RECEP BULUT

Tarih: 28.08.2024 15:52

ERSOY, BU SÖZLERİ KİMLERE SÖYLÜYOR?

Facebook Twitter Linked-in

MHP Milletvekili Baki Ersoy’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda söylediği sözler Kayseri siyasetinde şok etkisi yarattı.

MHP MİLLETVEKİLİ

ERSOY’DAN ZEHİR 

ZEMBEREK SÖZLER!

*** MHP Milletvekili Baki Ersoy’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım Kayseri siyasi çevrelerde bomba etkisi yarattı. Ersoy’un “Çukura itilmeye layık olanlar” başlığıyla yaptığı paylaşımda, “Kendini Kayseri’nin sahibi olarak gören bu kişilere söyleyeceğim tek söz, doğru koşullarda verdiğimiz bu mücadeleyi sahip oldukları çirkinliklerle asla örtemeyecekleridir”dedi.

“SÖZLERİM ŞEHRİN AĞABEYLİĞİNE 

SOYUNAN VE KENDİLERİNİ ŞEHRİN 

ASLİ SAHİBİ GÖRENLERE!”

*** “Ersoy, bu sözlerinizle kim ya da kimleri kastediyorsunuz şeklindeki soruya, “Benim sözlerim gayet açık ve net. Birileri meydanı boş bulduğu için bu şehrin yeni abisi benim diye şehrin ağabeyliğine soyunuyor. Birileri de kendilerini bu şehrin asli sahibi olarak görüyor. Abilik böyle olmaz. Şehrin sahibi olabilmeniz için de bu şehrin sorunlarına sahip çıkmanız gerekir” dedi.

Salı günü MHP Milletvekili Baki Ersoy’un sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım Kayseri siyaseti ile bürokraside adeta bomba etkisi yarattı…

Ersoy, isim vermeden “birilerini” topa tuttu…

Aslında Ersoy, sosyal medya paylaşımında her ne kadar isim vermese de Ersoy’un paylaşımında kimleri kastettiği gayet açık ve seçikti…

“Şehrin ağabeyliğine” kimin soyunduğu, kimlerin kendilerini “bu şehrin asli sahibi” olarak gördükleri gayet açık ve net…

Tabii bu gerçekleri görebilmek için az-buçuk Kayseri siyasetini bilmek lazım…

Yoksa birçok vatandaşın yaptığı gibi sağa sola telefon açıp, “Baki Ersoy kimleri kastediyor acaba?” diye soru yağmuruna tutarsınız…

Neyse lafı daha fazla uzatmadan önce MHP Milletvekili Baki Ersoy’un o sosyal medya hesabındaki paylaşımını sizlere aktarayım sonra da Sayın Ersoy ile yaptığım görüşmeyi paylaşayım… 

İŞTE MHP MİLETVEKİLİ

BAKİ ERSOY’UN 

PAYLAŞIMI… 

MHP Milletvekili Baki Ersoy, “Çukura itilmeye layık olanlar” başlığıyla yaptığı paylaşımda, “Öğrencilik yıllarımdan beri aşina olduğum, bir parçası olmaktan onur duyduğum Kayseri’nin güzel sokakları bazı kötü kalpli, yılan dillilerin fısıltılarıyla kirletilmek istenmekte. 

Farklı dünya görüşlerine sahip olan Kayseri’deki yaşça büyüklerime dahi saygı göstermeyi kendime şeref kabul ettim. Çünkü büyüklerin, gençlerin yolu açık olsun, kolay olsun diye rehberlik eden kişiler olduğuna her zaman inanmak istedim. Oysaki bu günlerde onların, bizim yani tüm Kayseri’deki gençlerin yolunu açmaktan ziyade çukurlar ve tuzaklar kurduklarını ne yazık ki geç de olsa öğrendim. 

Kendini Kayseri’nin sahibi olarak gören bu kişilere söyleyeceğim tek söz, doğru koşullarda verdiğimiz bu mücadeleyi sahip oldukları çirkinliklerle asla örtemeyecekleridir.

