NEBAHAT ERDOĞAN


BİTMEYEN TEHLİKE…

Genel olarak söylemek gerekirse Dünya üzerinde, uyuşturucunun girmediği ülke yoktur, bu bir gerçek… Her ülkenin, sorunu haline gelen bağımlılık oranı her geçen gün artmaktadır. Satıcıların, çetelerin her an bir yerlerde olması büyük risk taşıyor. Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi manevi pek çok kayba sebep olan kanayan bir yara...


Genel olarak söylemek gerekirse Dünya üzerinde, uyuşturucunun girmediği ülke yoktur, bu bir gerçek…

Her ülkenin, sorunu haline gelen bağımlılık oranı her geçen gün artmaktadır.

Satıcıların, çetelerin her an bir yerlerde olması büyük risk taşıyor.

Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi manevi pek çok kayba sebep olan kanayan bir yara...

Temin edilmesi artık zor olmayan bu maddeler, satıcılar tarafından sanal ortamlarda daha çabuk çocuklara ulaşabiliyorlar.

Resmi verilere göre; 15-64 yaş aralığındaki vatandaşlardan uyuşturucu kullanmak ve bulundurmak suçlarından haklarında yasal işlem yapılanların oranı,2024 yılında yüz binde 160.5 iken, 2023’te bu oran, yüz binde 413.7’ye yükseldi.

Uyuşturucu bağımlılığının, ülkemizde her geçen gün artması, küçük yaşlardaki çocuklarımıza kadar yayılması, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. 

Ülkemizde uyuşturucu kullanım yaşı, resmi açıklamaya göre 15 yaşın altında inmişken peki bu durumla nasıl mücadele edebiliriz? 

Ya da bir başka ifade ile toplum olarak bu büyük tehlikeyle nasıl baş çıkabiliriz.? 

Bitmeyen bu tehlikeyi nasıl bitirebiliriz.?

Gün geçtikçe yaygınlaşan, gençleri, çocukları zehirleyen tacirlerle nasıl mücadele edebiliriz.?

Bu soruların cevabı, yetkililerce net olarak verilmeyip; anne-baba ve topluma verilen uyarılarla mücadele yolundayız ama, tehlikenin boyutları büyüdükçe büyüyor ve her geçen gün sayı artıyor.

Çocuklarımız, gençlerimiz ölüyor, öldürülüyor, hayattan kopartılıyorlar.

Tamam!

Ebeveynlere büyük görev düşüyor, onları koruyup kollamak, her zaman takipte olmak sorumlulukları elbette. Ama, bu koruma aileyle bitmez, devlet olarak en hassas yerlerden biri olan okul çevreleri çeteler için bulunmaz nimet yerleri, eğitim alanlarının korunması ve çocukların daha güvenli olacakları yerlerdir.

Her köşede, her sokakta çöreklenmiş, birer akbaba gibi tuzaklarına düşürecek çocukları, gençleri gözlerine kestiriyorlar.

Cafeler, alışveriş merkezleri gençlerin çok zaman vakit geçirdikleri yerler, en sıkı denetimlerin olması gereken yerle buralar.

Caydırıcı cezalar verilmediği süre, çetelere ve torbacılara bir yenisi daha eklenecektir ve bu trajik olaylar kaçınılmaz olacaktır.

Valilikler, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve emniyet güçleriyapılan mücadelelerden, operasyonlardan halkı bilgilendirse de, bu tehlikenin önüne geçilemiyor maalesef…

Anne babalar, çocukları için her an bağımlı olabilir korkusu yaşarken, uyuşturucunun en büyük sorun haline gelmesi oldukça endişe verici bir boyutta.

Çocukların, gençlerin çetelerin eline düşmesi, ilerleyen teknolojik imkanlar en kolay ulaşım aracı yolunda ilerliyor ne yazık ki.

Aile içi sıkıntılar, şiddet, istismar, maddi zorluklar, boşanmalar çok sayıda çocukları sokağa yönlendiriyor. 

Buda çetelere en çabuk ulaşılan kurbanlar oluyor.

O kadar ileri boyuta geldi ki, her gün uyuşturucu kullananların, satanların göz altına alındığı haberleri izliyoruz.

Ve ardından ünlü yüzlerin de isimleri çalkalandı  ekranlarda, yayın organlarında. 

İş öylesine derinleşti ki, daha dün yine birçok sanatçı hakkında yakalama kararının çıktığını öğreniyoruz.

Geçtiğimiz hafta Kayseri’de yaşanan olayda üç gencin kendilerinden geçmiş halleri yansıdı sosyal medyada…

Kiminde yoksulluk, yoksunluk sebep, kiminde ün, şöhret ve“bana kimse bir şey yapamaz!” cesareti…

O gençlerin görüntüleri öylesine içler acısıydı ki, kolu, bacağını kesseniz hissetmeyecek durumdaydılar.

Ne durumda olduklarından bihaber, üçüde bir direğe bağlanmış halde bulundular.

18 yaşındaki 3 genç, hayatlarının baharında, acımasızca zehirlenip geleceklerini çalma hakkını kendinde hak gören vicdan yoksunu bu kişiler,caydırıcı ceza almadıkları sürece daha çok çocukları gençleri zehirlemeye devam edecekler.

Çocuk istismarında suç ne olursa olsun, verilen cezalar karşılığında kesinlikler af olmamalı…

Bu konuda Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek  ve İl Emniyet MüdürüAtanur Aydın’ın mücadeleleri göz ardı edilemeyecek kadar önem taşıyor. 

Kayseri İncesu’da Valilik koordineli hayırseverlerce 200 dönümlük alana yapılan, uyuşturucuyla mücadele Rehabilitasyon Merkezi örnek bir çalışma olup, çocuklar ve uyuşturucu konusunda ki hassasiyetlerini gözler önüne seriyor.