KADİR DAYIOĞLU


EVİMİZ SALLANIYOR…

Evimiz sallanıyor, dediysek de devamlı değil… Belediye otobüsü ya da ağır vasıta, biraz hızlı geçtiğinde, sanki “hafif-orta” arası bir deprem olmuş gibi “zangır zangır” titriyor. Bazen çarpıntı var sanıyorum, elim göğsüme gidiyor. Allah’tan, vitrindeki cam eşya sesi yetişiyor imdada. Yoksa hemen elim nabza, gözüm saate gidecek…


Bu konuyu Büyükşehir’e arz ediyorum. İsterse bir dilekçe ya da “arz u hal” olarak da kabul edebilirler. Yok usule uygun değilse, “Beyaz Masa”’ya da yönlendirebilirim.

***

Evimiz sallanıyor, dediysek de devamlı değil… Belediye otobüsü ya da ağır vasıta, biraz hızlı geçtiğinde, sanki “hafif-orta” arası bir deprem olmuş gibi “zangır zangır” titriyor. Bazen çarpıntı var sanıyorum, elim göğsüme gidiyor. Allah’tan, vitrindeki cam eşya sesi yetişiyor imdada. Yoksa hemen elim nabza, gözüm saate gidecek…

***

Efendim, bu hal, önümüzden geçen tramvay için eşilen çukurdan sonra başladı. Pandemi nedeniyle, evde kaldığımızdan, iyice hisseder olduk.

***

Evimizin çaprazında, 40 metre kadar güneyinde Büyükşehir tramvay istasyonu var. Sivas yönünden gelip, “yan yola” giren araçlar evimizin önünden geçiyor. Bir de hemen önümüzde otobüs durağı, 40 metre ilerimizde de ışık, “yaya geçişi” ve “kasis” var…

***

Gözlemlerim şöyle: Otobüsler durakta durduklarında bir sarsıntı olmuyor ama durmadan geçerse ve biraz da hızlı olursa, işte o zaman “zangır zangır” titreme oluyor…

***

İnşaat mühendisi değilim; haliyle zeminden hiç anlamam… Kabul görürse, bir değerlendirme yapacağım. Tramvay çukuru için beton kazıklar çakıldı, “yan yola” teğet. Araçların hasıl ettiği “hareket enerjisi” dört bir yana dağılıyor. Beton kazıklara doğru da gidiyor, buraya çarpan enerji yansıyor.

Zeminin yapısına göre, gelen giden dalgalar, karşılıklı etkileşiyor. Bazen, üst üste biniyor. Şayet sönümlenemiyor, yani üst üste biniyorsa, kuvvet etkisi de artıyor demektir. Bir de “rezonans” söz konusu olursa zeminin yapısına, açığa çıkan enerji ve yapının statiğine göre hasar da meydana gelebilir…

***

Bence en pratik olan da araçların “yan yolda” seyir hızını düşürmek. Bir de “titreşim sonümlendiriciler (absorbe ediciler) konabilir. Mesela, 40 km/h hız, 30 km/h’e düştüğünde ortaya çıkan enerji de ilkinin yüzde 56’sı kadar.  Hızda her yüzde 10 düşüş, hareket enerjisinde, yaklaşık, yüzde 20 kadar bir azalmaya karşılık geliyor.  

***

Zeminle uğraşan arkadaşların aflarına sığınarak, bu yorumu yaptım. Umarım, meramı mı anlatabildim. Demem o ki tramvay çukuru ve kazıklar nedeniyle bir zemin sorunu var, bunu gidermek de Büyükşehrin görevi… Başkan, UKOME’ye mi havale eder? Bilemem…

***

Konuyu Büyükşehire ilettim. Sağ olsunlar, Ulaşım Daire Başkanı Sedat Erdoğan geldi… Baktı baktı, bir şey bulamadı. Acaba, “yamalıklı” ve “eskimiş asfalt” nedeniyle mi oluyor, diye bir kuşku uyandı, kendisinde. Tabii, asfalt yorulduysa, “sönümleme” görevi de azalmış olabilir.

Başkan Bey, o esnada, asfalt ile ilgili birimi aradı. Onlar da bir, bir buçuk aydan önce halledemeyiz, demişler. Sonra, haklı olarak bıraktı gitti.

***

Olayı anlattım kendisine telefonla… Durmadan hızlı geçişlerde oluyor dedim. Aklına pek yatmadı… Ama sorun bence bundan kaynaklanıyor. Zira defalarca gözlem yaptım. Biliyorsunuz, “gözlem” mühendislikte önemli bir aşama.

***

Şu teklifte bulundum: Yan yol giriş tarafına, “titreşim sönümlendirici”, “hız kesici” “kasis”, işaret ve bilgi levhaları konamaz mı? Dediler ki, bu yola “hız kesici” koyamayız. Tabii, telefonla cebelleşmek yakışık almazdı. Teşekkür ettim… Hem kendisine ve hem de konu ile ilgilenen İbrahim Özçekiç’e tekrar teşekkür ediyorum.

***

Bu sefer meramımı bir dilekçe ile anlatayım, dedim. Oysa bu “yan yolda”, zaten ışık, kasis (Yaya geçişi) , uyarı (30 km/h) ve bilgi işaretleri (sağa dönüş) var. Hemen, doksan derece bir viraja da giriyorsunuz.

Tüm bunlar, yaklaşık 200 metrelik bir kısımda oluyor. Yani, bu yolda hız düşürmek, “yol geometrisinin” de bir gereği… Yoksa “yaya geçişine” ya da viraja hızla yaklaşır araçlar. Nitekim öyle de oluyordu önlemler alınmadan. Sonuçta, bir kasis daha koyacaksınız, giriş tarafına.

Öyle ya, 30 km/h hız tahdidi olan bir yolda, 100 metre ara ile iki “kasis” olsa ne sakıncası olabilir ki? Yine asfalt yapılsın, zaten eskimiş de… Ama giriş yönüne mutlaka bir “hız kesici” ya da titreşim sönümlendirici bir önlem alınsın… Bu konuyu, bir vatandaş, bir hemşeri, sarsıntıdan rahatsız olan birisi olarak, “arz” ediyorum.

Öyle ya, ortada bir sorun var. Ruh halimizi olumsuz etkiliyor. O çukuru eşenler, sarsıntıyı da önlemek zorundalar. Hasılı kelam, ağır araç, önümüzden, belirli bir hızın üzerinde geçti mi evimiz, “zangır-zangır” sallanıyor. Başka gidecek yerimiz de yok, ne yapalım?