Bir büyüğümün geçmişte bana verdiği şu nasihatin ne kadar değerli olduğunu şu anda çok daha iyi anladım. Bana şöyle demişti: “Büyüklerine saygı göstermelisin, onlar yolun kolay olsun diye senin için yolu açarlar. Fakat onların çukura düştüklerini görürsen ne yapman gerektiğini şimdiden öğrenmelisin.”

Gecemizi gündüzümüze katarak verdiğimiz bu mücadeleye eleştirecek hiçbir şey bulamayıp sadece bu adam Kayserili bile değil diyerek arkamdan konuşmayı, daha doğrusu kendinizi küçültmeyi ne zaman bırakacaksınız? 

Heyecanınızı kaybetmişsiniz. Kapalı kapılar ardında dedikodu yapmaktan bir adım ileri gidemeyen aslında zavallı kişilersiniz. Biz Kayseri gençleri olarak tarihin kaydettiği her büyük başarının heyecanın zaferi olduğunu biliyoruz. 

Dedikodularınızla heyecanımızı bitiremezsiniz. Bu şekilde davranmaya devam ederseniz Kayseri’nin şanlı geleceğine bizimle beraber asla yürüyemeyeceksiniz. 

Şunu asla unutmayın: Bizim gibi dava adamları bize sıkıntı yaşatan şartları melanet bucağı değil, ana kucağı olarak kabul ederiz. 

Yazımın başında da belirttiğim gibi, layık olmayanların çukura nasıl itileceğini bir büyüğümün bana verdiği nasihatten anlamıştım. Bizler başarının şerefini paylaşmayı en iyi bilenlerdeniz. Ancak bu alçakgönüllü tavrımızı saflık olarak görenleri ise tek hamlede layık oldukları çukurun içine atmayı herkesten de iyi biliriz” diyor…

Bu satırların her biri tek tek yorumlanabilir… 

Ama ben sizleri detaylarla boğmak istemiyorum…

Kısa, öz ve ana hatlarıyla yorumlamaya çalışacağım…

Aslında bu tartışmanın işaret fişeği Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı’nın geçtiğimiz hafta kulüp tesislerinde düzenlediği basın toplantısında atılmıştı…

Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı basın toplantısında uzun uzadıya Kayserispor’un borçlarından bahsetmiş ve borçlarının kapatılabilmesi için sarfettikleri çabaya kimlerin köstek olduğunu ima etmiş ve özellikle Erciyes Anadolu Holding, Şeker Fabrikası ve Öksüt Madenciliğin isimlerini vererek kulübe verdikleri desteğin kesilmesi için “birilerinin” baskı uyguladığını dile getirmişti…

O basın toplantısına katılan gazeteciler, “Kayserispor’a destek verilmemesi için kim ya da kimler baskı uygular?” diye düşünürken Gazeteci Osman Çiftçi ve ekibi, “Elitaş’ı” işaret etti…

Bunun üzerine o gün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu da yanlarına alarak, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, milletvekilleri Hulusi Akar, Bayar Özsoy, Murat Cahit Cıngı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile Vali Gökmen Çiçek hep birlikte Kayserispor tesislerini ziyaret etti ve Kayserispor’a destek vermeye hazır olduklarını beyan ettiler…

Peki, o ziyaret ile mesele kapanmış oldu mu?

Olmadı elbette! 

Sorunun çözülmediği ve hatta daha önemli bir düzeye ulaştığını MHP Milletvekili Baki Ersoy’un önceki günkü paylaşımından işin hangi boyutta olduğunu öğrenmiş olduk…

KİMMİŞ BU ŞEHRİN

AĞABEYLİĞİNE SOYUNAN? 

