Ülkemizde inanılmaz şeyler oluyor son zamanlarda, şaşmamak elde değil.
“Açılım süreci” dediler…
“Terörsüz Türkiye” dediler,
Şehit ailelerini ve gazileri derinden yaraladılar.
Binlerce askerin ve sivillerin katiliyle masaya oturdular.
Hedef “Terörsüz Türkiye”
Bugüne kadar kaç kez açılım süreci geçirdi bu ülke?!
Habur’da davulla zurnalarla karşılandılar.
Megrimegri türküler eşliğinde birlik mesajları verilmesine rağmen, her seferinde hüsrana uğradık, her seferinde “aldatıldık, kandırıldık” dediler.
Ve terör her seferinde acımasızca asker, sivil demeden katliamına devam etti.
O süreçte hendekler kazıldı, bölgede haraçlar toplandı…
Şimdi, yine aynı açılım ve barış süreci için aylardır görüşmeler devam ediyor.
Böyle kritik bir süreç evcilik oyunu gibi, “ bugün biz size geliyoruz, yarında siz bize gelin”havasında devam ediyor.
Süreçler temaslar birbirini izlerken, yoğun tempo içindeler…
Çaylar kahveler içilirken…
Gelinen nokta da ara ara istekler talepler sıralanıyor tabi…
İlk önce “Türk-Kürt-Arap” kardeşliği gibi talep doğrultusunda yola çıkılacağı söylendi.
“Türk -Kürt -Arap kardeşliği”hep beraber ÜMMET olacağız denildi.
Peki burada bir ayırımcılık söz konusu mu… değil mi?
Bakın bitmiyor…
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin daha iki gün önceki önerisi…
“İki Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun biri alevi, diğerinin Kürt olsun”“Alevi de bizim, Kürt de bizim”dediği iddia edildi.
Peki ne olacak laz, çerkes, avşar ve diğerleri?!...
Şimdiye kadar bu iddiayı yalanlayan da olmadı.
“İki Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun biri alevi, diğerinin Kürt olsun”
“Türk -Kürt -Arap kardeşliği” derken ayırımcılık olmuyor da…
Muhalefet, bir yürüyüş yapmaya kalksa ayırımcılık oluyor.
Çifte standart dedikler bu olsa gerek…
Öngörülerime göre, sonunun nereye varacağını bilmeden, ağıza geleni söylemek, son pişmanlığın fayda etmeyeceği duruma getirir insanı, bu konular çok hassas ve bir o kadar da tehlikeli işler, çok dikkat edilmeli…
TÜRK ULUSU…
Türkiyeli, Türkiye vatandaşı, Türkiye bayrağı…
Ne kadar yanlış ve olması mümkün olmayan ifade var kullanıyorlar, Türk’üm ve Türkiye dememek için…
Bu ulusun 4 bin yıldan beri “Türk Milleti” olan adını hiçbir yasayı tanımadan değiştirmek istiyorlar!
O biraz zor tabii de…
Toprakları işgal edilmiş, halkı esir alınmış, yanmış, yıkılmış bir devleti, yoktan var eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, halkını özgürlüğe, ülkesini egemenliğe ve bağımsızlığa kavuşturup, uygar ülkeler arasına katmıştır.
Atatürk’ün Türk ulusu için gösterdiği yol, aklın, bilimin, çağdaşlık ve aydınlığın yoludur.
Egemenlik ve hürriyeti Türk Ulusuna armağan etmiştir.
Dilinde daima “Aziz Türk Millet, Türk Ulusu ve Büyük Türkiye Cumhuriyeti” vardı.
Bizler Türk Ulusu olarak asla başka bir etnik kökeni benimsemedik benimsemeyeceğiz de…
Çünkü bizim etnik kökenimiz damarlarımızdaki akan kanda mevcuttur.
Etnik kökenimiz Türk soyudur…
Türk milletidir…
Bunu asla kimse değiştiremez.
Değiştirmeye kalkanlar ise bunu başaramayacaklardır.
Her milletin etnik kökenine saygımız sonsuz,
Ve her millet etnik kökenini kendi devletinde yaşasın, yaşatsın…
Bir ailede dahi, kardeşler arasında anlaşmazlıklar yaşanırken,
Etnik köken ayrılığıyla aynı yolda yürümek büyük sorunları da beraberinde getirir.
Ve…
Dakika bir, gol bir derler ya…
Tüm bunlar yaşanırken, Türkiye hakkında neyin iyi olacağını düşünenler ağızlarındaki baklayı çıkarıverdi.
ABD Ankara Büyükelçisi Türkiye adına önerilerde bulunuyorsa ki,
Bu büyük bir oyunun içine sürüklendiğimizin kanıtıdır.
Ne demiş ABD Ankara Büyükelçisi…
“Osmanlı yönetim sisteminin iyi olduğunu, Türkiye’nin de o sisteme yeniden dönmesinin uygun olacağını” söylemiş.
Hele bir bakın papaza, bu yetkiyi kimden aldı acaba?
Türk milletine düşmanlıklarını alenen gösterenler, küstahça bizim adımıza öneride bulunabiliyorlar…
Milletin adı Türkiye değil.
O ülkenin adıdır.
Anlamı ‘Türklerin ülkesi’ demektir.
Milletin adı Türk ulusudur”
Tarih boyunca 16 büyük devlet kuran ve 3 kıtada egemen olan bu ulusun adı 4 bin yıldır “Türk Milleti”dir ve sonsuza kadar öyle kalacaktır!
“Türk” adını hiçbir güç silemez!
Bunu idrak etmeyenler “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olacaklardır.”
Ne mutlu Türk’üm diyene
Unutmayalım her şey gelip geçer…
Ama Türk’lük baki kalır, Türkiye baki kalacaktır.
