Allah kimsenin yuvasını yıkmasın. Dirliğini, birliğini bozmasın. Kolay değil… Hele hele asıl yıkım, buluğa ermemiş, dünyadan habersiz çocuklar üzerinde oluyor. Aldıkları psikolojik darbe ömür boyu devam ediyor.
***
Boşanmak ya da boşanmak istemekle kalmıyor, bir de “şiddet”, “sıkıntı”, “ölümün korkusunu” sürekli hissetmek de var. Boşanmak isteyip de eşi tarafından hunharca katledilen kadınların günahı ne? Sayıları da gün geçerek artıyor. İşin, dramatik yanı bu. Sonuçta, özellikle bir anlık bireysel “zevk” sonunda oluşan bu çocukların kabahati ne?
***
Tabii boşanmanın birçok nedeni var. Psikolojik, sosyolojik, ekonomik, çevre yani “elalem” vs. etkileri… Sanırım, günümüz boşanmalarında, ekonomik nedenler ağır basıyor. Bir de az çok ekonomik özgürlük kazanan kadın, baskılara dayanamıyor, boşanmak istiyor. Bizim “dinciler” de, o nedenle, kızların okumasına, kadınların çalışmasına sıcak bakmıyor. Kadın, okumasın, para sahibi olmasın, koca eline baksın, dizini kırıp evinde otursun. Her türlü “eza ve cefaya” katlansın, istiyor.
***
Geçenlerde, basında çıkan bir haber dikkatimi çekti. Toplumumuzun kanayan yarasını, ben de paylaşmak istedim. Çok acı, çok üzücü, çok elem verici ama ne yapalım… Hayatımızın, istemesek de bir gerçeği. Ama toplumun temeli aile giderek parçalanıyor.
***
Türkiye’de son 20 yılda evlenme oranında düşüş yaşanırken, boşanma oranlarında da hızlı bir yükseliş yaşanıyor. 562 bin evliliğin gerçekleştiği 2021 yılında, 174 bin boşanma kayda geçti. 2001-2021 arasını kapsayan son 20 yılda bin kişilik nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden “kaba evlenme hızı” yüzde 20 düşerken “kaba boşanma hızı” ise yüzde 47 arttı.
***
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı; “Evlenme ve Boşanma İstatistikleri” aile hayatına dair önemli bilgilere sahip. Buna göre 2001-2021 yılları arasında evlilik sayısında çok büyük bir değişim yaşanmadı. Sadece “Kovid-19” salgınının ortaya çıktığı 2020’de evlilik, ortalamanın altına düştü. 2001’de 544 bin çift nikahla hayatlarını birleştirirken, 2021’de 561 bin oldu.
***
Euronews'te yer alan habere göre; “Kovid-19” salgınından önce 2019’da ise evlilik sayısı 542 bin idi. Evlilik sayısı 2005’te 641 bini görse de son 20 senede genel olarak 550-600 bin bandında seyretti.
***
Evlilik sayısından, ziyade nüfusu dikkate alarak kişi başına düşen evlilik oranına bakmak daha anlamlı. Çünkü nüfustaki artışı da dikkat almak gerekiyor. “Bin nüfus başına düşen” evlenme sayısına; “kaba evlenme hızı” deniliyor. TÜİK verilerine göre “kaba evlenme hızı”, 2001’de binde 8,35 iken 2021’de binde 6,68’e düştü. Bu da son 20 yılda yüzde 20 düşüş anlamına geliyor. “Koronavirüs” salgını öncesi 2019’da kaba evlenme hızı binde 6,57.
***
Peki ya boşanmalar? Buna da yine sayı ve oran olarak bakmak mümkün. 2001’de 92 bin boşanma gerçekleşirken, 2021’de 174 bine kadar çıktı. Bu da 20 yılda boşanma sayısının yüzde 90 arttığını gösteriyor. Boşanma sayısı özellikle “son 10” senede belirgin bir artış gösteriyor. 2019’da boşanma sayısı 157 bin.
