Bu yazım üzerinden tam on yedi yıl geçmiş. Zaman su gibi akıp gidiyor. Bu vesile ile geçenlerde bir rahatsızlık nedeniyle, hastaneye kaldırılan, anjiyo olan Başkanımız Mehmet Özhaseki’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
***
Allah, ailesine ve bizlere bağışlasın. Kolay değil dert çekmek. Sizleri on yedi yıl önce yazdığım bir yazımla baş başa bırakmak istiyorum. Umarım; “mühendislik ekonomisi” ile ilgili bazı fikirler veririm.
***
Elbetde 1994 sonrası, tartışmaya açık, çok ve önemli işler yapıldı. Dile kolay çeyrek asırdan söz ediyoruz. Hiçbir siyasi partiye nasip olmadı öyle uzun bir süre… Bu süreç devam da ediyor. Bunu kimse yadsıyamaz. Ama bu, Kayseri’nin miladını, 1994’te başlatmanın çok anlamsız olduğunu söylememize engel değil. Biz, “hakkı teslim” noktasındayız. Haliyle yazım, “1994-2008” dönemini kapsar.
***
“Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, yapılan büyük projeler sayesinde Kayseri’yi belediyecilikte son noktaya getirdiklerini söyledi. Bizim şu anda yaptığımız çalışmalar 50-100 yıl önce yapılmış olsaydı Kayseri çok rahatlardı. Bu çalışmalarımıza muhalefet edenlere gülüyorum. Bunlar hiç gazete dergi okumuyorlar mı diye kendi kendime soruyorum” (Kayseri Güneş).
***
Sayın Başkanın, küçümser bir eda ile, 50-100 yıl önce yapılsaydı şehir rahatlardı dediği ve muhalefet edenlere “güldüğü” konular, herhalde şunlar olsa gerek: 32 Bin kişilik stat ve eklentileri, oto terminali, raylı sistem, park ve bahçeler, Erciyes master planı, doğal gaz, Yemliha Barajı, kanalizasyon, içme suyu... Başka, başka bir şey hatırıma gelmiyor...
***
Diyeceksiniz ki, yetmez mi? Elbette yeter, artar bile. Ama sayın Başkan, sürekli “anakronik” bir hal yaşıyor; yani zamanları birbirine karıştırıyor. “Sahabe, namaz vakitlerini saat ile tespit etseydi bu gün itilaf olmazdı!” der gibi bir şey... Ve ayrıca, Kayseri’nin “miladını” kendileri ile başlatma gibi de bir gayret içerisinde. Bunun çok yanlış olduğunu, defalarca tekrarladım bu sütunda.
***
Şimdi soruyorum; 32 bin kişilik “ful aksesuarlı” bir stat, raylı sistem ve doğal gaz 50-100 yıl önce, Kayseri’de yapılabilir miydi? Ya da buna gerek var mıydı? Verilen tarihlerde nüfusu neydi ki Kayseri’nin? Hem Anadolu’da profesyonel spor yoktu; hem ikinci lig bile 1966’da başladı. Ayrıca, yine bu nüfusa sahip ve üstelik doğru dürüst yolu olmayan bir ilde “tramvay” falan da yapılamazdı. Bunun için diyorum ki Başkan, ”anakronik” bir hal içinde; zamanları birbirine karıştırıyor. Buna rağmen bakınız 1994 öncesi belediyeler tarafından, kabaca, neler yapıldı;
***
Bugün övündüğümüz geniş cadde ve bulvarların çoğu, 1994 öncesi açıldı. İnönü Parkı, Kurşunlu Parkı, Gültepe Parkı, Mimarsinan Parkı (Karatepe bitirdi), Kumarlı Parkı gibi büyük ölçekli parkların sizden önce yapıldı. Beştepeler Parkı sizden önce kamulaştırıldı ve ağaçlandırıldı. Fuar alanı da öyle; Şehir mezarlığı da öyle...
***
Tüm OSB’ler, tüm küçük sanayi siteleri ve Serbest Bölge girişimi sizden önce yapıldı. Elektrifikasyon ve iletişim sizden önce tamamlandı. Kanalizasyona 1960’larda; içme suyu şebekesine sizden çok önce başlandı. Şehrin İmar Planı 1950 öncesi; Nazım İmar Planı 1974’lerde, bunun tadili ise 1980 ortalarında yapıldı. Eski eserlerin restorasyonu ve etraflarının açılması sizden önce başladı. Toplu iş merkezleri de sizinle başlamaz.
***
Üç belediyenin oturduğu binalar, KASKİ binası, huzur evi, Erciyes Üniversitesi, Meslek Liseleri, TED Koleji, Fen Lisesi, belli başlı Anadolu Liseleri sizden önce yapıldı. Yemliha Projesi çalışmaları sizden önce başladı Bahçelik Barajı, neredeyse bitmek üzereydi. Hem unutmayın Bünyan HES (1926) ve Sızır HES (1957) sizden çok çok önce yapıldı. Yine unutmayın; 1926 ve 1957 şartlarında Bünyan ve Sızır HES’leri yapabilmek, sözgelimi Keban Barajını yapmaktan zordu.
***
Oto terminali, 1970 başlarında işletmeye alındı, projesi yarışma ile yapıldı; iddia ediyorum döneminin en önemli terminal projelerindendi. Yıkılmadan önce de güzelliğini koruyordu. 1960’larda yapılan 10 bin kişilik Atatürk Stadı, İnönü, 19 Mayıs statlarından sonra üçüncü sırada yer alır. Kapalı salon, kapalı yüzme havuzu, Talas Beden Terbiyesi tesisler, mezbaha tesisleri, sizden önce yapıldı. Asfalt tesisleri sizden önce de vardı. Hayırseverleri Kayseri’ye yönlendirmek sizden çok önce başladı.
***
Sayın Başkan, daha hangi birini sayayım. Unutmayın, idarede devamlılık esastır. Ve yine unutmayın, sizden önce de bu şehre çok değerli başkanlar geldi; onları da “müritleri” uçururdu ama “miladı” kendisi ile başlatanına hiç rastlamadım desem, yalan değil. Bunları yazarken, “gazete ve dergi okumayan” birisi olarak, sizin gibi “gülmüyorum” ama acı acı “gülümsüyorum”.
***
Evet… Haklı olarak hep şu soruyu sordum: “Neden otuz iki bin kişilik stat da yirmi iki bin kişilik değil?” Bu sorunun yanıtı, bizi “mühendislik ekonomisine” götürür. Mesela, daha dün yapılan “şehir terminali”, henüz işletmeye alındığı yıllarda, yenisinin yapılma ihtiyacı hissedildi? Yoksa, terminalin yer seçimi mi yanlıştı? Bilimsel verilere uygun değildi?
***
Tabi bu yazıyı, 1994 öncesi, belediyelerde görev yapmış, siyaset yapmış, “balık hafızalılara” ithaf etmek istiyorum. Yâ hû bu beyanatlar üzerine söyleyecek bir çift sözünüz yok mu? Haberiniz var mı? Dönemleriniz yok sayılıyor; sayılmaya da devam ediliyor.