Kayserispor eski başkanı Berna Gözbaşı ile kendi yönetiminde Asbaşkan olarak görev yapan ve daha sonra da sarı kırmızılı takımda başkanlık görevi sonrasında istifa eden Ali Çamlı arasındaki “Çek Kavgası” nın boyutları “Yalancı” ithamları ile de giderek büyüyor.
Konunun boyutları farklı mecralarda sosyal medyaya da yansımış durumda.
Biz burada kim haklı, kim haksız’dan ziyade kamuoyuna yansıyanları aktarmaya gayret edeceğiz.
Burada yaşananlara dair karar hem Adli mercilerin, hem de kamuoyunun vicdanı olacaktır şüphesiz.
BAŞKANLARIN KAVGASI…
Bu köşeyi takip eden okurlarımız sanırım hatırlarlar dün bu köşede aynen şu ifadeleri kullanmıştım gelinen sürece dair; “Ali Çamlı’nın istifası sonrasında yine ve yeniden gündeme getirdiği 1.5 Avro’luk çeklerle ilgili ortada ciddi bir sıkıntı var.
Her biri 300 bin Euro, 5 adet toplam 1.5 milyon Euro olan çeklerin Ayos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Şirin tarafından transfer yasağının kaldırılması için bağış niteliğinde verildiği konuşulan ve sonrada firmanın girdiği sıkıntı akabindeki yansımalarının boyutları bir hayli ilginç.
Başkan Çamlı’nın birlikte görev yaptığı ve Başkan-Asbaşkan konumundaki ikilinin daha sonra başkanlık makamındaki görev süreçleri akabindeki tablo bir başka boyuta evrilmiş durumda.
Bu konuya dair Gözbaşı’nın başkan Çamlıya yönelik olarak Mitomani “Yalancı” ithamları ile yaptığı açıklamaları bugün gazetemizde veriyoruz.
Yansımalarını da kısmetse yarın yine bu köşede paylaşmaya paylaşacağım perde arkası ile birlikte.”
Evet…
O gün bugün.
Bakalım geriye dönük satır aralarının okumalarına.
NEREDEN, NEREYE?!...
Malum yollar öncelikle Yahyalı’da kesişiyor.
Sonrası sportif mevzular.
Başkanlık, Asbaşkanlık derken bir çok mevzu var.
Abi-Kardeş mevzularından sonra birden şemsiyenin ters dönmesi araya büyük çaplı rakamların işin içine girmesi ile istifalar ve ardı ardına gelen görev değişiklikleri ile birlikte tablonun bugünkü durumu farklı yorumlara neden olacak kadar gelinen bir sis perdeli süreç.
Kim ne aldı, kim kime ne verdi belli değil.
Malum Kayserispor’un son dönemdeki süreçte yaşadığı mali tablodaki bilinmezler nedeni ile de bu işle ilgili işin içindeki birkaç kişi haricinde ne olup bittiğini tam olarak kim biliyor.
Her ne kadar Mustafa Elitaş, “Abi diye siyasette bir müessese yoktur!” dese de bazı abilerin düğmeye basması ile birlikte gizliden gizliye bir hareketlenme olmuyor değil!...
Eğer böyle birileri çıkarda birilerine yüksek perdeden nalına mıhına içesine vurursa ya da zorunlu bir öksürtme operasyonu yaşanırsa kırılanlar-dökülenler hepsini duyabildiğimiz kadarı ile siz değerli okurlarımıza aktarma fırsatımız oluyor.
Kayserispor ile birlikte birçok eski yöneticinin bu işlerin altında ve vebal altında da kaldığı ortada.
1.5 MİLYON AVROLUK ÇEK…
Aslında Çekler demek lazım.
Zira 5 adet ve her birisi de 300 Bin Avro değerinde.
1.5 Milyon Avro.
Yani tamı tamına 50 Milyon TL.
Normal bir vatandaş için bu servet ötesi bir rakam.