***
“Bin nüfus başına düşen” boşanma sayısını “kaba boşanma hızı” deniyor. Buna göre 2001’de “kaba boşanma hızı” binde 1,41 iken 2021’de binde 2,07’ye çıktı. Bu, 2019’da ise binde 1,9 idi. Son yılda “kaba boşanma hızı” yüzde 47 arttı.
***
Evlilik azalırken, boşanmanın arttığını gösteren başka veri ise; “boşanma sayısının evlilik sayısına oranı”. Bu, 2001’de yüzde 17 idi. Anlamı şu: 2001’de 100 evlilik gerçekleşirken 17 boşanma oldu. Bu, 2001’de evlenenlerin yüzde 17’sinin boşandığı anlamına gelmiyor.
***
TÜİK’in aile araştırması evliliklerin neden bittiğini de ışık tutuyor. 2021 yılı verilerine göre ilk sırada yüzde 32 ile “sorumsuz ve ilgisiz davranma” var. İkinci sırada yüzde 14 ile “aldatma”… “Ekonomik olarak geçimi sağlayamama” yüzde 10, “dayak/kötü muamele” yüzde 8, “aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması” yüzde 8, “içki” yüzde 5. vs.
***
Cinsiyete göre boşanma sebeplerine gelince; erkeklerin yüzde 41’i eşlerinin “sorumsuz ve ilgisiz davranması” sebebiyle boşanıyor. Erkeklerin, ‘sorumsuz ve ilgisiz davranması’ndan boşanan kadınların oranı ise yüzde 24.
***
Kadınların boşanma sebepleri arasında “aldatma” ikinci sırada yer alıyor. Kadınların yüzde 19’u eşlerinin kendilerini aldatmasından dolayı boşanırken erkeklerde bu oran yüzde 8.
***
Kadınların yüzde 15’i “dayak/kötü muamele” gördüğü için boşandığını söylerken erkeklerin yüzde 1’inin eşlerinden “dayak/kötü muamele” gördüğü için boşandığını bildirdi.
***
Kadınların yüzde 9’u “içki” sebebiyle boşanırken bu oran erkeklerde sadece yüzde 1. Erkeklerin yüzde 11’i “aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması” sebebiyle boşanırken bu oran kadınlarda yüzde 5.
***
Tabii, bir de mahkeme sayılarına bakmak lazım. Adalet Bakanlığı sitesinden 2006 yılına kadar erişebildim. Daha öncesi yok. 2006-2021 döneminde “icra mahkemesi” 174’ten 296’ya; “aile mahkemesi” 154’ten 424’e; “İş mahkemesi” 123’ten 459’a ve “ticaret mahkemesi” sayısı 52’den 201’e çıkmış.
***
Bir başka ifade ile aynı dönemde “milyon kişiye” düşen “icra mahkemesi” sayısı 2,5’ten 3,5’e; “aile mahkemesi” 2,2’den 5’e; “iş mahkemesi” 1,8’den 5,4’e; “ticaret mahkemesi” 0,8’den 2,4’e çıkmış.
***
Tabii, resmiyete intikal eden “icra dosyası” sayısı 25 milyona yaklaşmış. “Başka yollardan” hallolan “borç-alacak” miktarını bilmiyoruz.
***
Gelelim “çocuk mahkemesi” sayısındaki değişime (2007-2021). “Çocuk mahkemesi” (12-15 yaş) 70’ten 112’ye; “çocuk ağır ceza mahkemesi” (16-18 yaş) 13’ten 22’ye çıkmış. 2007’de milyon kişiye düşen “Çocuk mahkemesi” sayısı “bir” iken, 2021’de bu sayı 1,3’e çıkmış.
***
Ekonomisi ve sosyal hayatı huzur içerisinde olan bir ülke de bu “oranlar” neyin nesi? Sabır, sabır, sabır…