İBRAHİM PEKBAY


ÇEVİR GAZI YANMASIN…

Aslında yazacağım çok da, bende de “GAZ KAPATMA” vanası var…


Doğrudur, çevirelim gazı yanmasın da bugün gece yine kar yağmış, hava buz gibi, nasıl çevireceğiz de “GAZ” yanmayacak acaba?

Öyle yaktıktan, yakmaya başladıktan sonra çevirip gazın altını kapatmak kolay mı?

Daha önce anlattım…

Ben, mutfakta yemek yapmayı, sonra tezgâhı toplamayı, bulaşıkları makineye koymayı ya da elde yıkamayı çok severim, bana bir eğlence oluyor bu yaştan sonra.

Böyle söyledik diye, her gün de mutfakta olduğumu sanmayın, o bölgenin han’ı başkası, fazla karışmaya gelmez.

Benim mutfak merakım, önce de yazdığım gibi, rahmetlik anamdan gelir.

O tarif eder ben de tarif ettiği gibi yapardım. 

Gerçi ilk yaptığımda sözünü dinlememiş, su konmaması gereken yemeğe azıcık su koymuştum da yemek, denizde yüzer gibi olduydu ya neyse…

Anam, her yemeğin başına beni geçtiğinde, “Dikkat et, yemek pişince ocağı kapat, gaz yanmasın” derdi.

O zamanlar mutfaklarda ya pompalı gaz ocakları ya da fitilli gaz ocakları vardı.

Alırdın eve bir teneke “GAZ” hem ocaklara yeterdi, hem lüks lambalarına veya gemici fenerlerine…

Şimdi de “GAZ” var ama, tehlikeli, bizim eve hiç girmedi.

Yani bizde “Çevir Gazı Yanmasın” diyecek bir şeyimiz yok, onun yerine “Kapat, elektrik yanmasın” diyoruz.

XXX

Şimdi ben anlamadım, neden bir yandan okuyup, öte yandan gülüyorsunuz ki?

Ocağın altını kapatmazsan “GAZ” yanar mı yanmaz mı?

Yanar…

Altını kapatmazsan, “ELEKTRİK” yanar mı?

Yanar…

Haa… Siz lafı nereye getireceğimi merak ediyorsunuz…

Bir yere getirmek yerine bir deyimin size ne anlattığını merak ediyorum asıl…

Bir söz vardır hani; “Çevir gazı yanmasın” deriz de neden ve neye göre deriz, neyi anlatmak için deriz?

Bu deyimin açıklaması şöyledir.

“Bir kişinin konuşma sırasında pot kırdığını anlayarak hemen konuşmayı çevirmeye çalışan kişiye söylenir. 

Çevir kazı yanmasın denildiğinde aslında durumun anlaşıldığını lafı çevirmeye kalktığının fark edilmiş olduğu anlatılır.” (Alıntı)

XXX

Toplum olarak “Gazı çevirmeye o kadar alışık ve meraklıyız ki, genelde bu “Gazı çevirme” işini sırası geldiğinde sandık başına görevimizi yapmaya gittiğimizde ortaya koyuyoruz.

Beş sene boyunca şikâyetler diz boyu, beş senenin sonunda sandık önümüze geldiğinde gazı çeviriyoruz, pişirmemiz gereken yemek, çiğ kalıyor.

Emekli maaşımız yetiyor mu?

Asgari ücretimiz yetiyor mu?

Tarımda kazanabiliyor muyuz?

Çocuklarımıza yeteri kadar ilgi göstere biliyor muyuz?

Gençlerimizi okutabiliyor muyuz?

Bunların hiç birine bugün “Evet” dememiz mümkün değil.

Bunların üzerine bugün tam gaz gidiyoruz da, sandık önümüze geldiğinde gazı neden çevirip de kapatıyoruz?

Bırakalım gazı kapatmayı, sürekli yansın babaaa…

Aslında yazacağım çok da, bende de “GAZ KAPATMA” vanası var…