Ali Çamlı’nın daha önce de görevde iken defalarca farklı boyutlarda gündeme getirdiği maddi olaylar ve kulübün borçları ve Gözbaşı’nın kulübe temlik koydurması akabinde yaşanan tartışmaların boyutu şimdilerde karşılıklı açılamalarla yeni bir sürece evrilmiş durumda.
Olayın bir başka boyutu da bu işin hayır işi olması.
Hatır çeki kesilmesi.
Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz mevzusundan hareketle, Kim kime niye hatır atsın?
Bu hatır-gönül meselesi kaç kişilik.
Kim biliyor, ya da kimlerin bilgisi dahilinde idi ve son dakikada yaşanan bu gelişmeler olmasa idi bu bir iki, üç-beş kişi haricinde bu 50 milyonluk mevzu da birçok meselede olduğu gibi bilgi sahipleri ile mezara mı gidecekti?
ÇAMLI NE DEMİŞTİ?
Çamlı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı Ayos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Şirin’den bağış olarak kritik süreçte kulübe destek amaçlı alınan çeklerin şirketin zora girmesi akabinde yaşananlar ve bu sürece ayrıca Galatasaray başkanı Dursun Özbek’in isminin de Gözbaşı tarafından karıştırılmasına sert tepki göstermişti.
Çamlı ayrıca Ayos Holding’in yaşadığı sıkıntılar nedeni ile de bu çeklerin tahsil edilip-edilemediğine dair de farklı söylemlerde bulunmuştu.
Gözbaşı’nın Yukatel’in sponsor olduğu dönemde firma başkanı Yusuf Karataş ile de bir görüşme anında Dursun Özbek’e “Siz Kayserispor’a neden çek veriyorsunuz?” ithamını da mesnetsiz bulmuştu Çamlı.
Çamlı hatta bu sürecin Nurettin Açıkalın tarafından bilindiğini ve neden sessiz kaldığına da anlam veremediğini açıklamalarında vurgulamıştı.
GÖZBAŞI'DAN AÇIKLAMA VAR!
Kayserispor eski başkanı Berna Gözbaşı, x hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Kayserispor eski Başkanı Ali Çamlı tarafından yapılan “Her biri 300 bin Euro, 5 adet toplam 1.5 milyon Euro olan çeklerin AYOS HOLDİNG Yönetim Kurulu Başkanı Osman Şirin tarafından transfer yasağının kaldırılması için bağış niteliğinde verileceği, AYOS HOLDİNG Yönetimi, Berna Gözbaşı’nın çıkardığı dedikodular ve asılsız iddiaların yol açtığı güvensizlik nedeniyle, bağıştan rücu etme kararı aldığı; bu durum sonucunda, AYOS HOLDİNG tarafından verilen çeklerin ödenmediği; dolayısıyla, bu çeklerin tahsil edilememesinin, tamamen Berna Gözbaşı’nın iyi niyetle bağdaşmayan davranışlarının bir sonucu olduğu” şeklinde iddialar asılsızdır.
Bahse konu toplam değeri 1.5 milyon Euro olan ve her biri 300 bin Euro bedelli 5 adet çekin Kayserispor kulübüne teslim edildiği kamuoyunun da bilgisindedir. Teslim edilen çeklerin kulüp tarafından bir bankaya teminat olarak verildiği ve konkordato tarihi ile karşılıksız çıktığı da kamuoyunun malumudur ve konuya ilişkin bağıştan rücu edildiğine yönelik açıklamalar ise gerçekle bağdaşmamaktadır.
AYOS Şirketler Grubu (çekin keşidecisi AYOS Yönetim Hizmetleri AŞ’ye) ve bahsi geçen Osman Şirin KONKORDATO talebinde bulunmuşlardır. Bu talebe istinaden İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2024/277 E. dosyasından 06/05/2024 tarihi itibarıyla talepte bulunanlar hakkında geçici mühlet kararı verilerek talepte bulunanlara KONKORDATO KOMİSERLER HEYETİ tayin edildiği ilan.gov.tr adresinden ilan edilmiştir.