MHP Milletvekili Baki Ersoy’un sosyal medya hesabındaki o paylaşımı perde gerisinde büyük bir çatışmanın yaşandığı gerçeğini ortaya koydu…

Tüm bu gelişmelerden sonra MHP Milletvekili Baki Ersoy’u cep telefonundan aradım ve “Sayın Ersoy, bu paylaşımınızla az-buçuk kimleri kastettiğiniz anlaşılıyor ama biraz daha detaylandırmak gerekirse cidden kim ya da kimler kastediyorsunuz?” diye sormadan edemedim… 

Baki Ersoy, “Sayın Özhaseki’nin köşesine çekilmesiyle meydanı boş bulan birileri aklı sıra bu şehrin ağabeyliğine soyunmaya kalkıyor… Böyle ağabeylik olmaz! Ağabeylik yapacaksanız şehri hiçbir ayrım gözetmeksizin kucaklayacaksınız… Şehrin sorunlarına talip olacaksınız? Bu şehri bırakıp evi-barkı Ankara’ya taşımayacaksınız! Üç aydı, beş ayda çıkıp bu şehre gelip şehrin ağabeyliğine talip olmayacaksınız. Sonra da bu memleketin marka değeri olan Kayserispor Kulübü sözkonusu olduğu zaman da gidip Şeker Fabrikası’na ya da Erciyes Anadolu Holding’e Kayserispor’a yardım etmeyin diye baskı uygulamayacaksınız! Böyle ağabeylik olur mu? Böyle bakan da olamazsınız!” dedi.

Aslında kastedilen isim gayet açık ve net…

Anlamayan var mı? 

Ahmet Mehmet diye isim koymaya gerek var mı?

Yok!

KİMLER KENDİLERİNİ 

BU ŞEHRİN ASLİ 

SAHİBİ OLARAK GÖRÜYOR?

