MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 06.02.2025 12:43

CHP’NİN ERKEN SEÇİM TALEBİ, SEÇİM SLOGANI VE ADAYI!-1

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de çok farklı konular öncelikli olsa da son dönemlerde ısrarla CHP’nin adayı ve Erken seçim konu başlığı epey ön plana çıkan ana konu başlıklarından birisi. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Erken seçimin adayı erken belirlenir, erkenden yola çıkacağız” dedi. 

Cemal Enginyurt ve Salih Uzun Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldılar.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Bugün size Özel’in TBMM’de Salı günü yaptığı ve 11 A4’ten oluşan konuşmasından öne çıkan bölümleri yorumsuz vereceğim.

Cumhurbaşkanı adayı mı?

O 2 Milyona ulaşan üyelerin işi ama sanırım herkes yüzde 90 biliyor o ismi zaten…

“ENFLASYONDA DÜNYANIN EN KÖTÜ ALTINCI ÜLKESİ”

“TÜİK’e göre fiyatlar bir ayda 5,03 arttı. Bu rakam TÜİK’e yani Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumuna göre hesaplanmış rakamlar. 

Oysa ENAG, yani bağımsız bilim insanlarından oluşan bir kuruluş yüzde 8,22’lik bir enflasyon hesapladı. 

Bu her emeklinin, her memurun cebine girecek paradan yüzde 4 çalmak demektir, devlet marifetiyle. Bir buçuk yıl önce göreve geldiğinde enflasyon oranı yüzde 38 olan Maliye Bakanı dün yüzde 42 olarak gerçekleşen enflasyonu başarı saydığını söylemiş. 

Türkiye enflasyonda dünyanın en kötü altıncı ülkesi. 

Bizden iyi beş ülke; Zimbabve, Sudan, Güney Sudan, Arjantin ve Venezuela. Daha önce en kötü beşinci ülkeydik, bir ülkeyi geride bıraktık diye düşünürken öğrendik ki Sudan ve Güney Sudan ayrı ayrı enflasyonları olan iki ülke olarak ikisi de bizden kötüymüş. 

O yüzden Türkiye en kötü altıncı ülke. 

Türkiye’de aylık enflasyon, dünyadaki 140 ülkenin yıllık enflasyondan yüksek. 

Türkiye’nin bir aylık yüzde 5’lik enflasyonu, dünyadaki 140 ülkenin bir yıllık enflasyonundan fazla. Bir de çıkmışlar bu rakamlara başarı diyorlar.”

“KİRANIN EN PAHALI OLDUĞU YER TÜRKİYE”

“Konut krizi yalnızca deprem bölgesinde değil 81 ilimizde en büyük sorundur. Geçen yıl OECD verileri ile bu kürsüden bir veri paylaşmıştım. 

OECD diyordu ki ‘Yaptığım çalışmaya göre, kişi başı milli gelire oranla kiranın karşılanması, yani kiranın ülkenin kişi başı milli gelirine oranlanması durumunda, kiranın en pahalı olduğu ülke dünyada Türkiye’ diyordu. 

Ve kendi karşılaştırmasıyla. 2015’te 100 birim Türkiye’deki kirayı kabul ettiğinde, 2023 kirası 405 birim. Yani sekiz yılda dört kat artmıştı. Bu yıl aynı raporun devamı yayınlandı. 

OECD diyor ki ‘2015’te 100 olan, 2023’te 405 birim olan kira, Türkiye’de 880 birime çıktı.’ Yani kiralar geçen seneden bu seneye kişi başına milli gelirle Türkiye’de iki kat daha pahalandı. Ve bu oranla dünyada geçen sene biz en pahalı kira iken, hemen arkamızdaki Litvanya‘yla aramızdaki fark, 2,3’tü. Bu sene kirada yine dünyada en pahalıyız, hemen arkamızdaki Macaristan’da fark 4,8 kat. Neredeyse beş kat. Dünyanın kişi başına milli gelire göre, kirası en pahalı ülkesi Türkiye. Beş kat azıyla Macaristan bir arkamızda. 

Ve bu şartlar altında geçen seneye göre kiralar yüzde 100 artmışken, asgari ücretliye yüzde 30, emekliye yüzde 12’lik zamlarla, en düşük emekli maaşını 14 bin 500 lira yaparak bu insanların hem barınması hem de karınlarını doyurması bekleniyor.”

“ASGARİ ÜCRETİ ARTIRMAMAYA NİYETLENİYORLAR”

“2024 yılı bitmeden uyarmıştık, bu kürsüden uyardık. ‘Asgari ücreti en az 30 bin lira yapın. Yoksa asgari ücret, çalışanın girmeden açlık sınırının altında kalacak’ dedik. Erdoğan’ın ‘İçimize sindi’ diye makul gördüğü, hatta ‘Çatlasalar da patlasalar da asgari ücret 22 bin liradır, kabul edecekler’ dediği bu ücret, daha ilk aydan, yani emekçinin cebine girmeden tam da dediğimiz gibi açlık sınırının altında kalmıştır. 

Açlık sınırı 22 bin 131 lira olarak açıklanmıştır ve 22 bin 104 lira olan asgari ücret, cebe girmeden altında kalmıştır. 

Ocak ayı enflasyonuna göre, asgari ücretten bin 100 lira uçtu. 

Asgari ücretin bugünkü alım gücü, ilan edildiği güne göre 20 bin 992 liraya eridi. 

