KADİR DAYIOĞLU


BİR ŞEYLER YAPMAK LAZIM!..

Derinlere, Kahvecilere sevgi ve saygı... “Taş üstüne DOĞRU taş koyanlara” sevgi ve saygı..


Hukuku ve hukuk devletini kâmil anlamda tesis etmedikçe,

Kamu yönetimi saydamlaşmadıkça,

Kamu, hesap verir hale gelmedikçe, 

Kamuya, liyakata göre eleman alınmadıkça,

***

Katma değeri yüksek ürünler üretmediğimiz sürece,

Çalışma hayatında kadın çalışma oranı artırmadıkça,

Etkinliği ve verimliliği hayatımızın bir parçası haline getirmedikçe,

***

Çağdaşlaşamayız.

Refah toplum olamayız,

Toplumsal huzura erişemeyiz.

*** 

Evet…

Bir şeyler yapmak lazım... 

Bir şeyler üretmek lazım...

Topluma önder olmak lazım... 

İnsanlara yol göstermek lazım...

Tıpkı, Ziraat Yüksek Mühendisi Zihni Derin gibi...

Tıpkı, Adnan Kahveci gibi...

***

Bunlar da nereden çıktı? 

Demeyin... 

Bizim kuşak bilmez ama çay üreticileri Zihni Derin’i iyi tanır...

İyi anar...

Karadenizlileri çay bitkisi ile tanıştıran adam... 

Çay üretimini teşvik eden adam... 

***

Çay fidelerini eli ile getirmiş dikmiş, Doğu Karadeniz’e... 

Bir anlamda üretim biçimini dolayısıyla kaderini değiştirmiş yörenin... 

***

Adnan Kahveci de öyle...

Bir kısım akl-ı evvelin, laftan başka bir sermayesi olmayanların “abdül mücit kesbiçer!” diye “kafa bulduğu!”, “gır gır!” geçtiği Kahveci, Antalya yöresini “kivi” üretimi ile tanıştırdı...

***

Kahveci de dışarıdan, eli ile getirdi kivi fidelerini... Çiftçilere hediye etti… Hem de tanıtım kitapçıklarını tercüme ederek; yeniden kaleme alarak…

***

Kahveci’ye o günlerde yapılan saldırıları eleştirileri iyi anımsayın... “Bu ülkenin kiviye değil, ekmeğe ihtiyacı var!” diyenleri de...

***

Ünlü büyüğümüz, Babamız merhum Süleyman Bey’in küçümser bir eda ile Kahveci’ye; “Zurnanın son deliği!” yakıştırması yaptığını da...

***

Hatta, merhum Özal döneminde, yazar kasa kullanımına geçince; “yazılımını kendisi yapacak, büyük paralar kazanacak!”, diyecek kadar ileri gidenler oldu… Şüpheli bir ölüm sonucunda, terekesinden “para” çıkmadı. Taşınmaz da… Tabii, saldıranlar hiç utanmadı. 

***

Ve bugün kivi, iklimi uygun olan ülkenin her yöresine dağıldı. Önemli bir ürün ve önemli bir geçim kaynağı oldu…

***

Üretim biçimini değiştirmeden, refah toplumu olamayız... 

Gelişmiş toplumlara bakın hepsi, “tarım toplumu evresini” geçirmiş olanlar...

Değişim ve dönüşüm için mutlaka üretim biçimimizi değiştirmemiz gerekir...

***

Sözgelimi bu toplumun büyük bir kesiminin, buğday/hububat üreticisi olarak kalmasını, kimse istememeli... Makinalı ve modern tarıma geçilmeli. Büyük tarım ve hayvancılık çiftlikleri kurulmalı. Tarım ve besi OSB’lere hız verilmeli. 

***

Evet. Bir şeyler yapmak lazım...

Evet. Bir şeyler üretmek lazım...

Evet. Bir Zihni Derin, bir Adnan Kahveci olmak lazım...

Topluma yol göstermek lazım

Topluma örnek olmak lazım...

***

Bu toplumun tüketim kalıplarını değil, üretim kalıplarını; değiştirmek lazım... 

Ürün gamın katma değeri yüksek yeni ilaveler yapmak lazım…

Değiştirelim ki, bol ve kaliteli ürün elde edelim...

Değiştirelim ki, hem bireysel ve hem de toplumsal gelir ve refahımız artsın. 

***

1880’li yılların ünlü Sivas valisi Halil Rifat Paşa’nın yine ünlü şu sözünü herkes ama herkes kendisine düstur edinmeli: “Ulaşamadığın yer senin değildir!..”

***

Derinlere, Kahvecilere sevgi ve saygı...

“Taş üstüne DOĞRU taş koyanlara” sevgi ve saygı..