Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), anketlerde birinci parti gözüküyor. Böyle giderse iktidarın bir numaralı adayı ve muhtemelen Cumhurbaşkanı da kendi bünyesinden çıkacak. Geçenlerde, partiyi seçimlere götürecek Genel Başkan ve parti organları seçimi yapıldı. Sayın Özgür Özel ittifakla genel başkan seçildi.
**
1950’den bu yana yapılan seçimlerde, bildiğim kadarı ile hiçbir aday ittifakla seçilmedi. O nedenle CHP’ye “hizip” yaftası asılırdı. Mesela, önemli hizipçilerden birisi merhum Ali Topuz’du… Kendisine; Topuz’dan mülhem, “okus-pokus Ali Topuz,!” yakıştırması yapmıştı Örsan Öymen… Öyle ya, Topuz, genel sekreterdi. Beğenmediği teşkilatı görevden alıyordu. Şapkadan tavşan çıkartırdı.
**
Yine mesela bir de Mülkiye Cuntası vardı. “Cuntanın ilk beşi ‘Turan Güneş, Deniz Baykal, Besim Üstünel, Ahmet Yücekök ve Haluk Ülman’dı. Turan Güneş, Orhan Birgit'i de ‘cuntanın komiserliğine’ atamıştı” diyordu merhum Hasan Pulur bir yazısında. Mülkiyeli olmamasına rağmen, Deniz Baykal da bu cuntanın içindeydi.
**
Rahmetli Ecevit bunların elinden neler çekmemişti, neler? Şimdikiler cunta mı be? Saman alevinden farksızlar. O nedenle Özgür Özel çok şanslı. Çektiğini “bir Allah ve birde kendisi!” bilirdi. Bildiğim kadarı ile merhum İsmet Paşamızı, partiden uzaklaştıranlar da başta Ecevit olmak üzere, bu “cunta” idi…
**
Tabiri caiz ise bu cunta, Paşamıza çektirdiklerini, Ecevit merhuma da çektirmişlerdi. Yani, “çalma kapıyı çalarlar kapını!” sözü başına gelmişti. “Neler çektim neler bunlardan!”, deme zorunda kalmıştı. Yine bunlar, merhum Turhan Feyzioğlu’nu partiden uzaklaştırmışlardı…
**
Abimiz, Mehmet Gümüşçü çok güzel anlatmış, “BİR ÖRGÜT EMEKÇİSİNİN ANILARI 1950-1980” kitabında… 1970’li yıllarda şu da yaşanmıştı, CHP’de: Merhum Yüksel Çekemoğlu, Kayseri İl Başkanı (1973-1978)… O kurultayda (1974), kurultay başkanı seçilmiş; Ecevit Genel Başkan olmuştu. İlk defa oluyordu, parti kodamanları dururken, bir taşra il başkanının, Aytekin Kotil’e karşı kurultay başkanı olması.
**
Bu bir devrimdi. Yine o dönemleri Mustafa Karslı ve Şükrü Efe çok iyi bilir. Terki hayat etmeden, yaşadıklarını yazsalar iyi olur. Öyle ya, Çekemoğlu bildikleri ile göçtü gitti. Diğerleri de… Bildiğim kadarı ile bir Avukat İlhan Koçak kaldı. Allah’tan Ahmet Zorlu ve Recep Bulut dostlarımız, genç gazeteci olarak o yılları anlattılar.
**
Neyse CHP’nin yakın tarihini anlatacak değilim. Bunu, ehline bırakayım ve yeni açıklanan “Parti Programına” geleyim.
**
İnanır mısınız, çok ciddi hedefler konan program, hiçbir TV’de konuşulmadı. İşleri güçleri, dedikodu… Şunun için önemli bu “program”. CHP, İktidar adayı bir parti, iktidara gelince ne yapacak, bizlere ne yapacak? Bir görelim (https://cdn.chp.org.tr/iys/haricidosyalar/Program/yb1.pdf):
**
“Cumhuriyet Halk Partisi için demokrasinin yaşatılması ve güçlendirilmesi vazgeçilmez bir hedeftir” diye başlamış “Demokrasi, Yönetim ve Adalet” bölümüne. Devam etmiş:
**
… halkın iradesini esas alan, hesap verebilirlik ilkesine dayalı, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimsemektedir.
**
Parlamenter sistemin demokratik meşruiyet, hukukun üstünlüğü ve kurumsal güvene dayalı yeniden inşası, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi, aktif yurttaşlığın gerçekleştirilmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yolsuzlukla mücadelede etkin mekanizmaların oluşturulması demokratik Türkiye vizyonumuzun temel öncelikleridir.
**
Demokrasi, insan hakları ve hukuk devletinin korunması için sadece anayasal güvenceler yeterli değildir. Vatandaşların siyasal süreçlere aktif katılımı ve halk iradesinin temsili, demokrasi kurumlarının güçlendirilmesi ve demokratik araçların geliştirilmesiyle hayata geçecektir.
**
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu huzur ve istikrar ortamı, halkın seçimden seçime değil her gün söz sahibi olduğu bir demokratik yönetim anlayışıyla sağlanacaktır.
**
Demokratik yönetim, yalnızca seçim süreçleriyle sınırlı olmayıp halkın söz, yetki ve denetim gücüne sahip olduğu cumhuriyetçi bir katılım rejimidir.
**
Ulusal egemenlik, yurttaşlık, eşitlik ve kamu yararı ilkeleri Cumhuriyet’in felsefi özünü oluşturur ve bu ilkeler demokratik yeniden yapılanma anlayışımızın çerçevesini oluşturan temel değerlerdir. Halk, demokrasinin temelidir.
**
Bu kapsamda, Cumhuriyet Halk Partisi, yönetim sisteminde köklü bir dönüşüm gerçekleştirmek, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, yurttaşların demokratik süreçlere aktif katılımını sağlamak ve eşitlikçi bir toplumsal yapı kurmak amacıyla bir demokratikleşme programı uygulayacaktır. Devam edeceğiz.
