Önemli olan ne?
Önce bu soruyu kendimize soralım.
Doğru yoldan gidip, yorulsak da geciksek de, sağlıkla varmak mı, yoksa yol kısa diye çalılıklar arasından, patikadan, toz toprak içinde gidip, sonuçta gideceğimiz yeri doğu adresinde bulamama riski ile karşı karşıya kalmak mı?
O zaman ben diyorum ki: Doğru yoldan git, yol uzasa da yorulmazsın, adresi de doğru bulursun.
XXX
Önümüzdeki günlerde, 2025 yılı bütçesi, önce komisyonda, sonra da meclis genel kurulunda görüşülecek ve bütçe, muhtemelen yine “AÇIK “ile kapatılacak.
Sonra da bütçe açığı, her zaman olduğu gibi, çoğunlukla dolaylı, azınlıkla da doğrudan vergilerle kapatılmaya çalışılacak…
Veya…
Hizmetlerin bir bölümü aksayacak, yatırımlar yapılamayacak, elbette sonuçta bedeli toplum tarafından ödenecek…
2024 bütçesi açık verdi, hem de inanılmaz bir rakamla.
Bakın bu konuda CHP Kayseri Milletvekili ne dedi?
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, bütçe açığının 1 trilyon 74 milyar TL’yi aştığını belirterek, “2024 yılının Ocak-Eylül döneminde bütçe açığı adeta bir uçuruma dönüşerek 1 trilyon 74 milyar TL’yi aştı. Bu durum, geçen yıla göre yüzde 109,5’lik korkunç bir artışı temsil ediyor. 2017’den 2024 yılı sonuna kadar, yap-işlet-devret projeleri için toplam 187,5 milyar lira ödendi. 2025 yılı bütçesinden 202,3 milyar TL bu
projelere ayrılmış durumda. Bütçe açığı, faiz ödemeleri, borç yükü ve kontrolsüz kamu harcamaları ülkenin geleceğini ipotek altına alıyor. Ekonominin düzelmesi için acil olarak yeni ve etkin politikalar gereklidir, aksi takdirde bu çöküşün bedelini hep birlikte daha ağır ödeyeceğiz” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç’in de belirttiği gibi, Türkiye ekonomi konusunda çok da iyi yolda gitmiyor.
Kestirmeden bir yere varmak istiyor ki o da iktidarda kalabilmenin yollarını aramak oluyor.
Önüne hep çalı çırpı çıkıyor.
Patika yollara sapıyor.
Bazen yolu şaşırıyor, ormanlık alana dalıyor, tekrar yolu bulmak için uğraşıp duruyor.
Yanında pusulası (Doğrusunu bilenleri) olmadığı için de ormanlık alandan çıkması zaman alıyor.
XXX
Sevgili okuyucular…
Siyaset meydanında bugünlerde baş pehlivanlar, boyuna elense çekiyor, birbirinin arkasından dolanıyor, hiç biri dalmıyor,, paça kapmıyor, kör döğüşü gibi bir yağlı güreşe benziyor.
Ben bundan sıkıldım, burada konuyu noktalıyorum, işte o kadar.
XXX
Ancak iki noktaya değinmeden de edemeyeceğim.
Narin çocuğun ölümü ile ilgili iddianame hazırlanmış ve iddianamede katilin kim olduğu, Narin’in kimin öldürdüğü belli değil.
Anladığımız, Anladığımız iddianameden, kolektife bir öldürme şekli olmuş.
Yani; biri elinden tutmuş, biri ayağından tutmuş, bir gövdesine bastırmış, biri de boğazını sıkmış…
Güldürmeyin adamı yaaa…
Küçücük bir çocuğu öldürmek için kolektif bir çalışmaya gerek yok, da korunan, korunmaya çalışılan kim?
XXX
Çarşamba günü Ankara Kazan’da bulunan Tusaş’a bir saldırı yapıldı…
Detayları daha tam anlamı ile öğrenemediğimiz için şu anda bir şey söyleyemeyeceğiz.
Fakat merakımdan aklıma sordum, dedim ki “Ne bu iş aklım?”
Dedi ki; “Git başımdan, benim da artık aklım yoruldu artık, diyecek bir şeyim yok, az bi dinleneyim, bakalım nereye kadar varacağım.”
Aklım böyle derse ben bir şey diyemeyeceğim…