RECEP BULUT


DAHA ÖNCE İSTİFA EDEN 4 BELEDİYE MECLİS ÜYESİ TEKRAR CHP’YE DÖNDÜ!

Zeki Özkan’ın il başkanlığından alınmasına tepki göstererek CHP’den istifa eden 9 belediye meclis üyesinden dördü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in taktığı parti rozetiyle tekrar CHP’ye döndü.


PARTİ ROZETLERİNİ

CHP GENEL BAŞKANI 

ÖZGÜR ÖZEL TAKTI!

31 Temmuz’da düzenledikleri basın toplantısında Zeki Özkan’ın İl Başkanlığı görevinden alınmasına tepki gösteren 9 belediye meclis üyesinden Halil Gültekin, Menduh Bektemir, Tufan Özkan, Fahri Karakuş ve Nevzat Köse tekrar CHP’ye döndü. CHP’ye tekrar dönen meclis üyelerinin yakalarına parti rozeti CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından takıldı. 

BİRLİKTE POZ 

VERMELERİ 

DİKKAT ÇEKTİ! 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eski belediye meclis üyeleriyle birlikte çektirdikleri fotoğraf karesinde yaptıkları açıklama ve Melikgazi Mahalle delege seçimi sırasında takındıkları tavır ve davranış nedeniyle parti suçu işledikleri gerekçesiyle kesin ihraç talebiyle İl Disiplin Kuruluna sevkedilen eski milletvekili Çetin Arık, eski İl Başkanı Ümit Özer ve Turan Arık’ın yeralması dikkat çekti. 

Dönemin CHP İl Başkanı Ümit Özer, milletvekili aday adayı olacağı için il başkanlığı görevinden istifa etmiş, yerine kongrede seçildiği tarihten beri belki iki belki de üç defa (kameralar karşısında kendi ifadesi) il yönetim kurulu toplantısına katılmayan ve normalde yönetimden düşürülmesi gereken Adil Demir seçilmiş, koordine bozukluğuyla geçen bir seçim kampanyasından sonra Adil Demir, yönetiminde yeralan yönetim kurulu üyeleriyle bile vedalaşmadan çekip gitmiş, bu kez yönetim kurulu bir kez daha kendi içinden İl Sekreteri Zeki Özkan’ı yeni il başkanı seçmiş ve aradan geçen yaklaşık bir aylık süre sonunda CHP Genel Merkezi, Zeki Özkan’ın İl Başkanlığını onaylamadığını ve İl Başkanı olarak Feyzullah Keskin’i atadığını bildirmesi üzerine baştan beri Çetin Arık, Ümit Özer ve Turan Arık ile birlikte hareket eden Tomarza’dan 2019 yılında Tomarza Belediye Başkan adayı Osman Koç’un listesinden seçilen Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Cemal Yavuz, Talas Belediye Meclis üyesi ve aynı zaman da Grup Başkanvekili Ahmet Yörenç, Talas Belediye Meclis Üyeleri MenduhBektemir, Halil Gültekin ve İsmet Gürsel Kısır, Develi Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda İl Başkanlığından alınan Zeki Özkan’ın kardeşi Tufan Özkan, Akkışla Belediye Meclis Üyesi Fahri Karakuş, Felahiye Belediye Meclis Üyesi Aziz Canlı ve Özvatan Belediye Meclis Üyesi Nevzat Türkoğlu(Eski soyadı Köse idi, bazı yerde Köse bazı yerde Türkoğlu diye geçtiği için kafa karışıklığına neden oluyor) CHP’den istifa ettiklerini açıklamışlardı.  
Ahmet Yörenç’in sözcülüğünü yaptığı 31 Temmuz’da düzenledikleri basın toplantısında Yörenç, “Bildiğiniz gibi çetin bir seçim sürecini geride bıraktık. Maalesef seçim sonucu beklentilerimize uygun sonuçlanmadı. Her yenilginin bir bedeli olmalı. Gelinen noktada bedelin ödenmediği gibi ödenmek istenmediği de bellidir. Genel Başkanımızın her fırsatta söylediği ‘Seçimle gelen, seçimle gitmeli’ söylemine rağmen il ve ilçe kongrelerine az bir süre kala seçilmiş il yönetimini görevden alarak, yerine yeni bir il yönetimi atanması her partiliyi olduğu gibi bizleri de rahatsız etmiştir. Gerekçe ne olursa olsun, yönetim kurulları ve delege seçim sürecinde yapılan usulsüz uygulamalardan, muhalif aday gözlemcilerinin sandık başında görev almasının engellenmesinden derin bir şekilde rahatsızlık duymaktayız” demiş ve devamında da, “Genel seçimde sahada aktif görev yapan Kadın Kolları İl Başkanımıza, Talas İlçesi Mahalle Delege seçimlerinde yapılmaması gereken çirkin davranışları şiddetle kınıyoruz. Bizler değerlerinden giderek uzaklaşan, savunduğu ilkeleri hiçe sayan, bu partiye emek verenlere el uzatmayıp, öfke kusan anlayışları kabul etmiyoruz. Bugün bizler kırmadan, kızmadan, bağırmadan sadece demokratik hakkımızı kullanıyor ve birilerinin sesimizi duyması, parti içerisindeki antidemokratik uygulamaların son bulması ümidiyle partimizden istifa ediyoruz. Biz bir yere gitmiyoruz. Atatürk’ün yolunda, aydınlık Türkiye uğrunda mücadelemize devam edeceğiz” diye konuşmuştu…

