MUSTAFA CENGİZ


DEPREM GERÇEĞİ İLE YAŞAMAK...

Eskiden depremin olması anormaldi, şimdilerde olmazsa bir terslik varmış ya da daha da büyüğü kapıda imiş gibi hissetmeye başladı artık insanlar… Biz nelere alışmadık ki… Elbette bu günlerde geçecek… Biraz sabır ve metanet lütfen… Kayseri son dönemde depremi iyiden iyiye hissetmeye başlayan iller sıralamasında ilk sıralarda. Özellikle çok katlı binalarda fiyatların yüzde 40 düşüş yaşadığına dair söylentiler bir hayli fazla. Bu arada kent merkezinde Kiralar patlamış durumda. Müstakil bağ evleri ve villalar yeniden prim yapmış durumda. Bağ evi, bahçeli ya da tek-iki katlı binalarda yaşayanlar şanslı. Son olarak Kayseri'de gece saatlerinde 3.1 ve 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son sarsıntıları takip etmek bile nerede ise zorlaştı…


Önceki gün sabaha karşı Kayseri 3.1 ve 3.9 büyüklüğünde depremlerle sallandı.   

Kayseri son dönemde depremi iyiden iyiye hissetmeye başlayan iller sıralamasında ilk sıralarda.

Özellikle çok katlı binalarda fiyatların yüzde 40 düşüş yaşadığına dair söylentiler bir hayli fazla.

Bu arada kent merkezinde Kiralar patlamış durumda.

Müstakil bağ evleri ve villalar yeniden prim yapmış durumda. 

Bağ evi, bahçeli ya da tek-iki katlı binalarda yaşayanlar şanslı.

Son olarak Kayseri'de gece saatlerinde 3.1 ve 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 

Son sarsıntıları takip etmek bile nerede ise zorlaştı… 

ALIŞTIK ARTIK…

Dünü de boş geçmedi…

Kandilli Rasathanesi'nden alınan bilgiye göre, ilk deprem saat 01.54'te Hacılar ilçesine bağlı Karpuzsekisi Mahallesi'nde meydana geldi. 

Bu depremin ardından 05.45'te de yerin 5 kilometre derinliğinde İncesu ilçesine bağlı Saraycık Mahallesi'nde 3.9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. 

Eskiden depremin olması anormaldi, şimdilerde olmazsa bir terslik varmış ya da daha da büyüğü kapıda imiş gibi hissetmeye başladı artık insanlar…

Biz nelere alışmadık ki…

Elbette bu günlerde geçecek…

Biraz sabır ve metanet lütfen…

UZMANLAR NE DİYOR?

Ercan: Tedirgin olmayın. Bunlar deprem değil. Depremcik…

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan@ovgunaercan "Kayseri’de küçük DB açılma kırıkları var. Ayrıca Mersin’den gelen sol atımlı Ecemiş ile Divriği’ndan gelen Deliler kırığı Kayseri’de birleşiyor. 

Kayseri, Batıdaki Erkelet-İncesu ile Doğudaki Talas Kırıkları arasında kalıyor. M7,9’un etkisiyle bu kırıklar depremcik üretiyor.

Kayseri dolayında diri kırıklar(MTA) haritası.

Deprem bölgesi çevresindeki kırıklarda M4’den küçük olan depremcikler, gerginlik sonucu irkitilmiş depremciklerdir. Orada büyük bir deprem olacağını göstermez. Tedirgin olmayın.” uyarısında bulundu. 

Jeloji mühendisi Adnan Evsen "İncesu ve Kocasinan ilçelerinde meydana gelen iki ayrı deprem yerin 5 km derinliğinde 3.9 ve 3.1 büyüklüğünde Ecemisy Fayinin alt segmenti olan Yeşilhisar İncesu Erkilet Güneşli hattında meydana gelmiştir. Biz jeoloji mühendisleri için olağan ve beklenen normal kırılmalardır bunlar. Bu şekilde küçük kırılmaların olması enerji birikmesini yoğunlaşması adına arzu edilir. Bu depremler yıkıcı olmayan düşük ölçekli depremlerde. Bu büyüklükteki depremler olmaya devam edecektir."

Jeolog.Prof. Dr. Okan Tüysüz "Çok sık sorulan bir soruyu cevaplayayım: Savrun Fayı kırılısa Kayseri ne kadar etkilenir?

1- Savrun fayının boyu 50 km, üretebileceği deprem büyüklüğü 7’dir.

2- Savrun fayının Kayseri'ye an yakın yeri 110 km uzaklıktadır. Tekrarlama aralığı net olarak bilinmemektedir.

3- Bu fay 7 büyüklüğünde deprem üretir ise Kayseri'de beklenen yer ivmesi 0.2 g civarında olur ki bu da kötü inşa edilmiş binalar dışında ciddi hasar yaratmaz

4- Kayseri içerisinde diri fay bulunan bir şehirdir, 1900 öncesi depremlerinden etkilenmiştir, zemini zayıftır.

5- Kayseri içerisinden geçen fay çok uzun aralıklarla deprem üretmektedir ancak yine de tarihi depremleri  ve kötü zemini dikkate alarak depreme hazır olmak gerekir.” 

ÖNEMLİ BİR UYARI...

Bu arada Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’a teknik heyeti ile inceleme yapmaya giden Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, bölgede planlamanın çok iyi yapılması gerektiğini söyleyerek, “Deprem bölgesinde inşaata başlamak için acele edilmemeli” dedi.

“Bir iki noktaya temas edecek olursak ilk olarak, bu bölgede acele edilip inşaata başlanması doğru değil. Bugün artçılara bakıyoruz 5-6 seviyesinde artçı depremler oluyor ve temel atıp inşaata başlandığında bu depremlerin etkisi ile sağlıklı bir yapı ortaya koyamazsınız. Acele edilmemesi lazım. Daha çok planlamaya zaman harcamamız lazım daha sonra inşaat kısmını da yine hızlı bir şekilde yapalım. Bu noktada biraz acele etmeyelim. Bilim adamlarının ya da jeologların söylediği artçılar 1 yıla kadar devam edecek ama bu azalarak devam edecek. Belki 2-3 ay sonra müsait olacak artık inşaat yapmaya ama bu 2-3 ay sürede de İstanbul gibi bir alanda neler yapılabilir diye oraya acil bir şekilde başlamamız lazım. Burada da deprem bölgelerinde konteyner kentler kurmamız lazım. Önceliğimizin bu olması lazım." Dedi.  

DEPREM ÜLKENİN BİR GERÇEĞİ

Yeni yapılarda özellikle planlamanın çok dikkatli şekilde yapılması gerektiğine dikkat çeken Kılınç, “Deprem ülkenin bir gerçeği, benim defalarca uyarım olmuştu. 

Şunu demiştik; ülkemiz fay hatları üzerinde duruyor. 

Ülkemizin birçok şehri fay hatları üzerinde. 

