CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç’in geçen hafta içindeki TBMM’deki açıklamaları ve konuşmaları ile verdiği mesajları yazıyoruz.
Bu ikinci gün.
Hem Türkiye geneli, hem de yerelde Kayseri ile ilgili satır başları bir hayli dikkat çekici.
Ne yazık ki Kayseri’de muhalif vekil kalmadı.
Aşkın Genç ve SP’de Genel Başkanlık için gün sayan Mahmut Arıkan şu anda iki muhalif vekil durumundalar.
Saadet partisinin yeni dönemdeki politikaları ve Kayseri yansımaları, Arıkan’ın Kayseri vitrinine dair beklentilerimiz bir hayli büyük.
Kayseri’nin çok sayıda sorunu var ancak 8 vekili olan ve Belediyelerini büyük çoğunluğunu da elinde bulunduran iktidarın ilimizin sorunlarına dair çaba ve çalışmaları sadece “Adrese teslim muz orta” gibi.
İstedikleri yerlere ve istemedikleri yere göre değişiyor ne yazık ki!...
BÖYLE BÜTÇE OLUR MU?
Bu da son bombası Genç’in…
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifi görüşmelerinde, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı ödeneği 91,8 milyar TL. Diyanet, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan daha fazla bütçeye sahip. Oysa Türkiye’nin kalkınma hedefleri, sanayi, teknoloji ve üretim alanlarında büyüme ile mümkündür. Diyanet’e sanayiden daha fazla kaynak ayırmak hangi akla hizmettir” diye sordu.
Genç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruşların bütçe teklifi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, 2024 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan daha fazla bütçeye sahip olduğunu belirtti.
PARALAR ADETA BUHARLAŞIYOR
Genç, konuşmasında şunları ifade etti: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 194 milyon TL’lik idari para cezasının sadece 65 milyon TL’sini tahsil edilebilmiş.
Geri kalan 129 milyon TL ortada yok.
Milletin cebinden çıkan paraların adeta buharlaştığı bir tablo ile karşı karşıyayız.
Bu paralar, yandaşlara kaynak yaratmak için mi toplanıyor?
Halktan toplanan vergiler alacak hanesinde bile gösterilemiyor, burada büyük bir ihmal var.
Milletin alın teriyle kazandığı paralar neden hesaplarda görünmüyor?
Organize Sanayi Bölgeleri için yapılan yatırımlarda, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi oranlarının çok üstünde fiyat farkları ödenmiş.
Kendi projelerinizde bile maliyetleri yönetemiyorsanız, iş dünyasını nasıl destekleyeceksiniz?
Devlet kasasının dibini delik açar gibi boşaltan zihniyetle nasıl sürdürülebilir bir ekonomi yaratabilirsiniz?
Millet borç içinde kıvranırken, kim bu savurganlığın hesabını verecek?
Bakanlığın 2023 yılı giderleri 41,1 milyar TL, ancak elde edilen gelir sadece 549 milyon TL.
Aradaki uçurum korkunç!
Küçük ve orta boy işletmelerin bankalara olan borçları eylül ayında 4 trilyon TL sınırını aştı ve 4 trilyon 68 milyar TL’ye yükseldi.
Ekim ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı yüzde 75,2’ye düştü. Üretimin düştüğü, sanayinin kaybettiği bir dönemde,
Bakanlık kaynaklarını doğru yönetmeyerek bu tabloyu daha da kötü hale getiriyor. Son üç ayda sanayi üretimindeki gerileme yüzde 5,3 seviyesinde ve sanayi daralmaya devam ediyor.
Sayıştay’ın açıkça belirttiği gibi, Bakanlık taşınmaz varlıklarını enflasyon düzeltmesi yapmadan kayıt altına almış.
Bu, mali tabloların doğruluğunu zedeleyen bir hata değil, apaçık bir sorumsuzluktur.
Halkın malları kayıt altına alınırken dahi şeffaflık sağlanamıyorsa, burada büyük bir yönetim zafiyeti vardır.
Kurumu’nun mülkleri ve gelirlerinin muhasebeleştirilmediği bir tablo söz konusu.
Bu kurumlar, Türkiye’nin sanayi gücünü, yeniliğe dayalı ekonomisini destekleyecek yerde, adeta bir varlık kaybı yaşıyor.
Kurumların bu kadar kötü yönetilmesi, milletin güvenini zedeliyor.