Yani o 9 belediye meclis üyesinin istifa gerekçesi CHP Genel Merkezi tarafından onanmayan ancak yaklaşık bir ay süreyle İl Başkanlığı yapan Zeki Özkan’ın yerine eski İl Başkanlarından Feyzullah Keskin’in İl Başkanı olarak görevlendirilmesi idi…
Bu açıklama yapıldıktan sonra o toplantının sözcülüğünü yapan Talas Belediye Meclis üyesi ve aynı zamanda Grup Başkan Vekili Ahmet Yörenç, istifa kararınınoldu bittiye getirildiğini, pişman olduğunu ve istifasını geri almak istediğini beyan etmişti… Aynı şeyi Akkışla Belediye Meclis Üyesi eski muhtar Fahri Karakuş’ta bulunmuş, O’da Akkışla İlçe Başkanı Mehmet Arslan’a, istifa kararından vazgeçtiğini beyan ederek, istifasını geri aldığına ilişkin dilekçe vermişti…

Yani o günler de bu belediye meclis üyelerinin en azından “bir kısmının” Çetin Arık, Ümit Özer ve ekibi tarafından dolduruşa getirilerek istifa ettirildiği görüşü yaygındı…Çünkü özellikle adı geçen Talas Belediye Meclis üyeleri zaten parti binasına bile ayak basmıyor ve tamamen Çetin Arık ve Ümit Özer ile yaptıkları istişare doğrultusunda hareket ediyorlardı…

Şimdi aynı ekip, önce Zeki Özkan’ın görevden alınarak yerine Feyzullah Keskin’in atanmasına duydukları tepki gereği istifa ettiklerini ve daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda “değişim istiyoruz” diye yaptıkları ortak açıklama sonrası gelen tepkiler ve peşinden de Melikgazi Mahalle delege seçimi yapılacağı sırada çıkan olaylar gerekçe gösterilerek Melikgazi İlçe kongresinin yapılmadığını başta Çetin Arık, Ümit Özer ve Turan Arık’ın kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak İl Disiplin Kurulu’na sevkedildiklerini enine-boyuna yeni CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel’e anlatmışlardı… Zaten bu konular CHP kurultayı öncesi de sık sık gerek Kayseri ekibi ve gerekse CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ve ekibi tarafından da dile getirilmişti… Yani CHP’nin yeni Genel Başkanı da bu konulara yabancı değildi…

Hal böyle olunca salı günü meclis grup toplantısı sonrası Çetin Arık ve ekibi yeni bir organizasyon yaptı ve 13 Temmuz’da düzenledikleri basın toplantısı yoluyla CHP’den istifa ettiklerini açıklayan 9 belediye meclis üyesinden dördünü ve bir de basın toplantısının sözcülüğünü yapan ve hemen peşinden de “oldu-bittiye getirildi, pişmanın, istifamı geri almak istiyorum” diyen Ahmet Yörenç’i de alarak Ankara’ya götürdüler…

Tabii ekipte, Çetin Arık’ın yanısıra eski İl Başkanı Ümit Özer var, eşi Nasuh Özer var… Turan Arık var… Eşi Sönmez Arık var… Fotoğrafın sağ köşesinde ki kırmızı kaşkollu… 