Deprem riski belli. Bunun tedbirini almazsanız, ondan sonra kader dersek bu doğru olmaz. Tedbir almamız lazım diye ben yıllar öncesinden beri söylüyorum. Yaptığımız incelemelerde nerede tedbir alacağımız konusunda en önemli husus, yıkılan binaların birçoğunun 30-35 yıllık olduğunu gördük. Bunların neden yıkıldığına baktığımızda özellikle betonun sağlıklı olmadığını, beton dayanımının çok düşük olduğunu ve demirlerin düz demir olduğunu yani aslında taşıyıcı kolon dediğimiz kirişlerin görev yapmadığı görülüyor.  Defalarca uyarmıştık. Şimdi ülke olarak bugün bu bölgede yaşanan, yasa boğulduğumuz bu ağır kayıp, daha sonra daha büyük kayıplara da neden olabilir. Mesela şu an en çok konuşulan Marmara Bölgesi’ndeki fay hattında 7.6, 7.7 şiddetinde büyük bir deprem beklendiği. Hemen hemen bütün jeologlar ve hocalar aynı görüşü paylaşıyor. Yani yakın zamanda bir deprem bekliyoruz. Bugün biz ülke olarak bu süreci geriye götüremeyiz. Çok ağır bir durum ve ülke olarak da bunun travmasını yaşıyoruz. Buradaki insanlar çok çok fazla yaşıyor. Biz de ikinci günden sonra buralara geldik. Biz de Kayseri’de depremi yaşadık. Daha sonra gelince eksiklikleri gördük. Bu eksiklikleri gördükten sonra gücümüz neye yetiyorsa destek olmaya çalıştık. İş makinelerinden, gıda ihtiyaçlarından her konuda destek olmaya çalıştık. Bir iş adamı olarak bu bizim vatani görevimiz ama devleti yönetenlerin de görevi var. Burada bir sıkıntı yaşandı, 1 yıl sonra 3 yıl sonra kestiremiyoruz belki de yarın İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor. Bu deprem için neler yaptık? Nasıl bir önlem aldık? Oradaki riskli yapı sayısı bu bölgedeki bütün illerin toplamından daha fazla.” şeklinde uyarılarda bulundu. 

DEPREM TARİHÇEMİZ...

Antik dönemde Mazaka, Roma zamanında Caesarea, Türklerin yönetimine girdikten sonra ve Cumhuriyet ile birlikte yine Kayseri olarak adlandırılan şehrimizde M.Ö.3000 de Kültepe ve Franktin’de başlayan yaşam izlerinden itibaren kronolojimiz dikkat çekmekte. 

Kayseri’de ulaşılan ilk kayıtlara göre bilinen en eski deprem milattan sonra 14 yılında gerçekleşmiş olup ardından Sasaniler Dönemi ve Arap Emevi Devleti hâkimiyetinde kalan şehir M.S. 1067 yılında Selçukluların şehri ele geçirmesinden beş yıl sonra 1072 yılında meydana gelen deprem sonrasında şehir yok olmuştur.

1584 yılında 33.000 nüfuslu olan şehirde 1714 ve 1717 yıllarında meydana gelen 8 şiddetindeki deprem neticesinde 8500’e yakın can kaybı yaşandığı bilinmekte olup bu depremde Cami-i Kebir olarak bilinen Ulu Cami de ağır hasar görmüştür. 

25.000 civarı nüfuslu olan şehir 1835 yılında yeniden deprem yaşamış,  8 şiddeti ile gerçekleşen depremde 1100’den fazla can kaybı yaşanmış yerleşim yerlerinde de ağır hasarlar tespit edilmiştir. 

1836 yılında diğerlerine göre nispeten daha az hasarlı bir depremle yine karşılaşan şehrimiz,  1865 yılında az hasarlı bir depremle daha karşılaşmış ve 19. Yüzyılın başlarında ise yine yıkıcı depremlerle sarsılmış ve önemli ölçüde can kaybına ve hasara uğramıştır.

1940 yılında Develi İlçemiz merkezinde gerçekleşen büyüklüğü 5,2 ve 1960 yılında 4,7 olan depremde 37 can kaybı yaşanırken 530 binada ağır hasar meydana gelmiş ve uzun süre deprem unutulmuştur. 

1998 yılında İlimizde meydana gelen depremde can kaybı yaşanmazken, 45 binada hasar tespit edilmiş, 2008 yılında meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremde can kaybı yaşanmamış, yerel bazda bazı hasarlar meydana gelmiştir. 2 Şubat 2021’ de Sarıoğlan’da 4,6 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş olup son dönemlerde artık 3.5-4 arasında gidip gelen rakamlar zaman zaman 4’ün üstünü de zorlamakta. 

Son olarak Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen depremler akabinde ki artçılara paralel olarak depremler, sarsıntılar sürmektedir. 

Uzmanlar Kayseri için 6 ve üstünü daha büyük bir tehlike olarak gösterirken kısa ve uzun vadede böyle bir beklentilerinin olmadığını da sık sık dile getiriyorlar Kayseri için.