İBRAHİM PEKBAY


DOĞRU YERDE ISLIK ÇALIN…

Gurup toplantısında ifade ettiğin yöntemin uygulanabilmesi için, kanundaki 197/16 maddenin değişmesi veya kaldırılması gerekir. Bu da bütün müebbet hapis cezasına hükmedilenlerin, tahliye edilmesi demektir.


Nerede, ne zaman, nereye, neyle gideceğini bilmeyen toplumların varacağı yer de, çalacağı kapı da yanlış nokta olur.

Dahası…

Korkaklar, korktuklarını gizlemek için mezarlık yanından geçerken ıslık çalarlar. Oysa ölülerin dirilere zararı olmaz,  esas olan dirilerin yanından geçerken ıslık çalabilmektir.

Aynı yirmi yıldan bu yana yaşadığımız günlerde ve yaşlarda ıslık çalamadığımız gibi.

Nerede, ne zaman, nereye gittiğimiz bilmiyoruz, varıp varıp bir kapıya, bir kayaya tosluyoruz, sonra da oturup “N’oldu bana” diye oturup düşünüyoruz da, çözüm de bulamıyoruz.

XXX

Son günlerde yaşadığımız olaylara dikkatle bakalım, aklımız ile düşünelim ve oturup doğru bir karar verelim, çok mu zor bir şey söylüyorum acaba?

Hemen her gün televizyon kanallarında gördüğümüz ekonomi uzmanları, akademisyenler, ekonominin gidişatı jk konusunda konuşuyorlar.

Elbette söylediklerine bir itirazımız yok, biri bir pencereden bakıp bir manzara görüyor, öteki başka bir pencereden bakıp bir başka manzara görüyor. Ancak görülen manzara, asıl manzaranın birer parçası ve yan yana geldiğinde doğru manzara oluyor.

Bir; devletin uyguladığı ekonomi politikası var.

Kimin için uyguluyor?

Elbette toplumdan aldığı vergi ve benzeri gelirlerden oluşan devlet hazinesini kullanarak ekonomik uygulamasını yapıyor. Burada esas olan, uygulamanın vergi verenlerin çıkarları, sağlıkları ve mutlulukları ve ülkesinin bölünmez bütünlüğü için kullanılmış olmasıdır.

Bir başka anlatımla, kayıtsız şartsız devletin de vatanın da hâkimiyetin de sahibi olan millet için kullanılması esastır.

Ama böyle olmuyor…

Yöneten, kendi doğrularını daha öne çıkarıp, devletin hazinesinde bulunan devletin ve dolayısıyla milletin olan parayı, ekonominin kuralları dışında kullanıyorlar.

XXX

Herkesin bir ekonomi uygulaması vardır.

Kısaca o da şudur…

Geliri ile giderini denkleştirmek ve sorunsuz bir şekilde hayatını sürdürmek.

Gönümüzdeki günlerde, önce komisyonlarda, sonra da mevliste 2024 yılının bütçe görüşmelerine şahit olacağız

Bugünden anlatılan, 2025 yılı bütçesinin bir önceki yıla göre daha fazla açık vereceğidir.

Aynı, emekli, işçi, dar gelirli, memur gibi, aldığı maaş ile ay sonunu getiremeyen bireyler, aileler gibi.

Bu durumun çözümü de aslında toplumun bizatihi kendisinedir.

Nasıl mı?

Çok basit…

Oturacak, gündemi takip edecek, düşünecek, aklını kullanacak veee…

Mezarlık yanında geçerken ıslık çalmayacak, ben neden burada ıslık çalayım ki, ölenlerin dirilere zararı yok, o zaman şu dirilerin yanından geçerken ıslık çalarak sandığa gideyim de sonucuna bakayım diyecek.

Belki ıslık çalarak yürümenin faydalarını görür…

XXX

KÖPÜRTMEYELİM LÜTFEN…

Fetullah Gülen isimli vatan haini, pislik geberdi gitti. Arkasında büyük bir servet ve o servetin içinde boğulacak bir güruh bırakarak gitti. Ve bu güruhun bir ucu da halken Türkiye’de var mı?

Takdir, halkımızın…

Bu kadar gerçekleri bilelim ama üzerinde yorum yapmaya, konuşmaya değer birisi olmadığını da bilerek fazla söze gerek olmadığını gözeterek konuyu kapatalım.

Yani, demek o ki, sürekli anılacak, dallandırılıp budaklandırılacak biri değere sahip değil. Sadece tek gözümüz açık olsun yeter…

Kocaman bir nokta…

XXX

HİÇ Bİ ŞEY DEMEM SANA…

Ben, hiç bi şey demem sana Sayın Devlet Bahçeli, ancak bilmediklerini hatırlatacağım…

Koşullu Salıverilme İnfaz Kanunu Madde 107/4’ e göre:

“Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet hâlinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. (Ek cümle:14/4/2020 7242/48 md.) Koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından ise tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır. Ancak, bu süreler;”

Bu madde,  Öcalan’a uymaz. Cezası, bu maddeye göre kurulmadı.

Koşullu Salıverilme İnfaz Kanunu Madde 107/16’ya göre:

(16) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” başlıklı Dördüncü Bölüm, “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar”başlıklı Beşinci Bölüm, “Milli Savunmaya Karşı Suçlar” başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.”

Bu maddeye öre de Öcalan, salıverilemez, çünkü hükmü, bu maddeye göre kuruldu.

Sayın Bahçeli, yanlış yerde ıslık çalıyorsun… 

Gurup toplantısında ifade ettiğin yöntemin uygulanabilmesi için, kanundaki 107/16 maddenin değişmesi veya kaldırılması gerekir. Bu da bütün müebbet hapis cezasına hükmedilenlerin, tahliye edilmesi demektir.