Diyarbakır’da kayıp olan Narin’in arama çalışmaları 19 gündür devam etti. 19 gün sonunda okulların açılmasına bir gün kala Narinin cansız bedenine ulaşıldı.
Narin adı gibi narin bir kızımız, yüzündeki tebessüm masumiyetinin simgesi olmuş narinin.
Narine kıydılar, narine el uzattılar, narinin geleceği vardı, narinin hedefleri vardı beklide, çaldınız geleceğini, umutlarını, bitirdiniz tüm hedeflerini iğrenç emellerinize yenik düşerek.
Ah be narinim yüreğimiz param parça, o küçük bedenini çuvala koymuşlar, dere kenarına atmışlar, üzerine de kaya parçaları koymuşlar. 8 yaşında o küçücük bedenine nasıl bu kadar ağır yükü yüklediler Narin.
Sana bunları yapanlarda kaldıramayacağı yükle kavrulsun derim.
Günlerdir narinden bir haber beklendi.
Türkiye, 19 gün süren arama çalışmalarına Jandarma Arama Kurtarma (JAK), iz takip köpekleri, yer altı görüntüleme cihazlarıyla arama yapıldı.
120 hanelik bağlar ilçesi Tavşantepe mahallesi kaç m2 dir ki sizce.
Ama nafile bulunamadı Narin.
Günlerdir aynı yerler tarandı, bakılmadık delik kalmadı “tabii bizler öyle biliyoruz” iz köpekleri, dalgıçlar derken Tavşantepe mahallesi abluka altına alındı adeta.
Narinin gittiği kuran kursu ve bu kursun hocasının amcasının olması açıklandığında, her zamana olduğu gibi, hemen yayın yasağı koydular.
Neden hemen yayın yasağı getirilir ki?
Olay siyasi değil, Türkiye’nin gündemini ilgilendiren bir olay, yayın yasağının getirilmesi kafalarda çok soru işaretleri bıraktı.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde ise bazı yakınlarının yumruklanarak susturulduğu görünüyor.
Neden susturuldular, neden sustular kuran kursunu ve hoca olan amcasını korumak mıydı amaçları?
Bilindiği gibi kuran kurslarında, cemaat ve tarikat yurtlarında çocuklara yapılan tacizlere tecavüzlere, istismar olayların sıkça rastlanması bu olayında çarpık ilişkiler sonucu olduğu yönünde…
Düşünün ki bir devlet çocuğunu koruyamıyor, kadına şiddeti durduramıyor, (isteseler durdururlar) burada “İstanbul sözleşmesini” hatırlatmak istiyorum, kısacası vatandaşını koruyamıyor.
Bir Suriyeliler kadar korunmuyor Türk vatandaşı.
Sonra da çıkıp suçlular cezalandırılacak deniyor.
Bu saatten sonra cezalansalar ne olur cezalandırılmasa ne olur?!...
Sonuç, 19 gün sonunda Narin 8 Eylül sabahı ölü bulundu.
9 Eylülde okula gideme narin, bu ayıp sizlere yeter mi bilmem ama; beceriksizliğiniz ortada.
Bu beceriksizliğinizi bedelini ne yazık ki, çocuklar ve kadınlar ödüyor.
Narin daha 8 yaşında, narin daha küçücük bir çocuk , birde tabutun üzerine gelinlik koymazlar mı, o gelinliğiniz batsın sizin, tabutuna okul önlüğü koysanız olmaz mıydı?!.. Beceremiyorsunuz…
Nedir bu kız çocuklarının tabutuna koyduğunuz gelinlikler anlam veremiyorum, çocuk o ya çocuk mezara giderken bile çocukluğunu yaşatmıyor, çocuk olduğunu unutuyorsunuz. Beceremiyorsunuz…
Devlet büyükleri son günlerde Teğmenlerin, Türkiye’nin laik, demokratik, bölünmez bütünlüğü için ettiği yeminine takılıp, “o kılıçları kime çekiyorsunuz, oradaki birkaç kendini bilmez temizlenecek” diye tehdit edeceğinize tarikat, cemaat ve kur-an kurslarını denetim altına alıp kirlenmiş ruhları temizleyin.
Türkiye’de hiç bir olay günü birlik yaşanmadı.
Bu olayların ayak sesleri yıllardan bu yana geliyor.
Ne zamanki siz çocuk istismarlarına, kadın cinayetlerine susup, İstanbul sözleşmesinden çıktınız, bu işler sırası ile başladı…
“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, her koşulda yetişkinler den daha özel ele alınmalıdır.” M.Kemal ATATÜRK
