KADİR DAYIOĞLU


BU DEĞİRMEN…

Başkanın ne demek istediğini bir türlü anlayamadık. Hâlâ da anlamış değilim… Başkanımın makamı cennet olsun… Çok zeki, çok çalışkan bir inşadı. Çok güzel hizmetleri var. Ama kıymetini bilemedik.


“Bu değirmenin suyu nereden geliyor!”, demeyeceğim. Asla bilinmeyecek şeyin de peşine düşmem. Ama şunu biliyorum; “Bu değirmen daha çok başkan öğütür!”. Kayserispor, Galatasaray’a “5-1” mağlup oldu. Olunca da, mutadı veçhile Başkan Ali Çamlı da gitti. Gitmesine gitti ama giderken de, üstü kapalı da olsa, zehir zemberek suçlamalarda bulundu. Diğerleri gibi…

***

Bakalım, bu sefer havuza kim itilecek?

***

Hep söyledim, bir kez daha söyleyeyim: “Profesyonel bir olay, amatörlerce ve amatörce yönetilemez!” Yönetilse ne olur, sözgelimi Kayserispor gibi olur. Değirmen, sürekli başkan öğütür. 

***

Çamlı, Sanırım, bir kez daha istifa etmiş, “ağır abiler” devreye girmiş, başkanlığa devam etmişti. Bakınız, yenilgi üzerine istifa eden Çamlı ne diyor?

***

“Bu 'yönetim istifa' diye bir bağıran arkadaşlar, rahatlasınlar, ben istifa ettim. Benim için bu defter kapanmıştır ama ben Kayserispor için yaptıklarımdan hiç pişman değilim. Şehrime aşık bir adamım. Uzun yıllardır Kayserispor'un içinde hizmet ediyorum. Ne yapalım? Bu bağıran arkadaşlar gelsinler burayı yönetsinler.”

***

Tabii Çamlı; “istifa diye bağıranların”, kulübü devralamayacaklarını çok iyi biliyor. Devam ediyor;  “onlara da biz elimizden gelen desteği veririz ama biz onlar gibi ahlakı ayaklar altına alıp ahlaksızca bağırıp küfür etmeyiz. Sadece yapabileceğimiz ne varsa onu yaparız. Oradan küfür ettiler. Bunun hesabını inşallah ilerleyen zamanlarda o küfreden arkadaşlar verecektir.”

***

Doğrudur, küfür kimseye yakışmaz. Onaylamamız, onaylanması mümkün değil.  Kayserispor, benim için Kayseri şehri için her şeyden önemli. İsimlerin hiç önemi yok. Ali Hoca, “zurnanın zırt dediği yere geliyor!”: “Bu kulübün geleceğine kement vuranlara bir seslenin de onlara bir hesap sorun da o zaman göreyim sizin.”

***

Muhterem Hocam, “bu kulübün geleceğine gem vuranlar” kim acaba? Açıklasanız da öğrensek olmaz mı? Açıklarsanız, bunların tuzağına düşmeye teşnelerin gözü açılır. Hoca, sizi bu “havuza” kim itti? İterken ne vaatlerde bulundular?”

***

Devam ediyor; “Arkadaşlar bu kulüpte yapılan bütün pislikleri bugüne kadar tamamen derledim, topladım. Bir suç duyurum Cumhuriyet Savcılığı'nda var ama daha ciddilerini önümüzdeki günlerde tekrar yapacağım.”

***

Hocam emin misiniz yapacağınızdan? Unutmayın, MHP Milletvekili Baki Ersoy, zehir zemberek açıklamalarla, suç duyurusunda bulunuştu… Sonuç; “takipsizlik!” Sizinkisi de; “takipsizliğe” uğramasın?

***

Hocam, lütfen, “karanlıkta göz kırpmayın… Pislikleri yapanlar kim ya da kimler?” Bildiklerinizi şimdiden açıklayın da bilelim.

***

Mesela, başkanlıktan ayrıldınız. Doğal hakkınız. Devraldığınız da kulübün borcu neydi, bu kime ya da kimlere aitti? Devrederken borcu nedir? Kim ya da kimlere ait? Tabii, sizin şahsi alacağınız nedir?

***

Devam ediyorsunuz; “Burada gene söylüyorum. Hepimiz zarar görelim ama Kayserispor zarar görmesin. Benim için bu dakika itibariyle Kayserispor defteri kapanmıştır. Bundan sonra gelecek, yönetecek her kim varsa başarı diliyorum. Üstüme ne düşerse yapmaktan da hiç kaçınmayacağımdan emin olun.” Eyvallah, doğru söze ne denir. Bir başkana da bu yakışır…

***

Çok anlattım bir kez daha anlatıyorum. Yeni havuza itilmek isteyenlerin kulaklarına küpe olur, umuduyla. 

***

Hemen peşinen söyleyeyim. Günümüz için söylemiyorum. O nedenle kimse alınmasın. Yarım asır öncesi… 1970’lerin başı… Rahmetli Mehmet Çalık Belediye Başkanı… Spordan, “toptan” hiç anlamaz; hiç de sevmezdi. O nedenle de hiç yardım falan yapmazdı Kayserispor’a. Tabii, hem parti içi ve hem de parti dışı karşıtlar bunu kullanırlardı. Sağda solda; ”Bu nasıl başkan!” diye ortada gezerlerdi.

***

Tabii, bu Çalık’ın kulağına gider… 1973 yerel seçimleri de yaklaştı… Çalık, 1972 yılında, yazın, Ticaret Odası’nda yapılan kongreye geldi. Söz verdiler… Çok kısa konuştu. Özetle şunu dedi: “Ben toptan moptan anlamam… Arkamdan nasıl atıp tutuğunuz da biliyorum. Bakınız, yüz paralık bakkalın on paralık defteri olur. Getirin Kayserispor’un defterini temeseğini, yarın devralıyorum!”, dedi ve geldiği gibi gitti…

***

Başkanın ne demek istediğini bir türlü anlayamadık. Hâlâ da anlamış değilim… Başkanımın makamı cennet olsun… Çok zeki, çok çalışkan bir inşadı. Çok güzel hizmetleri var. Ama kıymetini bilemedik.