Haber yerel basına düştü… İnşallah, kuvveden fiile geçer. İnanın çok sevindim. Umulur ki; başta iktidar mensupları olmak üzere, siyasiler kenetlenir ve proje kısa zamanda gerçekleşir. Değerli Rektörümüz, Fatih Altun’a destek verir. Tabii, yerel basına da önemli bir görev düşüyor, “fikri takip” yapıp, sık sık hatırlatır… Ben de bunu yapacağım. Kuşkusuz, saygıdeğer Rektörümüzün yanında olacağız. Onu yalnız bırakmayacağız.
***
Hilal Tekeoğlu imzalı haberi, Kayseri Anadolu Haber internet sitesinden aldım (06.03.2025), sizlerle paylaşmak istedim. Yorumları ben yaptım.
***
“Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri ihtiyacı doğrultusunda hazırlıklarına başlanan 800 yataklı hastanenin yapım süreciyle ilgili ihaleye katılan 8 firmadan biri Ankara'dan gelerek çalışmalara başlayacak. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, heyecanla beklenen hastanenin süreci ile ilgili tarih verdi. İşte detaylar…
***
“… en uygun firma ile proje yapımı için sözleşme imzalandı. İhale sürecinin yasal yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirildi. Anadolu Net TV televizyon kanalında konuşan … Altun projenin bir sonraki aşaması için 2026 yılını işaret etti.”
***
Tabii, büyük ve önemli bir proje, aceleye gelmez; “kırk ölçüp bir biçmek” lazım. Öyle ya; “boyacı küpü” değil.
***
Yasal durum nedir bilmiyorum… Değerli Rektörü’müze akıl vermek haddime değil ama ben yerinde olsam, ülkemizin dört bir yanında ki, Kayserili varsılları çağırır, onlara projeyi anlatır, bir vakıf kurmalarını, güçlerinin yettiği kadar ayni ve nakti yardımda bulunmalarını isterim.
***
Zira, Rektör Mehmet Şahin Hocamız bunun benzerini yaptı… ERÜ hizmet binaları bir bir ortaya çıktı. Ondan sonra da devam etti.
***
Mesela bir örnek de Abdullah Gül Üniversitesi Vakfı. Güzide Üniversitemiz, vakfın himayesinde önemli adımlar attı, atmaya da devam ediyor.
***
Kayseri Kızılay Hastanesi’ni de benzeri bir usulde yaptırtmıştık… Kimse yapılacağına inanmamıştı. Tabii, bizlere inanılmaz maddi katkıda bulunan, hemşerimiz Halit Narin’i de hayırla anıyoruz. Her odasını tefriş eden Kayserili hayırseverlerin katkıları da yadsınamaz. Öyle ya, kısıtlı bütçe ile biz bu yatırımı nasıl yapabilecektik ki?
***
Emeği geçen Şube ve Yönetim kurullarımız ile bilahsa Mustafa Alemdar Güngör abimiz, Ayhan Uzandaç abimiz ve rahmet Asaf Mehmetbeyoğlu’nu asla unutmayacağız. Çok emek verdiler…
***
Demem o ki, istenirse oluyor… Öyle ya Halil Rıfat Paşa ne demiş; “Ulaşamadığın yer senin değildir!” Rıfat Paşa deyince aklıma Rıfat Hisarcıklıoğu ve TOBB geldi. Rıfat Bey, gün bu gün… Hiç olmazsa Kayseri’de bir eseriniz olsun, Halit Narin, gibi…
***
Değerli Hocamız Altun devam ediyor; “Önemli bir süreç. Bir projenin başlaması aslında bitmesinin yüzde ellisidir. Bu konuda biz resmi olacak ihale sürecini yaptık. Proje yapımını Ankara'dan bir firma aldı.” dedi.
***
“İstanbul, İzmir ve diğer illerden çok sayıda hasta geldiğini anlatan Altun, robotik cerrahi tedavisinin de bu durumda etkili olduğunu, sağlık turizmi anlamında da etkin adımlar atıldığını belirtti.” “Sözleşme kapsamında projenin yaklaşık 9 ay yapım süresi olduğunu dile getirerek, binanın sismik izolatörlü olacağını kaydetti.”
***
Proje detaylarını aktaran Altun; “Bu muhtemel bir depremde, ’binadan dışarı kaçmayın, dışarıdan binaya kaçın' diyebileceğimiz bir yapı olacak. Kayseri protokolünün destekleriyle şehrimizde 50 yaşına gelmiş bir hastane yapısını daha modern ve kendi elektriğini üreten, yağmur suyunu sulama amaçlı kullanan, yeşil proje olarak ortaya koyacağımız yapının projesine başlamış olduk. İnşallah 2026'nın ilk aylarında da Strateji Bütçe Başkanlığı'nın sağlayacağı bütçe ile yapım ihalesini netleştirmiş olacağız.” diye konuştu.
***
Sanırım değerli Hocamız, “Stratejik Bütçe Başkanlığı” derken, Ankara’yı kastediyor. Tabii, tam bu noktada, “para yok!” denebilir. O taktirde, milletvekillerimiz, Büyükşehrimiz, siyasilerimiz ne güne duruyor. “Atsınlar mitili Ankara’ya” baksınlar para ve onay nasıl çıkıyor.
***
O nedenle dedim, biran önce, hiç ayrım yapmadan, yüz kişilik bir vakıf kurup, katkı verecekleri ayni ve nakti yardımı deklere etmeleri gerekir. “Şu kadar paramız da hazır!” denir.