Kamu kaynakları, Sayıştay raporlarıyla sürekli gözler önüne serilen bu yönetim zafiyeti ile daha ne kadar zarar görecek?
‘DİYANET, FAZLA BÜTÇEYE SAHİP’
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı ödeneği 91,8 milyar TL.
Diyanet, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan daha fazla bütçeye sahip. Oysa Türkiye’nin kalkınma hedefleri, sanayi, teknoloji ve üretim alanlarında büyüme ile mümkündür.
Diyanet’e sanayiden daha fazla kaynak ayırmak hangi akla hizmettir?
KOSGEB, küçük işletmeleri desteklemek için kurulmuş bir kurum.
Ancak, işletmelerin ihtiyaç duyduğu eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde yetersizlik yaşanıyor, desteklerin etkinliği sağlanamıyor.
Milletin her yıl daha fazla bütçe ayırdığı bu kurum, amacına ulaşmaktan uzaksa bu bütçe kime, neye hizmet ediyor?
Bu bulgular bize, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ve bağlı kuruluşların kamu kaynaklarını ne kadar savruk bir şekilde yönettiğini gösteriyor.
BU DÜZEN BÖYLE DEVAM EDEMEZ!
Her yıl daha yüksek bütçeler talep eden bu kurumlar, halkın vergilerini israf etmeden, şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmek zorundadır.
Bütçedeki savurganlık ve disiplinsizlik, milletin sırtındaki yükü her geçen gün daha da artırmaktadır.
Bu düzen böyle devam edemez!
Türkiye’nin kaynaklarını bu şekilde har vurup harman savuran bir yönetim anlayışı ne ekonomik kalkınma sağlayabilir ne de bu millete hizmet edebilir.”
DEVELİ’DEKİ EN ÖNEMLİ SORUN!...
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifi görüşmelerinde, Kayseri’nin Develi ilçesinde faaliyet gösteren altın madenine dikkat çekti:
Erzincan’da yaşanan faciadan ders çıkarılmadığını görüyoruz; çünkü Develi’de benzer bir tehlike her an yaşanabilir. ‘Maden sahasında siyanür tankları taşarak çevreye yayıldı ve işçiler cıvadan zehirlendi’
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifi görüşmelerinde, Kayseri’nin Develi ilçesinde faaliyet gösteren maden ile ilgili, “Öksüt Altın Madeni’nde siyanür tankları taşarak çevreye zehirli maddeler yayıldı ve işçiler cıvadan zehirlendi.Geçtiğimiz yıl, madene 8,5 milyon TL ceza kesilmiş olmasına rağmen, şirketin faaliyet alanı genişletilmiş ve yerleşim yerlerine kadar yaklaştı. Erzincan’da yaşanan facianın ardından ders çıkarılmadığını görüyoruz; çünkü Develi’de benzer bir tehlike her an yaşanabilir. Sadece geçtiğimiz yıl, bu madene 8,5 milyon TL ceza kesilmiş olmasına rağmen, şirketin faaliyet alanı genişletilmiş ve yerleşim yerlerine kadar yaklaşmıştır.” dedi.
‘Kayseri’deki TOKİ projesinde hak sahibi olan vatandaşlarımızın konut mağduriyetleri hâlâ giderilemedi’ğini de söyleyen Genç, ayrıca ‘Erzincan’da yaşanan facianın ardından ders çıkarılmadığını görüyoruz. Son keşiflerle birlikte, Kayseri’de yeni fay hatları tespit edildi ve potansiyel riskleri hala tam olarak bilinmiyor. Meclis’in denetim yetkisi adeta ortadan kaldırıldı’
Kayseri’de vatandaşlarımızın evleri neden teslim edilmiyor?
Develi’de tarım arazileri, siyanür ve zehirli kimyasallarla neden kirletiliyor?
Kayseri’de depreme karşı ne gibi önlemler alınıyor?
Bugün bu bütçeyi oylamadan önce, halkın adalet arayışını, doğanın korunmasını ve geleceğimizi güvence altına almayı masaya yatırmalıyız.
Kayseri’deki altın madeninin faaliyetleri derhâl denetlenmeli ve şehirdeki yapılaşma politikaları yeniden gözden geçirilmelidir.
Aksi takdirde, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybedeceğiz.”
Bitirirken bilmeyenler için açıklayalım.
*fütursuz çekinmez, umursamaz demek…