Gelelim bir de “kendilerini bu şehrin asli sahibi” görenlere…

Bu da işin ikinci boyutu…

Birinci boyutu “şehrin ağabeyliğine soyunan” ile ilgili…

İkinci boyutu da “kendilerini bu şehrin asli sahibi görenler” ile ilgili…

Bu boyut daha vahim…

MHP Milletvekili Baki Ersoy’a işin bu boyutunu da sordum…

Diyor ki, “Oturacaksınız parti de toplantı yapacaksınız ve bürokratlara, bölge ve il müdürlerine Baki Ersoy’un taleplerine cevap vermeyin diye talimat vereceksiniz! Benim ne talebim olabilir ki? Kayseri’de bir tek yatırımım yok. Bir tek kardeşimin kafesi var, ondan da beş kuruş parayı aile şirketimizin kasasına girmez. Sağolsun garson kardeşlerimiz kendileri çekip çevirirler… Benim üç iş bitirme müteahhit belgem var, bir tek kamu ihalesine teklif vermişliğimiz yok. Ne deprem bölgesine ne de bir başka yere… Benim tüm işim sanayicilerle ilgili, proje hazırlar, proje sunarız… Yani kamu ile ilgili tek bir işim olmadı, olmazda! Biz nerede vatandaşın sorunu var, onun çözümü için fikri, zikri, memleketi Yozgat olmuş, Sivas olmuş, Kırşehir ya da Nevşehir olmuş, şehirli-köylü ayrımı yapmaksızın önüne düşeriz… Çözebilirsek çözdük deriz, çözemezsek ise niye çözülemediğini de vatandaşımıza en ince ayrıntılarına kadar izah ederiz. Kendi aracımla milyonlarca kilometre yol katettim. Kendi imkanlarımla ve kendi şirketimin imkânlarıyla garip gurebaya kol kanat gerdim. Binlerce öğrenciye burs verdim. Ne milletvekili maaşımı ne de emekli maaşımı almadım, hepsini, öğrenci kardeşlerime burs olarak bağladım. Kim isterse anında bu belgeleri de ibra etmeye hazırım. Ama bugüne kadar bunları çıkıp söyleme gereği de duymadım. Ramazan ayında binlerce iaşe fişi dağıttım. Bir gün olsun lafını bile etmedim. Şehrin tüm milli ve manevi değerlerine her ortamda göğsümü gere gere sahip çıktım. Sorun bakalım bu arkadaşlara kendi şahsi araçlarıyla tek bir kilometre yola gitmişler mi? Ceplerinden bir tek kör kuruş harcamışlar mı? Benim danışmanlarımın telefonu çağrı merkezi gibi çalışıyor… Özge Seçil Burcu’yu’i arayın sorun lütfen, günde kaç vatandaşla muhatap oluyorlar? Kaç vatandaşın sorununu çözüyoruz? Sayın İl Başkanı parti de yaptığı toplantı da isim vererek açıkça Baki Ersoy’un taleplerine cevap vermeyin diyebiliyor? Size soruyorum; Amatör spor kulüpleri niye mücadele verir? Şampiyon olup bir üst lige çıkmak için! Talas Belediyesi’nin takımı milyonlarca lira harcayarak 3. Lig’e çıkmış! Bu bir başarı mı, elbette başarı! Eee… Şimdi biz ne yapıyoruz? Kulübü kapatalım gitsin diyoruz! Olacak şey mi? Yazık değil mi o gençlerin onca emeğine, harcanan onca paraya? Biz bu gerçeği gördüğümüz için kolları sıvadık ve o kulübe el attık! Aman o kulübü Baki Ersoy’a kaptırmayın diye ortaya düşmüşler! O zaman ne oluyor? Aman gençler Baki Ersoy’a meyillendi? Aman Z kuşağı altımızdan kaydı gitti diyorlar. Kayserispor bu memleketin marka değeri mi? Marka değeri! Peki bu marka değerini ayakta tutmak için kim ne yapıyor? Kayserispor borç batağında, Kayserispor’a el atan yok! Baki Ersoy var gücüyle destek sağlamak için çırpınıyor, kapı kapı dolaşıyor! O zaman ne oluyor? Parmağını oynatmayan, köşesine kurulanlar aman Baki Ersoy’un önünü keselim telaşıyla Baki Ersoy’un taleplerine cevap vermeyin diye Kayserispor’a destek verenlere talimatlar veriyorlar? Bütün bunlar benim şahsıma bir külfet getiriyor mu? Getiriyor elbette! Ama biz nerede sorun var onun üstüne üstüne gidiyoruz! Nereye kadar? O sorunu çözene kadar! Peki, bu arkadaşlar ne yapıyor? Sorunu çözmekten kaçıyorlar! Vatandaşın derdini dinlemekten kaçıyorlar! Millet bize niye vekalet verdi? Memleketin ve vatandaşın sorununu çözün diye! Vatandaştan ve memleketin sorunlarından köşe bucak kaçın diye değil! Kusura bakmasından biz onu yapamayız. Kendilerini memleketin asli sahibi, bizi de o buralı bile değil, Yozgatlı diye dışlamaya kalkanlar vatandaştan gerekli dersi alırlar… Bizi verdiğimiz sözden kimse alıkoyamaz! Biz Kayseri sevdalısıyız! Memleketin ve vatandaşın sorunlarının çözüme yardımcı olmak için yemin ettik ve yeminimizi de yerine getirmek için gece-gündüz 24 saat koşturacağız. Yorulanlar, nefesi tükenenler gitsin köşelerine kurulsun, gençlerin önünü açsınlar! Beni bitirecekmişsiniz! Siz kimsiniz ki beni bitireceksiniz? Beni siz mi yarattınız? Çok şükür yanlış yapmıyorum, yanlış yapmadığım için de Yüce rabbim yanım da!”

MHP Milletvekili Baki Ersoy ile yaptığımız telefon konuşması üç aşağı beş yukarı aynen böyle…

Yani işin boyutu bu düzeyde! 

İşin sonu nereye varır, onu bilemem! 

Ama kılıçlar çekilmiş durumda! 

Varın gerisini siz düşünün!

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —