MUSTAFA CENGİZ


BÜYÜME, İHRACAT, İTHALAT RAKAMLARI…-2

Büyüme rakamları ile Kayseri'nin İhracat ve İthalat rakamları arasındaki makasa bakıyoruz. Son dönemdeki rakamlar da durum nedir? Türkiye’nin her zaman temel sorunu bu. Dış Ticaret açığı. İthalat ve ihracat arasındaki dengesizlik. Son dönemde Türkiye açık Pazar haline gelerek ithalatta kapıları sonuna kadar açınca ihracatçının rekabet gücü de epey azaldı.


Devam ediyoruz. 

Başkan Gülsoy, “2024 yılının tüm dünyada durgunluk, kargaşa ve sorunlarla geçti. 2025 yılının ikinci yarısından umutluyuz. 

Sıklaştırma politikalarının üretim ve nakit akışı üzerinde baskıya neden olsa da en büyük sorun haline gelen enflasyon üzerindeki olumlu etkilerinin devamı ve sonuçlarının reel piyasada da daha hissedilir hale gelmesi için yapısal reformların devamı ve kamu tarafının da tasarruf tedbirlerine daha fazla katkıda bulunması gerekiyor. ABD başkanı Trump’ın ek vergi uygulamaları yeni bir ticaret savaşının önünün açtı. AB tarafında da bir tedirginlik var. Öte yandan 2026 yılında başlaması öngörülen AB Yeşil Mutabakatı kapsamında sınırda karbon vergisi uygulamasına kısa bir süre kaldı.  Firmaların rekabet gücünü kaybetmeden yeşil dönüşümlerini tamamlamaları son derece önem arz ediyor. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve teknoloji odaklı üretimlerle ihracat birim değerlerimizi arttırmak Oda olarak birinci önceliğimiz haline gelmiştir. Emek yoğun sektörlerin üçüncü dünya ülkelerine kaydığı bir süreçte Kayseri olarak ABD, AB gibi gelişmiş pazarlarda yer alabilmek için hem gerekli standartlara ulaşarak sertifikasyonlara sahip olmak hem de buna bağlı olarak üretimlerimizi daha nitelikli hale getirmek durumundayız. Bu sertifikasyonlara sahip olmak bir dönüşüm sürecini gerektiriyor ve zaman alıyor. AB’ye yapacağımız ihracatlarda gümrükten geri dönmemek ve sorun yaşamamak için bugünden hazırlıklarımızı tamamlamak işletmelerimizin devamlılığı için hayati önem taşıyor. Bu sebeple bugüne kadar ülkemiz sanayisinin bel kemiği olmuş sanayicilerimiz ve çok değerli üyelerimizle yürüttüğümüz çalışmalarla Kayseri olarak öncü ve örnek olmaya devam edeceğimize olan inancımız tamdır. “

KTO ŞUBAT AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Gülsoy : Ülkemizin ekonomik gücünü artırmak için hep birlikte çalışmalıyız

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Şubat ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, “ Dünyayı iyi takip etmemiz gerekiyor. Müthiş bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. Küresel piyasalardaki belirsizlikler, döviz kuru hareketleri ve finansman maliyetleri gibi konular iş dünyamız için dikkatle yönetilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor. Ülkemizin ekonomik gücünü artırmak için hep birlikte çalışmalıyız. İş insanlarımızın üretmeye, ihracata ve istihdama katkı sağlamaya devam etmesi en büyük önceliğimizdir.” dedi.

KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy,  Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketini yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremin 2’nci yılını geride bıraktığımızın altını çizen Gülsoy, “Depremlerin üzerinden 2 yıl geçse de kalplerimizde bıraktığı derin izler hiçbir zaman kapanmayacak. Bu büyük yıkımda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor,  yakınlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Yüce Rabbimden ülkemizi her türlü afetten korumasını, milletimize bir daha böyle acılar göstermemesini niyaz ediyorum “ ifadelerini kullandı. 

ENFLASYONLA MÜCADELE ÖNCELİĞİMİZ…

Enflasyonla mücadele, finansmana erişim, döviz kuru istikrarı, ihracat odaklı büyüme, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi kritik başlıklar konusunda açıklamalarda bulunan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enflasyonla mücadelede Kayseri iş dünyası olarak kararlıyız ancak reel sektörün sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilmesi için uygun maliyetli kredi imkanlarının artırılması, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve iş yapma maliyetlerinin düşürülmesi büyük önem taşıyor. 

Küresel piyasalardaki belirsizlikler, döviz kuru hareketleri ve finansman maliyetleri gibi konular iş dünyamız için dikkatle yönetilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor.

Döviz kuru istikrarı ithalat ve ihracat dengesi açısından hayati önem taşıyor. Kur dalgalanmaları sanayicimizi ve ihracatçımızı doğrudan etkiliyor. Üretim maliyetlerimizi kontrol altında tutmak, katma değeri yüksek ürünlere yönelmek ve pazar çeşitliliğimizi artırmak zorundayız. Rekabet gücümüzü koruyabilmek için öngörülebilir bir finansal ortamın sağlanması şarttır. 

Özellikle burada altını çizmek istediğim nokta ise; ABD’nin getirdiği ek vergiler sonrası, ihracatçılarımızın bu yeni duruma hızlı adapte olabilmesi için hükümetimizin alacağı destekleyici politikalar büyük önem arz etmektedir.”

REKABET DÜNYASINDA YAŞIYORUZ!

Konuşmasında ekonomide yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Gülsoy,Küresel ekonomi, son dönemde kritik gelişmelere sahne oluyor. Bir yanda iklim değişikliği nedeniyle sürekli değişen ve değişecek bir risk haritası var. Öte tarafta ise Amerika’nın artan tutarsızlığı ve güvenilmezliği karşısında sürekli değişecek bir jeoekonomik risk haritası olacak. 

ABD’de, Trump‘ın Başkan olarak göreve başlamasıyla birlikte beklenen ticaret savaşları yeniden başladı. 

İkinci Trump dönemi siyasal ve ekonomik anlamda gerilimleri artırırken neredeyse tüm ülkelerde tedirginlik söz konusu. Ancak ticaret savaşının misillemelerle derinleşmesi durumunda küresel büyüme ve ticaret üzerindeki olumsuz yansımaların artma ihtimalinin çok yükseleceğini önemle vurgulamak istiyorum. Burada Özellikle Çin’e yönelik yüzde 10’luk ek gümrük vergisi uygulanmasının ülkemiz açısından avantaja dönüşmesini temenni ediyoruz, ancak sürecin nereye gideceği konusunda dikkatli olmakta fayda olduğunu düşünüyoruz. Dünyayı iyi takip etmemiz gerekiyor. Çünkü müthiş bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. “ dedi.

“ABD PAZARINDAKİ REKABET 

AVANTAJIMIZI ARTIRMALIYIZ”

Dünya ekonomisinin küreselleşme karşıtı bir sürece girdiğinin altını çizen Gülsoy, “Bu durum, küresel tedarik zincirlerini etkilemekle kalmayıp, Türkiye gibi dış ticarete dayalı ekonomiler için de yeni fırsatlar ve riskler barındırmaktadır. ABD'nin aldığı bu korumacı tedbirler, Çin ve Avrupa menşeli ürünlerin ABD pazarında rekabet gücünü azaltırken, alternatif tedarikçiler arayışını da hızlandıracaktır. İşte burada Türkiye'nin devreye girmesi son derece önemlidir. Ülkemizin stratejik konumu, üretim kapasitesi ve kaliteli iş gücü ile ABD'nin aradığı güvenilir tedarikçilerden biri olabilir. Bu fırsatları değerlendirebilmek için hızla harekete geçmeli, üretim ve lojistik altyapımızı güçlendirmeli ve ABD pazarındaki rekabet avantajımızı artırmalıyız.” diye konuştu. 

ORTAK AKIL…YAPICI ÖNERİLER 

Ülkemizin son yıllarda küresel krizler, COVİD-19, jeopolitik gerilimler, savaşlar, deprem ve ekonomik dalgalanmalar gibi birçok sınavdan geçtiğini ifade eden Gülsoy, “Biz de iş dünyası olarak meselelere, yalnızca mevcut sıkıntılar üzerinden karamsar bir bakış açısı ile değil, çözüm yolları geliştirme ve uzun vadeli stratejiler oluşturma adına sorumluluk penceresinden baktık, bakmaya da devam ediyoruz. 

Bu nedenle, Türkiye'nin içinden geçtiği bu kritik süreçte tüm paydaşlarımızla ortak bir akıl çerçevesinde meseleleri ele almanın ve yapıcı öneriler geliştirebilmenin önemine inanıyoruz. 

İş dünyası olarak hepimiz, ülkemizin ekonomik büyümesini, istihdamını ve toplumsal huzurunu önceleyen bir perspektifle hareket etmek zorundayız. İş dünyası olarak, bölgesel ve küresel rekabet gücümüzü artırmak için yatırımlarımıza ve iş birliklerimize hız kesmeden devam edeceğiz. 

Ülkemizin ekonomik gücünü artırmak için hep birlikte çalışmalıyız. İş insanlarımızın üretmeye, ihracata ve istihdama katkı sağlamaya devam etmesi en büyük önceliğimizdir.” dedi. 

RAMAZAN BOYUNCA ZAM YOK!

Şubat ayı içerisinde gerçekleştirdikleri önemli faaliyetlerden de bahseden Gülsoy, “Bu ay içerisinde gerçekleştirdiğimiz en önemli etkinlikten birisi de Ramazan ayında marketlerimizde yüzlerce üründe yapılacak indirim kampanyamızdı. 

Sloganımız ‘RAMAZAN BOYUNCA ZAM YOK, BEREKET ÇOK’ Burada amacımız; Onbir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif’te Vatandaşlarımızın temel gıda ürünlerine daha uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlamak, fırsatçılara göz açtırmamak, şehrimizdeki dayanışma, birlik ve beraberlik ruhunu güçlendirmek istiyoruz. 

Hem üreticilerimiz hem de perakende sektörü temsilcilerimiz bu süreçte vatandaşlarımıza destek olacaklar. 

Kampanyamız çok büyük takdir topladı. 

Bu örnek kampanyamızı da basın mensuplarımız sayesinde Tüm Türkiye'ye hatta dünyaya duyurduk. Vatandaşımızın yanında olarak indirim yapacak sektör temsilcilerimize, çalışanlarına da şimdiden teşekkür ediyorum. ‘Devletimizin ve milletimizin yanındayız’ Yardımlaşma, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularıyla hayırlı ramazanlar diliyorum. Rabbim oruçlarımızı ağız tadıyla, sağlıklı bir şekilde tutmayı nasip etsin.” ifadelerini kullandı. 

İTHALAT RAKAMLARI…

İki günlük bir seride büyüme ve İhracat rakamlarına dair oda başkanlarının görüşlerini sunduk.

Peki Kayseri’nin İthalattaki durumu nedir?

Bir de bu konuya dair rakamları vererek, yazımızı toparlayalım.

Verileri Ekonomist Abdullah Kalın derlemiş.

Bakın nelere dikkat çekiyor? 

Kayseri'nin ithalatı 2025'in ilk ayında %86,1 artışla 163 milyon 584 bin dolara yükseldi. 

Buna rağmen Kayseri dış ticarette fazla vermeye ve ülke dış ticaret açığının azalmasına katkı sağlamaya devam ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan ocak ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı. 

Buna göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında Kayseri’nin ihracatı, ocakta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,99 artarak 310 milyon 422 bin dolar, ithalat ise yüzde 86,12 artışla 163 milyon 584 bin dolar oldu.

Kayseri’nin dış ticaret fazlalığı, ocakta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,42 azalarak, 146 milyon 838 bin dolara düştü.

İhracatın ithalatı karşılama oranı, ocak 2024'te yüzde 327,1 iken geçen ay yüzde 189,8'e düştü. Buna rağmen Kayseri dış ticarette fazla vermeye ve ülke dış ticaret açığının azalmasına katkı sağlamaya devam ediyor.

Faaliyet illerine göre ocak ayı ihracat rakamlarına baktığımızda 310,4 milyon dolarlık ihracatının 302,3 milyon dolarlık kısmı Kayseri ilinde yerleşik firmalar tarafından yapıldı.

Gümrük Müdürlüklerine göre ocak ayı ihracat rakamlarına baktığımızda 310,4 milyon dolarlık ihracatın 132,1 milyon dolarlık kısmının işlemleri Kayseri Gümrüğü tarafından yapıldı. Üreten, istihdam sağlayan ve ihracata destek veren sanayicilerimizi tebrik ediyorum.

Türkiye’nin her zaman temel sorunu bu.

Dış Ticaret açığı.

İthalat ve İhracat arasındaki dengesizlik.

2024 yılı ihracat değeri ise bir önceki yıla göre yüzde 2,5 oranında artarak 261,9 milyar dolar, ithalat değeri ise yüzde 4,9 oranında azalarak 344,1 milyar dolar seviyesinde gözlendi.

Dış ticaret açığı, 2024 yılı ilk 10 ayında yüzde 30,4 azalışla 65,6 milyar dolar olarak kaydedilmişti. 2023 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığı 94,3 milyar dolar idi. Hedefi bu açığı 80 milyar dolatın altında tutabilmekti en son.

Türkiye'nin Cari Açığı 2024'te 10 Milyar Dolar Oldu.

Son dönemde Türkiye açık Pazar haline gelerek ithalatta kapıları sonuna kadar açınca ihracatçının rekabet gücü de epey azaldı.