Yaşımız, mesleğimiz ve görevlerimiz nedeniyle, bu göz, şehir merkezinde neler görmedi ki?
Yazdıklarım, az bir bölümü…
Hepsini, yazmaya kalksak, “düşman sahibi!” oluruz. Olunca da, “ağlayanımız olmaz!”
***
Her dönemin örnek olayları var. Hep mevcut belediyeleri eleştirirsek, geçmişte yapılan yanlışları günümüze taşımazsak, hem haksızlık ve hem de insafsızlık etmiş oluruz...
Öyle ya, eski başkanlar da, eski belediyelerde “dört dörtlük”; masum değildi... Kent rantları, ister istemez ağızları sulandırıyor.
***
Elbette, dönemin nesnel şartları, istenmese bile, bazı yanlışlıklara neden oldu. Ama çoğu kalıcı kaldı. Park bahçe, kaldırım olsa anlarım. Yıkarsın, yaparsın… Ama çoğunun, geriye dönüşü yok artık.
***
AK Parti döneminde yapılanların çoğunun geriye dönüşü mümkün değil… Battılar, çıktılar geçitler, varyantlar, tramvay hattının merkeze denk gelen kısmı ve şehri Berlin duvarı gibi bölmesi. Bu nedenle, yapılan yaya üst geçitleri vs.
***
Başkan Karatepe döneminde, Meydan PTT ve Telekom’un bulunduğu ada… Orduevi-Büyükşehir arası, Büyükşehre giderken sağ taraf, Niyazi Bey zamanına denk gelir. Söylediklerine göre, hâlâ tapu sorunu olan binalar varmış. Alpaslan Mahallesi’nde, iç içe girmiş, devasa binalar ve aralarında bir karış bile yeşil alanın bulunmayışı… Bu dönemde de Hüsamettin Çetinbulut Başkan… Bunlar, dönemsel üç örnek…
***
Şahsen ben, yazılarımda, geçmişe yönelik çok eleştiri yaptığımı anımsıyorum; tabi ibret alınır mı diye... Alındı mı bilemiyorum; yoksa, gazete arşivlerinde mi kaldı?
***
Dönemsel örneklere devam edeceğim… Rahmetli Avukat Cavit Yeğenoğlu anlatıyor… Rahmetli Kavuncu’nun, 1950’de, ilk meclisinde üye... Meclisin gündem maddesi de şuymuş: Başkan Emin Molu döneminde, Alman Prof. Ösner ve Kemal Ahmet Aru’nun 1943’lerde yaptığı şehir planının, 15 metre öngörülen caddelerin 10 metreye düşürülmesi.
***
Yeğenoğlu ve birkaç arkadaşı bu değişikliğe şiddetli itiraz ediyor. Neticede, önerge kabul ediliyor. Verilen arada bir arkadaşı Yeğenoğlu’nun kulağına eğiliyor; “Israr ettiniz, değişikliğe… On beş metrelik yollar on metreye düşerse, ‘Boynuzunuz mu değecek’!”
***
Cumhuriyet Mahallesi’nin imar planında tek yeşil alan vardı; Havuzlu Han’ın bulunduğu yer. Burasını da, merhum Kavuncu milletvekili olunca (1957) Başkanlığa seçilen merhum İnşaat Mühendisi Şahap Sicimoğlu sattırdı. Yerine bugünkü Havuzlu Han yapıldı.
***
Şıh Camii’nin güney tarafı, Cumhuriyet İşhanı’nın olduğu yerler de Niyazi Bahçecioğlu döneminde yapılandı. Bu kısmın planı daha önce yapılmıştı. Ama 1973 seçimlerinde Başkan olan Niyazi Bahçecioğlu ve ekibi; “Sosyal Demokrat Belediyeciliğin nasıl olduğunu” göstermek gerekçesiyle, beğenmedikleri eski planı kaldırdılar ve kendi anlayışlarına göre yenisini çizdirdiler...
***
Tabi, bir hilkat garibesi ortaya çıktı. Bu yeni planda, sur önünde bulunan parsellerin birisini (Otopark’ın bulunduğu yer), halıcılar almıştı. İnşaat başladı… Anıtlar Kurulu durdurdu… Belediye ne yapsın, bunlara Alpaslan Mahallesi’nde, PTT’nin bulunduğu cadde üzerinde bir parsel verdi…
***
Yine bu bölgede, enteresan imar kaymalarına tanık olduk. Sözgelimi, gidip bakın, Kavuncu İşhanı 3-4 metre öne çıkıktır. Neden? Nedeni ise; hemen yan tarafında bulunan parseli tam parsel haline getirebilmekti... Parsel eksikti ve imar çapı verilemiyordu. vs.
***
Peki, Kanuncu İşhanına ait parsel öne çekilerek, arkada tama tamamlanan parselin, Dabaklarönü’ndeki kimin eski evi takas edildiğini biliyor musunuz? Şimdiki sahipleri olmadığını hemen söylemek zorundayım... Kavuncu İşhanı’nın temeli eşilirken Belediyeden gelen talimat üzerine hafriyat her gün 40-50 santim kaydırılırdı. Rahmetli Murat Kavuncu ne çekmişti, bu kaydırmalardan... “Olmadı biraz daha, olmadı biraz daha!” diye diye Rahmetliyi anasından doğduğuna pişman etmişlerdi...
***
Erciyes Siteleri, Atatürk Stadı karşısı imar uygulamaları da Niyazi Bahçecioğlu’nun Başkanlığına rastlar. Erciyes Sitelerinin ve civarının bulunduğu alan, eski imarda, yeşil alandı. Önemli bir kısmı, “Matakların Tarlası” olarak bilinirdi. Şenberberlerin de tarlası vardı... Matakların tarlasını, bir “Sarı Mersedes” fiyatına kooperatif satın aldı. Sonra imar değişikliği yapıldı ve mevcut siteler kondu. Bunlar da bir hilkat garibesi.
***
Bu kadar yoğunluğun olduğu yerde yeterli miktarda yeşil alan bulamazsınız. Ufacık bir yer vardı. Oraya da Cami yapıldı... Milli Piyango İdaresi’nin karşısında ki Çınar Camii’nin olduğu yer... Büyükşehir Belediyesi yan tarafında bulunan Yeni Konak’ın yeri de yeşil alandı. Burası da Hüsamettin Çetinbulut döneminde satıldı... Hem de iyi fiyata. O günün parasıyla 400 milyona...
***
Necmettin Feyzioğlu Kütüphanesi önünde, üçgen şeklinde küçük bir yeşil alan vardı. Bir bölümü, Niyazi Bey zamanında, imar değişikliği yapılarak satıldı ya da takas edildi... Kiminle biliyor musunuz? İsmi lazım değil. Şimdi rahmetli oldu. Hem burasını rahmetli kısa zamanda elden çıkartmıştı. Dikkat ederseniz hemen yanında ki bina sekiz katlı; burası ise iki. Neden acaba? Burasına da sekiz kat vermiş olsalardı, yan binanın yan cephesi kapanırdı da ondan!
***
Camikebir, Yaanıkoğlu, Küçük Mustafa ve Sahabiye (Helvacı Dede civarı) rahmetli Çalık döneminde imara açıldı... Bu yörelerdeki çirkinlikler bu dönemine aittir... Ve buralarda da pek yeşil alan bulamazsınız. Şimdi ise, “kentsel dönüşüm!” için sıra bekliyor.
***
Ben, yapı kooperatiflerinin yeşil alana giden eski arsaları satın aldıklarına çok tanık oldum. Sözgelimi Hürriyet Mahallesi’nde büyük bir yer, Taşçı Planı taslağında, mezarlık alandı. Orta Anadolu’nun güney, tarafı, Çitoğlunun değirmeninin batı tarafı... Ne hikmetse, mezarlık alana giren arsaları, yapı kooperatifleri toplamaya başladı. Herhalde, bir bildikleri vardı…
***
Rahmetli Amcam ve rahmetli babam da hemen satmıştı, yedi dönümlük tarlamızı; Bu fırsat bir daha ele geçmez diye! Öyle ya mezarlığa ayrılacak tarlayı, alacak enayi bir daha nasıl bulacaktık? Sonra anlaşıldı ki; enayi olan bizmişiz! Şimdi ise, ağırlıklı kooperatif binalar kondu, mezarlık alanına...
***
Nedense hep imar planları delinir!.. Nedense, şehir meclislerine seçilenler hep İmar Komisyonlarına üye olmak isterler! Çevre ya da sağlık komisyonuna gönüllü üye olan tek kişi görmedim ve duymadım. Şunun sırrını bir anlatsalar da dinlesek… Evet, neden, imar komisyonu için sıraya girilir?