KADİR DAYIOĞLU


EVRİM VE FAİZ

Dediğim gibi, görebildiğim kadarıyla, ilgili ayet ve hadislerin hiçbirisinde “faiz” geçmez, “riba” geçer. Tabii, çok tartışmalı konu… Muradı ilahi nedir? Bilmiyorum… En iyisini Allah bilir, diyelim ve kapatalım konuyu.


Dostum, arkadaşım Mak. Y. Müh. Ahmet Doğan Işık’ın, beş yıl kadar önce, Ege Cansen ustadan yaptığı alıntı, seneyi devriyesi nedeniyle, tekrar “facebook”una düştü. Facebookun böyle bir özelliği var, bazı şeyleri anımsatmakla illetli. O nedenle, kimse “unutulur” sanmasın. Alıntı şöyle: Başlık, Parantez içerisinde; (Tabii insanoğlu dünyayı yok etmezse)

***

Darwin'in;“en iyi uyum gösterenin yaşamını sürdürmesi” (survival of the fittest) diye özetlediği,“Evrim Yasası”, sadece biyolojide değil, her alanda ve özellikle iktisatta geçerlidir. Böyle olduğu için dünyada refah hep artıyor. Çünkü zayıflar elenince, ortaya daha güçlülerden kurulu bir iktisadi sistem çıkıyor. Bu sebeple ben de “yaşam kötüye gitmez, hep daha iyiye gider” diyorum. 

Tarihin hiçbir döneminde insanlar bugünkü kadar yüksek bir hayat seviyesinde yaşamamıştır. Bundan sonra gelecek nesiller de bizden daha müreffeh yaşayacaktır. 

Son söz: Yarının sorunlarını, yarının teknolojisi çözer. (Ege Cansen- Sözcü)

***

Dikkat ederseniz “en güçlü”yani, “survival of the strongest!” demiyor. Ama Darwin karşıtları, evrim karşıtları,“sosyal devrimciler”, fiziki güç anlamında kullanıp, Alman faşizmine/ Nazizm’e gönderme yapıyorlar. Tabii, bizim bücür Alp bile, çok güçlüdinozorların nasıl yok olduğunu, karıncaların nasıl hayatta kaldığını tane tane anlatıyor.

***

Tıpkı Marks'ın;“din AFYONDUR!” demediği gibi. Kaldı k, Darwin de, Marks da dine karşı çok saygılı. Tayfun Atay Hocamız, bunun din, egemenlerin, sömürenlerin elinde “müsekkin” dediğini söylüyor, “Din Hayattan Çıkar” kitabında.  Kitabı, hararetle tavsiye ederim. Sağ ol Ahmet anımsattığın için.

***

Mesela, ikiside Arapça olan “faiz” ve “riba” aynı şey değil. Yasaklanan “riba”. İnanın tarama yaptım, ilgili ayet ve hadislerin hiç birisinde ama hiç birisinde “faiz” geçmez, hep “riba” geçer. Riba, bugünkü anlamıyla, “tefeci faizi”. Ya da bir başka anlatımla,önemli olan, aynı miktar ve aynı cins malın, yine aynı miktar ve aynı cins alacak şekilde “ödünç” verilmesi. Fazlasını talep “riba”dır. Bunlarda altı mal… Altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuz.

***

Mesela, ciddi fıkıh kitaplarında şunu görürüz: “Altın altın karşılığında, gümüş gümüş karşılığında, buğday buğday karşılığında, arpa arpa karşılığında, hurma hurma karşılığında, tuz tuz karşılığında ancak misli misline elden ele olur. Kim artırır veya daha da fazlasını talep ederse ribâ yapmıştır. Bu konuda alan kişi de veren kişi de eşit durumdadır.” 

***

Hanefîlere göre yukarıdaki hadiste;“Altın karşılığında altın, buğday karşılığında buğday…” şeklinde altı farklı maddenin kendi cinsiyle ve fazlasıyla değiştirilmesinden bahsedilmesi “ribânın” illetlerinden birisinin cins birliği olduğuna delalet eder.”

***

İkincisi, “riba”, artan, kabaran, şişen anlamlarına gelir. Ama gelenek, riba ile faizi eş anlamlı kullanmış. Bundan sonrasına aklım ermez. Ama “muradı ilahi” ve Resulü Ekrem neden, neden “faiz” kullanmamış da “riba” demiş?

**

Faiz ise, “feyz” den geliyor. Artan, taşan anlamında. Paranın getirisi. Unutmayalım, para mal değildir. Satın alma aracıdır. Kira gibi, ücret gibi, kâr gibi… Nasıl, kira alma deme lüksünüz yoksa, faiz alma da bu cümleden. Özellikle, enflasyonist ortamda, bunu söylemek, “servet transferinden” başka bir şey değildir. 

***

Mesela, Osmanlı’da, neredeyse her mahallede bir “para vakfı” var. Kayseri’de de… Bunların çoğu, “faiz” ile para veriyor. Nitekim, “müfti's-sakaleyn” olarak bilinen (insan ve cinlerin müftüsü) Ebu Suud Efendi’nin, “faizfetvası” meşhurdur. 

***

Hatırımda yanlış kalmadığı kadarıyla, Ebu Suud Efendi, yüzde 15’e kadar faize izin verir. Gerekçe olarak da;“faizlerin ilgasının birçok vakfın iflasına; bu da Müslüman cemaatin zararına yok açar!”, der.

***

Dediğim gibi, görebildiğim kadarıyla, ilgili ayet ve hadislerin hiçbirisinde “faiz” geçmez, “riba” geçer. Tabii, çok tartışmalı konu… Muradı ilahi nedir? Bilmiyorum… En iyisini Allah bilir, diyelim ve kapatalım konuyu.

***

Demem o ki, kulaktan dolma bilgilerle, bilgi ideolojilerin bir aracı yapıldıkça, bu tür kavgalar da bitmez. Evrim de böyle. Evrim, bir “doğa” yasası, bir “doğa” değişmezi olduğu göz ardı edilip, ideolojilerin aparatı haline gelince, müfredat programlarından kaldırılınca, gerçeği yok etme gayreti ortaya çıkınca, hele hele bu kamu eliyle yapılınca bilim falan da yapamazsınız bu toplumda.