Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen gün açıkladığı enflasyon verilerine göre Haziran enflasyonu aylık yüzde 1,64; 6 aylık enflasyon da yüzde 24,73 olmuş. Bu, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 24,73zam alacakları anlamına geliyor.
***
Acaba bu doğru mu?
***
Aylık (%1,64) ve altı aylık (%24,73) rakamlara bir şey diyemem. Zira ölçebilme imkanım yok. Ama ENAG ve İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verdiği rakamları TÜİK’i katlar düzeyde. Bunların hangisi doğru?
***
Mesela; Enflasyon Araştırma Grubu, (ENAG) Haziran ayına ilişkin verilerini yayımladı. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde (E-TÜFE) Haziran ayında yüzde 4,27 oranında bir artış gerçekleşti. E-TÜFE’nin Haziran 2023’e göre artışı ise yüzde 113,08 olarak duyuruldu. Yılın ilk altı aylık dönemindeki enflasyon oranı yüzde 41,16.
***
Mesela; İTO,Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. İstanbul genelinde perakende fiyatlar haziranda yüzde 3,42, toptan fiyatlar yüzde 3,85 artış gösterdi. Yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 82,14, toptan fiyatlar yüzde 60,49 arttı.
***
Bunun hangisi doğru?
***
Yine bilemem ama ENAG’ın ki akla daha yakın geliyor. Zira, biz yaşadığımız hayatı biliyoruz. Çekilen sıkıntılar, toplumda derin yaralar açıyor. Kimse kimseyi kandırmasın.
***
Mesela, TÜİK samimi ise, fiyatları nereden aldığını açıklasın da biz de oradan alış-veriş yapalım. Yazık değil mi bizlere? Enflasyonu, maaşlara ve mutfak harcamalarına bağlayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Gözlerini, az ve orta gelir gruplarının ceplerine diktiler. Allah, gözlerini doyursun.
***
Kesin doğru olmayan bir şey var o da şu: SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 24,73 zam alacaklar sözü tamamen yanlış. Algı oluşturmaya yönelik. Sözgelimi, dört milyona yakın SSK ve BAĞ-KUR emeklisi “sıfır” zam alacak; evet “sıfır”. Maaşları yatınca görecekler. İnanın, (Gobels) mezardan çıksa, bizimkileri görünce tekrar girer mezara.
***
Tabii, çoğu emeklinin ne diyeceklerini çok merak edecekler? Ama eminim, “Olsun, Allah hükümetimize zeval vermesin. Sonuna kadar, Erdoğan!” diyecekler.
***
Böyle cin “iktidar”, dünya siyaset tarihine gelmedi, gelmez de… Zamlar, bekledi, bekledi, temmuzda sağanak oldu. Nitekim, kafadan elektriğe yüze 38 zam geldi. Diğer kamu hizmetleri sıraya girdi.
***
Neden mayıs, haziran değil de temmuz. Öyle ya, emekli zamları Ocak-Haziran’a göre yapılacak. İktidara “cin” derken bunu kastettim.
***
TÜİK, herhalde, ülkenin en güvensiz kamu kuruluşu oldu. Bunca emeklinin hakkının gaspının vebalini nasıl taşıyacak yöneticileri, bilemem…
***
Tabii, bu vebali taşıyan üç sendika daha var; TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve Memur- Sen… Güya, emekçilerin sendikaları. Üyelerinin hakları göz göre göre yeniyor, sesleri çıkmıyor. Bu nasıl sendika bunlar;nasıl sendika anlayışı? “Tısları” çıkmıyor. Bazan“mış” gibi yapıyorlar. İktidarı hoşnut kılmaya, üyelerinin ezilmesine göz yummaya devam ediyorlar.
***
Be birader, ENAG, İTO gibi sizler de enflasyon araştırması yapıp kamuoyu ile paylaşamaz mısınız? Milyarlarca fonunuz var… Ama yapamazlar!
***
Dostlar, tüm bunların nedeni ne biliyor musunuz? Tulumbada su kalmadı. Ne kadar çabalasalar nafile. Çok sorduk bir kez daha soralım: Yirmi iki yılda özeleştirme ve kullanılan borçlar hariç, toplanan vergi yaklaşık 2,750 trilyon dolar. Özelleştirme gelirleri ve borçları da ilave ederseniz, 3,5 trilyon dolara yakın bir gelir.
***
Bu parayı ne yaptınız?
Asıl sorulacak soru bu?
***
Unutmayın, bu para, “bizden önce bir şey yoktu!” dedikleri, seksen yıllık Cumhuriyet döneminin üç buçuk dört katı.
***
Şimdi soruyorum; seksen yılda yapılan yüz baba kamu yatırımını bir çırpıda sayarım. Siz, yirmi iki yılda, kamu tarafından ve kamu kaynakları ile yapılan on baba yatırımı bir çırpıda sayın, ne derseniz deyin.
***
Biliyor musunuz? Kur Korumalı Mevduat (K.K.M) ile varsıllara aktarılan yani parası olanlara aktarılan kaynak, bir trilyon lirayı bulmuş. İçeri ve dışarı ödenen faiz ise, altı yüz milyar dolar civarında…
***
Hoca efendiler de vaazlarında, “fakirler, zenginlerden yetmiş yıl önce cennet gidecek!”, “sabredin, fakirliğinizle övünün!” demeye devam etsinler.
***
Dostlar, dinin, ekonomide, bu kadar araçsallaştırıldığı bir dönem görmedim. Gel de “sakalı” Marks’a hak vermeyin.
***
Rol model aldıkları üstatlarının ifadesi ile; “şah olsa kuzulara kurt yapmaz bu taksimi!”
***
Başka ne diyeyim.