Bin 100 lira kaybetti. 

Bu asgari ücretle geçim olmaz, sefalet bitmez demeye, işçinin hakkını savunmaya çalışırken biz, bizi duymayanlar 30 bin lira asgari ücret, hedef 30, altında yokuz derken bunu dinlemeyenler emekçilerimizi bir yıl sefalete mahkum etmişlerdir. 

Yedi ay boyunca geçen senenin de altında azalan bir asgari ücretle sefalete zorlamaya çalışıyorlar.”

“BU MİLLETİN YAKASINDAN DÜŞECEKSİNİZ”

“Diğer yandan 3 milyon 870 bin emekli için Meclis’te bir yasal düzenleme yapılması gerekti. Çünkü kök maaşların 12 bin 500 liranın altındaydı, ve eğer düzenleme yapılmazsa 12 bin 500 lira almaya devam edeceklerdi. 

Maalesef bu Meclis’in düzenlemesi ile ilgili yetki, yasa yetkisi olduğu için münhasıran sadece ve sadece burada olduğu halde, Bakan ‘En düşük emekli maaşını 14 bin 469 lira yaptık’ dedi. 

O bunu dedikten tam 23 gün sonra, Bakan bunu deyince biz Bakan’a ‘Yavaş ol’ dedik. Yetki Meclis’indir’ dedik. 

Herhalde ‘Güçlü Meclis’ diye milletten oy isteyip, ‘Referandumda Meclis güçlenecek, yasa yetkisi sadece Meclis’te olacak, bakanlar teklif edemeyecek, yürütme işine bakacak, yasayı biz yapacağız’ diyenler. 

AK Parti grubu, ar varsa, namus varsa 14 bin 469 lira diye açıklanan rakamı kendi vicdanına göre belirler. 

Bakan’a ‘Sus’ der. ‘Hadsiz’ der. ‘Sen kim oluyorsun bizim yetkimize karışıyorsun’ der. 

Üzüntüyle, utançla ifade etmek isterim ki Bakan’ın o hadsizliği yapışından tam 23 gün sonra, bir gece yarısı Meclis’ten en düşük emekli maaşının 14 bin 469 lira olmasına el kaldırdılar. 

Bu Meclis’i, milletten oy aldıkları bu yasama Meclisi’ni, ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ diye o duvara Amasya Tamimi’nden beri o yazıyı nakşettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu Meclis’i, bir atanmışın 23 gün sonra iki dudağı arasından vaaz ettiği rakama el kaldıracak kadar mahcup ettiler. 

Ve saraya mahkum olduklarını tescil ettiler. 

Gün olunca mangalda kum bırakmayanlara diyoruz ki, ‘Bu utanç size yeter.’ 

Bu rakama 20 lira bile zam yapmaya, bu rakamı 31 lira zam yapıp 14 bin 500 demeye bile cesareti olmayanlara şunu söylüyoruz: 

Bu milletin yakasından düşeceksiniz. 

İlk seçimde düşeceksiniz.”

“VAZGEÇMİYORUM, İŞTE SARRAFTAKİ HESAP…”

“Ve kısa birkaç rakamla ilerleyelim. Bu yaptıkları emekli maaşı zammının bütçeye yükü kendi açıklamalarıyla 47.7 milyar. Bütün emeklilerin asgari ücret alması için gerekli bütçe 400 milyar. 

Bizim grubumuz önerdi red oyu verdiler. ‘Bu kadar para yok’ diye. 

Oysa üç ay önce Plan Bütçe’de 37’si sıfır lira vergi veren 43 yandaş müteahhitin, büyük firmaların kurum vergilerinden, kurumlar vergilerinden ödeyecekleri 701 milyar lirayı almamak için bütçeye para koymuşlardı. 

Vazgeçilen kurumlar vergisi payı. Yine Kur Korumalı Mevduat için 1.8 trilyon lira para koymuşlardı. Toplamı 2,5 trilyon. 

Emeklinin asgari ücret alması için lazım olanın tam altı katı. 

Bu yüzden AK Parti’ye oy vermiş emeklilere, MHP’ye oy vermiş emeklilere, ellerini öperek söylüyorum. 

Sana 14 bin 500 lira verenler, size bulamadıkları paranın tam altı katını zengin müteahhitlere buldular annecim. 

Dedecim, amcacım bunların müteahhide altı katını bulanlar emekliye bulmadılar. 

Bayram geliyor, bayram ikramiyesi. 2015’te önerdik. ‘Yapacağız’ dediler. ‘7 Haziran’da olmaz’ dediler. 

Çoğunluğu kaybedince ‘1 Kasım’da vereceğiz’ dediler. 2015’te söz verip, 2018 seçimlerine günler kala verdiler. 

O gün bin liraydı emekli ikramiyesi, hem Ramazan hem de Kurban bayramlarında; iki bayramda verilen. 

Bin liralık ikramiye şu anda 3 bin lira. 

Bayram geliyor. 

O gün bizim önerip, ki biz yine de 5 bin lira önermiştik, bin lira vermişlerdi. 

O gün bizim önerip, onların verdikleri bin lira, 24 kilo dana kıymaya denk geliyordu. 

Bugün 3 bin lira, 6 kilo dana kıyma alıyor. 

Bu yüzden bu iktidarın verdiği sözlere, onları tutmamasına ve enflasyona karşı emekliye, emekçiye ne yaptığına bakmak lazım.” Devam Edecek


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —