MUSTAFA CENGİZ


CUMHURİYET’E SAHİP ÇIK…

Cumhuriyet’in 102’inci yılı dolayısıyla ülkesini, vatanını, Türkiye Cumhuriyetini seven çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden tüm  halkımızı ‘Yaşasın Cumhuriyet’ haykırışları içinde  şanlı Cumhuriyet bayramını her zamankinden daha da büyük bir coşku ile kutlama davet ediyorum. Bugün bu kritik süreçte sahip çıkmaz isek yarın bu milli bayramları kutlamak için bile sebebimiz kalmayacak. İçinden geçtiğimiz kritik süreçte herkes  böylesine anlamlı bir günde vatanına, bayrağına, Atası’na, Cumhuriyetine sahip çıkmak zorundadır. Bu çağrıya herkes kulak vermeli. Bayramlarının bile nerede ise üstü kapalı kutlanmasının engellendiği ülkemizde herkes bu anlamlı çağrı ile de bayraklarını alıp, yollara düşmeli. Bu vatan bizim. Bu bayrak bizim. Bu Cumhuriyet bizim. Bu Anayasa bizim. Atatürk bizim, izindeyiz ve hep bizimle kalacak…


Türk Milleti’nin, ezeli ve ebedi başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlattığı ve büyük fedakârlıklarla kazandığı eşsiz zafer neticesinde kurulan Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü kutlamanın onur, gurur, kıvanç ve mutluluğunu birlikte yaşıyoruz.

Türkiye’de şu anda en büyük sorun Cumhuriyet ve Atatürk.

Tabloyu öyle bir hale getirdiler ki işin içinden çıkmak ne mümkün?

Türkiye’de Atatürk tartışılıyor.

Türkiye’de Cumhuriyet tartışılıyor.

Türkiye’de Anayasa’nın ilk 4 maddesi tartışılıyor.

Türkiye’de terör örgütünün elebaşının TBMM’de konuşması tartışılıyor.

Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?

Ya da şöyle söylemek lazım daha doğru bir ifade ile.

Son 25 yılda ülkeyi yönetenler bu ülkeyi ne hale getirdiler, farkında mısınız?

CUMHURİYET BAYRAMI… 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102’inci yılı dolayısıyla ülkemizin dört bir yanında birbirinden coşkulu etkinlikler düzenlenecek. 

Unutmayın; Milli egemenliğe dayanan, gücünü halktan alan, iktidarın millete ait olduğu bir rejim olan Cumhuriyetimiz, büyük bir gayret ve fedakârlıkla, bağımsızlık mücadelesi ile elde edilen eşsiz bir zaferle kurulmuştur.

İlelebet payidar kalacaktır. 

Anayasamızın ilk dört maddesi Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin teminatıdır.

Türkiye önemli bir süreçten geçiyor.

Birileri sürekli ateşin altını harlıyorlar.

Türkiye’yi siyasiler eli ile dönülmez bir yola sürüklüyorlar.

Şam’da emevi camiinde namaz kılma iddiası ile yola çıkanların milyonlarca Suriyeliyi Türkiye’de camilerde namaz kılar, sahillerimizde güneşlenip, şehirlerimizde kadınımıza, kızımıza tasallut eder hale getirdikten sonraki BOP’un yeni ve son hamlesi Anayasa değişikliği ile Türkiye’de Türk’ün adını silmek.   

Gizli bir istila var.

Görmüyor musunuz? 

Türkiye Araplaştırılıyor.

Farkında değil misiniz?

Ülkeyi Konfederasyon ya da Federasyon ne derseniz deyin bölmek, parçalamak…

100 Yıllık rövanşı almak için son tura girmiş durumda yerli ve yabancı işbirlikçiler.

102. YILINI KUTLAYACAĞIZ…

29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 102. yılını kutluyoruz.

Yüreğimizde derin bir sevgi, saygı ve şükran duygusu var. 

Bu Cumhuriyet, bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinin eseridir. 

Bu Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk milletine armağanıdır. 

Bize miras bırakılan bu Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda hürriyet, eşitlik ve adalet üzerine kurulu bir yaşam felsefesidir. 

Bu Cumhuriyet özgür düşünce, bilim, sanat ve kadın haklarıyla şekillenen bir medeniyet projesidir. 

Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kadınların, toplumda hak  ettiği yeri almasını savunmuş, eğitim, sağlık ve çalışma hayatında kadınları güçlendirecek adımlar atmıştır. 

Bu mirası yaşatmak için bizler de bugün, maalesef koruyamadığımız kadınlarımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı korumak, kollamak, toplumsal,  ekonomik ve kültürel hayatta güçlendirmek zorundayız.” 

KADINLARIMIZ BUNA REVA MI?

Evet… 

Cumhuriyet bayramı vesilesi ile yüce Türk kadını haklarına sahip çıkmalı.

Her gün yeni bir cinayet işleniyor ülkemizde.

Son cinayetlerden birisine ne yazık ki ilimiz sahne oldu. 

