Seveceğinizi sandığım “berceste”lerden bir demet sunmak istiyorum. Anlam verirken çoğunu çeşitli yerlerden aldım. Bilindiği gibi “berceste” sözlükte; sağlam, lâtif, seçme anlamlarına geliyor. Edebiyatta anlamı ise; kolalıkla hatırda kalabilen ve fakat derin anlam içeren sözler. “Bir kitaplık laf!” denir ya, bunun gibi bir şey…
***
Sanırım, batıdaki karşılığı “aforizma”… Mesela, (Niçe)nin aforizmaları çok bilinir. Bunun anlatımın şöyle yapmış: "Benim arzum başkalarının bir kitapta anlattığı şeyi, on cümlede anlatmaktır."
***
Bercesteleri ile en ünlümüz kim derseniz, Ziya Paşa’nın derim. Öyle ya; her dizesi, her ikilsi birer berceste; İsterseniz bir iki örnek verelim: Ziya Paşa’nın; “Aslı kötü olana asalet mi verir hiç üniforma/Altın işlemeli palan vursan eşek yine eşektir.” Anlamına gelen:
“Bed asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zerdûz palan ursan eşek yine eşektir”
Ya da; “Çingenenin yiğidi, yiğitlikten söz ederken, hırsızlığını anlatırmış” anlamına gelen;
“Şecaat arz ederken merd-i kıpti, sirkatin söyler”
***
Şeyhülislam Mehmet Bahâi Efendinin çok bilinen bercestesi; “Bana zındık diyende biraz iman olsa; putuma karışan bari Müslüman olsa” biçiminde açıklayabileceğimiz;
“Bana zındık diyende biraz iman olsa
Putuma dahleden bari müselmân olsa”
***
Bercestelerin yaygın bilinen örnekleri ile devam edelim:
“Güzeller mihribân olmaz dimek yanlışdur ey Bâkî
Olur vallâhi billâhi hemân yalvarı görsünler” (Bâkî)
“Ey Bâki! Güzeller iyi huylu, şefkatli olmaz demek yanlıştır; vallâhi billâhi olurla hele biraz yalvarışları (paraları) görsünler...”
“Yalvar” sözcüğü burada tevriyeli kullanılmış. Hem “yalvarmak” hem de “para” anlamına. Yalvarı görsünler ise “yalvarmayı” görsünler ve “parayı” görsünler anlamlarında “tevriyeli” kullanılmış.
***
Yusuf Ziya Ortaç’ın, Portreler kitabından şöyle bir şey aklımda kalmış;
Güzeller mihriban olmaz
Yalvarı görsünler.
***
Hayâlî’nin (Ö:1557); “Cihanı süsleyen (Allah) her zaman ve mekanda mevcuttur. Tıpkı balıkların denizi bilmedikleri gibi (İnsanlarda) bilmezler” anlamına gelen;
“Cihân-ârâ cihan içindedir ârâyı bilmezler.
Ol mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler”
***
Ya da; “Ben ne söylüyorum tanburam ne çalıyor” sözleriyle açıklaya bileceğimiz;
“Men çe gûyem,
Tamburam çe zened (guyed)”
***
İşte size bir berceste daha;
“Tâhir efendi bana kelp demiş
İltifatı bu sözde zâhirdir
Mâliki mezhebim benim
Zirâ İtikâdımca kelp tâhirdir”
“Tahir efendi bana köpek demiş. Bunu iltifat kabul ederim. Çünkü; Mâliki mezhebindenim. Mezhebime göre köpek temizdir.” Mısraların sözlük anlamı yaklaşık böyle ama müthiş bir sanat var son mısrada: “İnancım odur ki; köpek olan ben değil, Tahir efendidir.”
***
Son berceste de Talaslı Sıdıka anadan. Merhum Emir Kalkan sık sık okurdu:
“Pişir pişir söyle sözün
İçerisinde ham bulunur.”