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in önüne çıkarılan MenduhBektemur’a, Halil Gültekin’e, eski İl Başkanı Zeki Özkan’ın kardeşi Develi Belediye Meclis üyesi Tufan Özkan’a ve niye Ankara’ya götürüldüğünü bile tam olarak bilmediği için taraf-etrafına, “Ankara’ya çağırdılar!” diye Ankara’ya giden kapatılan Gömürgen eski belediye çalışanı ve daha sonra Orman İşletmesi’ne geçtikten sonra emekli olan Akkışla Belediye Meclis Üyesi Fahri Karakuş’un yakasına parti rozetleri bir bir takıldı, fotoğraflar çekildi…

Sonra toplu fotoğraf çekildi… 

Fotoğrafta İsmet Gürsel Kısır yok… Belki bir engeli çıkmış olabilir… O nedenle gitmemiş olabilir… Belki de gitmek istememiş de olabilir… Özvatan Belediye Meclis üyesi Nevzat Köse yok… Yukarı da izah ettiğim gibi Nevzat Köse deyince bazılarının kafası karışıyor olabilir… Nevzat Köse, soyadını değiştirip Türkoğlu yaptı… Bu nedenle bazılarının kafası karışıyor… 

Sonuçta Çetin Arık, Ümit Özer ve Turan Arık, CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ile böyle bir fotoğraf çektirerek, “Genel Başkan değişti, artık bizim borumuz ötecek, arkamıza yeni genel başkanı alarak Kayseri’ye geliyoruz!” mesajı vermeyi hedeflemiş olabilir… Oysa aynı Çetin Arık kurultay öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da ziyaret ederek, sohbet-muhabbet etmiş ve oradan da eski İl Başkanı Ümit Özer’i arattırarak Ümit Özer’in gönlünü aldırmıştı… Tabii o günler de Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar kurultayı alacağı görüşü yaygındı…

Ne demeli? Kral öldü yaşasın yeni kral! 

**

 “SEÇİLEMEYECEĞİMİ BİLE 

BİLE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIM!”

İYİ Parti üçüncü sıra milletvekili adayı Dr.Hüseyin Cengiz Gürbüz, eleştirilere cevap verdi:

GENEL BAŞKANA SÖZ 

VERDİĞİM İÇİN ÇALIŞMALARA

ARA VERMEDİM!

İYİ Parti üçüncü sıra milletvekili adayı Dr.Hüseyin Cengiz Gürbüz, eleştirilere cevap verdi. Gürbüz, seçim ortamında yaptırdığı ankette ikinci bir milletvekilinin çıkarılamayacağını bile bile Genel Başkan Meral Akşener’e verdiği söz nedeniyle gece gündüz çalıştığını önesürerek, “Gerek ben ve gerekse Sayın Sungur destek vermeseydik Dursun Ataş bile seçilemezdi. Temayül yoklaması için ilçelere sandık konulmuş olsaydı Sayın Ataş Pınarbaşı’ndan bile birinci sırada çıkamazdı”dedi. 

Gazetemizde yeralan manşet haber ile ilgili olarak 14 Mayıs genel seçimlerinde İYİ Parti’nin üçüncü sıra milletvekili adayı Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz cep telefonumdan aradı… 

Yarım saate yakın konuştuk…Dursun Ataş, Kazım Yücel ve Sedat Kılınç’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yaptıkları görüşmeden gazetemize yansıyan bilgilerle ilgili epey konuştu… 

İlginç şeyler anlattı… Anlattıklarını yazmam için mi yoksa bilgi sahibi olmam için mi anlatıyorsunuz diye sordum:

“Yazabilirsiniz tabii! Yazmanız için anlatıyorum!” dedi…

GENEL BAŞKANA SÖZ VERDİĞİM 

İÇİN GECE GÜNDÜZ  ÇALIŞTIM…

Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz, temayül yoklamasında ikinci sırada çıktığını dile getirerek sırf İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e söz verdiği için gece-gündüz çalıştığını belirterek, “Ben seçim boyunca ses sistemiyle donatılmış bir otobüs hazırlattım. 14 adet doblo kiralayarak kapı kapı dolaştık. Sayın Dursun Ataş tek bir otobüs kiraladı ve onu da bir seçim boyu Adnan Özer’in benzinliğine çektirip orada durdu. Bir defa sahaya indi, o da Genel Başkanımızın geldiği gün meydana çektirdi. Onun dışında o otobüs Adnan Özer’in benzinliğinin orada yattı. Ben ekibimle birlikte Sayın Genel Başkanımıza söz verdiğim için gece-gündüz çalıştım” dedi.