Bu Cumhuriyetin onlara verdiği hakları korumalı, kollamalı, bu uğurda mücadele etmeliler. 

Aksi takdirde tablonun nereye evrildiğini sanırım herkes çok iyi görüyor.

İnsanımıza layık görülen tablo, kadınlarımızı çekmek istedikleri yer tam Orta Doğu bataklığı.

Onları her gün öldürüyorlar.

Tecavüz ediyorlar.

Nerede ise diri diri toprağa gömüyorlar.

Onları evlere kapatmak istiyorlar.

İş alanından çekmek istiyorlar.

Birileri 9-10 yaşındaki safi körpe sübyanları 2.hatta 3. ve hatta ve hatta 4. karıları yapmanın hesabı peşinde.

Türk kadını okumasın.

Türk kadını aydınlanmasın, toplum hayatındaki yerini almasın. 

Türk kadını toplum hayatında olmasın.

Türk kadınının hiçbir şekilde söz hakkı olmasın.

Hatta bu devran böyle giderse yakında oy da kullanamayacak Türk kadını.

FARKINDA OLMALIYIZ..

Evet aslında sihirli kelime bu.

“Farkında olmalıyız!”

Peki neyin?

Ülkemizin, insanımızın nasıl bir karanlığa sürüklenmek istendiğinin.

Savaş ve gözyaşı ile yokluğa mahkum edilmek istendiğimizin.

Kadın-erkek eşitliğinin yok edilmek istendiğinin…

Uyanmak için Türk insanı daha neyi bekliyor, gerçekten anlamak ne mümkün?!.

Her gün yine ve yeniden kadınların hakları ellerinden alınıyor.

Erkek-kadın fark etmez asgari ücrete mahkum ediliyor.

Emeklisi ekmeğe muhtaç hale getiriliyor.

Ve… 

Final de Atatürk ve Cumhuriyet bu topraklardan silinmek, asil Türk kimliği elinden alınmak isteniyor.

Halen farkında değil misiniz?

Biliyorlar.

İnat ve ısrarla kaşıyorlar.

Değiştirmek için olmadık numaralar çeviriyorlar.

Bugün, Cumhuriyetimizin değerlerini ve kazanımlarını dönemin şartlarını unutmadan yeniden hatırlamalı, nereden nereye geldiğimizi iyi görmeli  ve geleceğimize daha güçlü adımlarla yürümek zorunda olduğumuzun farkında olmalıyız. 

Bu yolculuğumuzda Anayasamızın ilk dört maddesi, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin teminatıdır. 

Bu ilkeler, milletimizin birliğinin ve beraberliğinin temel taşlarıdır. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olma niteliği hiçbir zaman değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. 

Bizler, bu maddelerle birlikte Cumhuriyetin kuruluş felsefesini her daim korumakla mükellefiz. 

Kurucu önderimiz, ezeli ve ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözleri Cumhuriyetimizin ne denli sağlam temeller üzerine inşa edildiğinin en büyük kanıtıdır…

ATATÜRK DİYOR Ki!

Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! 

Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… 

Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. 

Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

UNUTMAYIN….

UNUTTURMAYIN…

Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde hüsrana uğratan kahraman ecdadımız düşmana hak ettiği dersi vermiş her türlü zorluğa göğüs gererek Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurduğu Cumhuriyetle birlikte tarih sahnesinde ilelebet var olacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Kurtuluş Savaşı, Milletimizin var olma mücadelesi, Cumhuriyet ise yeniden dirilişin sembolüdür. 

Türkiye Cumhuriyeti, ağır aksakta yürüse de demokrasisiyle önemli mesafeler kat etmeye devam etmektedir. 

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere, şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleri olan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, büyük Türk milletinin, Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılını kutluyorum.

SAHİP ÇIKIN LÜTFEN…

Cumhuriyet’in 102’inci yılı dolayısıyla ülkesini, vatanını, Türkiye Cumhuriyetini seven çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden tüm  halkımızı ‘Yaşasın Cumhuriyet’ haykırışları içinde  şanlı Cumhuriyet bayramını her zamankinden daha da büyük bir coşku ile kutlama davet ediyorum. 

Bugün bu kritik süreçte sahip çıkmaz isek yarın bu milli bayramları kutlamak için bile sebebimiz kalmayacak. 

İçinden geçtiğimiz kritik süreçte herkes  böylesine anlamlı bir günde vatanına, bayrağına, Atası’na, Cumhuriyetine sahip çıkmak zorundadır. 

Bu çağrıya herkes kulak vermeli.

Bayramlarının bile nerede ise üstü kapalı kutlanmasının engellendiği ülkemizde herkes bu anlamlı çağrı ile de bayraklarını alıp, yollara düşmeli.

Bu vatan bizim.

Bu bayrak bizim.

Bu Cumhuriyet bizim.

Bu Anayasa bizim.

Atatürk bizim, izindeyiz ve hep bizimle kalacak…