ve maliye politikaları, cari denge ve sermaye hareketleri ile ekonomik güven ve beklentilerdir.

-Piyasaların sağlıklı işleyişi için ilgili kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle yürütülmektedir.

-Uyguladığımız ekonomi programıyla ekonomimizin artan dayanıklılığını ve finansal istikrarı korumak için gerekli adımlar atılmaya devam edilecektir.

***

CHP’nin milletvekillerine gönderdiği saha çalışması bilgi notunda ise sürecin ekonomik yansımalarına dair dikkat çekici rakamlar yer aldı.

***

Buna göre; 19 Mart-2 Mayıs tarihleri arasında döviz piyasasına yapılan müdahalelerin maliyeti 60 milyar dolara ulaştı.

***

Bu dönemin kamuya yükü 3,9 trilyon TL olurken, özel sektöre faturası 2,1 trilyon TL olarak hesaplandı.

***

İşçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin, kiracının hali malum. Ya esnafın, tüccarın, sanayicinin durumu ne? Numara yapmıyorlarsa, dokunsan patlayacaklar. Ağızlarını bıçak açmıyor? 

***

Yaklaşık yedi yıldır süren krize rağmen, anketlere bakarsanız, AK Parti’nin oyu yüzde 30’un altına düşmüyor. Yoksa, anketlerde mi, yanlış bilgi veriyor? Demem o ki, sokağı dinlerseniz, bu oranda oyun çıkmaması lazım.

***

Hele hele, Özgür Özel’in, yaptığı, ona göre “eylemlere”, bakınca, iktidar gitmiş de haberimiz yok. Zira, her hafta en az iki tane yapılan ve altmışa dayanan mitinglere bakınca, anketlerle ilgili kuşkumuz daha da artıyor. 

***

Gerçekten AK Parti’nin oyu bu seviyelerde mi?

Bakalım, en büyük anket sandıktan ne çıkacak.

***

Ne güzel değil mi? 

Birisi bizi kandırıyor, acaba kim?

***

Ne diyelim?

Bir başkadır benim memleketim. 

***

Dostlar, bu pilav daha çok su kaldırır…