BEN HEM DURSUN ATAŞ’IN 

HEM KAZIM YÜCEL’İN 

HEM DE SEDAT KILINÇ’IN 

ÜZERİNİ ÇİZDİRDİM… 

Milletvekili adayı Gürbüz, temayül yoklaması ile ilgili de çok ilginç açıklamalar da bulundu. Cengiz, “Ben namuslu, şerefli bir insanım. Açık sözlü insanım; hiç kimseden lafımı, sözümü de esirgemem. Yanlış davranışlarından dolayı temayül yoklaması sırasında hem Dursun Ataş’ın hem Kazım Yücel’in hem de Sedat Kılınç’ın üzerini çizdirdim. Açık söylüyorum, bunların benimle uğraşmaya güçleri yetmez” dedi.

BEN BİNE YAKIN 

ÜYE YAZDIRDIM…

Milletvekili adayı Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz, İYİ Parti’ye 24 Kasım 2021 tarihinde üye olduğunu belirterek, “Daha ön seçime 15 aylık bir süre vardı. Ben o tarihten itibaren temayül yoklamasına kadar bine yakın üye yazdırdım. Açıp baksınlar hepsinin referansı da benim. Benim saklım- gizlim yok! Genel Merkez benim nasıl çalıştığımı gayet iyi biliyordu. Niye yazdırdım? Bu partiye bir canlılık, bir heyecan, bir güç katmak için. Onlar temayül yoklamasına bir hafta kalana dek bin 200 civarında üye yazdırdılar. Onları yazdırmasalardı o sıralamaya bile giremezlerdi. Aslında ön seçim 1 Nisan Cumartesi günü değil de 2 Nisan Pazar günü yapılacaktı. Ama 1 Nisan Cumartesi gününe alındı. Ve ilçelere tek tek sandık konulacaktı. Konulmadı. İlçelere sandık koymayı reddettiler. İlçeleri, köyleri İl’e taşıdılar. İddia ediyorum ilçelere sandık konulmuş olsaydı Sayın Ataş kendi ilçesi Pınarbaşı’dadahil listenin ilk sıralarında çıkamazdı.  Sarız, Pınarbaşı, Sarıoğlan, Felahiye, Develi, Tomarza, Yahyalı, Yeşilhisar ve İncesu, Merkez, Kocasinan ve Talas’ta sandığa gömülürlerdi.  Bunu gayet iyi bildikleri için ilçelere sandık koymadılar herkesi merkeze taşıdılar” dedi.

BEN SEÇİLEMEYECEĞİMİZİ 

BİLE BİLE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIM… 

İYİ Parti 3. Sıra milletvekili adayı Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz, seçim ortamında anket yaptırdığını ve partinin oy oranının yüzde 10.7 çıktığını, bu oranla ancak tek bir milletvekilinin çıkarılabileceğini gayet iyi bildiğini önesürerek, “Buna rağmen gerek ben ve gerekse ikinci sırada bulunan İlker Sungur gece gündüz çalıştık. Dediğim gibi sadece Genel Başkanımıza verdiğimiz sözün arkasında durmak için. Yoksa ben temayülden ikinci çıkmışım, İlker Bey Sayın Genel Başkanımızın tasarrufuyla ikinci sıraya konulmuş, ben üçüncü sıraya kaymışım. Ben seçilemeyeceğimi ayan beyan bilmeme rağmen gece gündüz çalıştım. Dediği gibi sırf Sayın Genel Başkanımıza verdiğim sözden dolayı” dedi. 

BEN HACI BEBEKAĞANIN TORUNU, 

KASIM GÜRBÜZ’ÜNDE  OĞLUYUM…

Konuşmanın sonunca Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz bir hayli iddialı sözler sarfederek, “Ben Kuvay-i Milliye ruhundan gelen Hacı Bebek’in torunu, Kasım Gürbüz’ün oğluyum. Dedem Kuvay-i Milliye reisi Atatürk’ün silah arkadaşı. Öyle kolay kolay boyun eğmem. Kimseden korkmam da çekinmemde. Söyleyeceğim sözü de her ortamda göğsümü gere gere söylerim. Lafımı da kimseden esirgemem. Her ortamda herkesle de yüzleşmeye hazırım” dedi.

14 Mayıs genel seçimlerinde İYİ Parti’den 3. Sıra milletvekili olan Dr. Hüseyin Cengiz Gürbüz’ün üç aşağı beş yukarı mealen söyledikleri aynen böyle…