KONKORDATO’nun bir sonucu olarak, bahsi geçen çekler keşideci AYOS Yönetim Hizmetleri A.Ş tarafından ödenmemiştir.
Kayserispor eski Başkan’ı Ali Çamlı’nın bahse konu çeklerin ödenmemesine yönelik açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını, çeklerin ödenmemesinin asıl nedeninin keşidecinin KONKORDATO sürecinden kaynaklandığını Kayseri kamuoyuna, Kayserispor’a gönül verenlere ve tüm Kayserili hemşerilerimize belirtirim.
ESKİ BAŞKANLARIN
YALANCI, KAVGASI!
Kayserispor’da kısa bir süre önce hem aynı yönetimde Başkan-Asbaşkan, hem de Ali Çamlı’nın daha sonraki süreçte başkanlık yapması ile birlikte iki eski başkan konumundaki Berna Gözbaşı ile Ali Çamlı birbirlerine girdi…
Ali Çamlı’nın istifası sonrasında yine ve yeniden gündeme getirdiği 1.5 Avro’luk çeklerle ilgili ortada ciddi bir sıkıntı var.
Her biri 300 bin Euro, 5 adet toplam 1.5 milyon Euro olan çeklerin Ayos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Şirin tarafından transfer yasağının kaldırılması için bağış niteliğinde verildiği konuşulan ve sonrada firmanın girdiği sıkıntı akabindeki yansımalarının boyutları bir hayli ilginç.
İkilinin yaşanan gelişmelere paralel görev süreçleri akabindeki tablo bir başka boyuta evrilmiş durumda.
Bu konuya dair Gözbaşı’nın başkan Çamlıya yönelik olarak Mitomani “Yalancı” ithamları ile yaptığı açıklamaları bay haftaya damgasını vurdu.
BU DA YENİ İSTİFALAR…
Bu arada Kulüp hesaplarına konan temlik ve tüm paraların eski borçlara direkt olarak gitmesi nedeni ile kurulan Kayserispor vakfından da önemli gelişmeler yaşanıyor.
Başkan Çamlı’nın gidişi akabinde “Benden sonrası Tufan” mantığı ile gelinen noktada kurulan ve sarı kırmızılı takımın para trafiğe katkı sağlaması amacı ile startı verilen bu arada kulübün lisanslı ürünlerinde satışının yapıldığı store gelirlerinin de kullanıldığı Vakıf’ta ki dört yöneticide istifa etti.
DÜĞÜM-KÖRDÜĞÜM MÜ OLACAK?
Son dönemde kulübe öyle ya da böyle para akışı sağlayan Kayserispor vakfından istifa eden isimlerin Mesut Sezer, Emir Akpınar, Rıfat Pehlivan, Abdullah Sezer ve Seyda Kırılmaz olduğu konuşuluyor.
Bakalım sarı kırmızılı takımda üst üste gelen krizler, teknik adam sorunu ve diğer konu başlıkları nasıl çözü bulacak.
Kimilerine göre Sinan Kaloğlu’nun gitmesi kesin.
Yerine ilk adaylar eski tüfekler.
Malum Hikmet Ka(h)raman formülü hocanın Moldova’da ki başarılı performansı ve hatta adının Moldova milli takımı ile bile anılması nedeni ile mümkün görülmüyor.
O halde Tolunay Kafkas ve Ertuğrul Sağlam ikilisine dönmüş durumda bütün ilgi odağı.
Başkan Açıkalın’ın ise kafasının karışık olduğu ve ayağına gelen tarihi fırsatı ıskalamamak ve takımı düşüren başkan olmamak adına yabancı bir hocayı da tercih edebileceği konuşuluyor.
Ya da düğüm kördüğüm mü olacak?