MUSTAFA CENGİZ


BAYRAM BİTTİ… SİYASETTE KIYAMET ŞİMDİ KOPACAK!...

Bayram bitti. Asıl bundan sonrası önemli. Defalarca yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. Türkiye yeni bir sürece evriliyor. Değişime zorlanıyor. Bu saatten sonra ne olacağını da kimse kestiremiyor maalesef. Siyasette öyle bir noktaya gelindi ki, kimin ne olacağı meçhul. CHP 31 Marttan sonra “Erken Seçim” trenini kaçırmış durumda. Meydanlarda yüzbinleri topluyorlar ama henüz sonuç alınabilmiş değil. Hem iktidar, hem de muhalefet eleştiri dozlarını epey artırmış durma. İktidar muhalefeti daha da zor durumda bırakmak için düğmeye basmış durumda. Herkesin safı belli artık. Herkesin derdi de sanırım. Bu nedenle bu saatten sonra kimsenin eğmesine, bükmesine, arkadan dolaşmasına da ihtiyaç kalmadı. Herkes eteğindeki taşı dökmüş durumda. Cumhur İttifakının talebi Anayasa mazereti ile ölene kadar iktidar. Anayasa’nın sözüm ona değişmez maddelerine dokunmayacaklar ama arkadan dolaşıp 42 ve 64’ü değiştirip yine amaçlarına ulaşacaklar. Eğer güçleri yeterse, eğer becerebilirlerse… CHP değişim istiyor.


Bayram öncesi yaşananlar malum.

CHP’nin Büyük kongresinin iptaline dair hamle, son gözaltılar, tutuklama kararları, İzmir’de yaşanan Grev, bayram öncesi anlaşma ve daha neler neler…

AK Parti’nin hedefinde İstanbul ve İzmir var.

Ankara’ya sıra gelir mi?

Bekleyip göreceğiz.

Eğer İstanbul ve İzmir gibi iki büyük lokmayı yutabilirlerse, Ankara’nın işi onlara göre kolay sanırım.

Süreci epey zorluyor iktidar.

Her gün yeni ve yine dosyalar açılıyor.

Çok sayıda gizli tanık var.

Artık gizlisinin de olmasına gerek kalmadı.

İçeridekiler bire birer itirafçı olmaya çoktan başladılar bile.

Bir de son Bayram öncesi TBMM’de kabul edilen 10. Yargı paketi ile 38 Bin kişinin de Salı verilmesi ile ortalık tam bir cümbüş alanı.

DUYDUNUZ MU?

Hele bir de Sendikanın talepleri var ki…

Akıllara zarar.

Hangi sendika acaba hangi belediyeden, kamu kurum ya da kuruluşundan bu şartlarda bir talepte bulunmuş ve bırakın onda birini, yüzde birini bile alabilmiş?!...

Burada yaşananların İşçi Hakları ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını sanırım herkes çok iyi biliyor ama “Kulağının üstüne yatmak” en iyisi sanırım siyasiler için. 

Son dakikada herşey tatlıya bağlandı da Allah’tan millete bayram zehir olmadı.

NELER OLACAK?

Bayram bitti.

Asıl bundan sonrası önemli.

Defalarca yazdık.

Yazmaya da devam edeceğiz.

Türkiye yeni bir sürece evriliyor.

Değişime zorlanıyor.

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli bunun sinyallerini iki yıl öncesinden vermişti.

Bayramın ilk günü yaptığı ısrar ve inatçı “Kurucu Önder” söylemi başta Atatürk olmak üzere ülkeye ciddi bir zarar veriyor.

Terör örgününün kurucu önderi mi olur?!...

Bahçeli’nin Mayıs 2023’de “Çok şey değişecek. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti değişmez” diyerek başlattığı ve Öcalan’ı TBMM’ye davet ederek sürdürdüğü sürecin ne anlama geldiği sanırım cevabını buldu.

Ancak korkulan oldu.

Türkiye şu anda değişiyor.

Bambaşka bir boyuta uzanmış durumda tablo.

Bu değişimin içinde MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin de epey katkısı var.

AK Parti ile kurulan Cumhur İttifakının yeni saç ayağı DEM olmuş durumda.

Daha önce takıma katılanlara bu kez Anayasa değişikliği de bahane edilerek DEM eklenerek, “Ölene kadar tek adam ve saltanat” modelinin devamı isteniyor. 

HEP AYNISINI YAPIYORLAR…

AK Parti kurulduğu günden bu yana güçlü bir parti.

İki önemli motif var elinde.

Din ve CHP Düşmanlığı.

Ne zaman ki güç kaybı yaşasa, ya da bazı şeyler yolunda gitmese önemli manevralar yapıyorlar.

Küçük partileri ve genel başkanlarını hemen partinin yanına dahil ediyorlar.

Makam, mevki, itibar veriyorlar.

Hep birlikte yola devam.

Ancak son dönemde CHP düşmanlığı epey zirve yaptı.

Son hamleler öyle böyle değil.

Partiye yönelik hem genel başkan nezdinde, hem de belediyeler nezdindeki yapılanların kolay kolay yenilir yutulur tarafı yok.

Partinin Cumhurbaşkanı olarak ilan edilen ismi halen hapiste.

Bu saatten sonra ne olacağını da kimse kestiremiyor maalesef.

Siyasette öyle bir noktaya gelindi ki, kimin ne olacağı meçhul.

CHP 31 Marttan sonra “Erken Seçim” trenini kaçırmış durumda.

Meydanlarda yüzbinleri topluyorlar ama henüz sonuç alınabilmiş değil.

Hem iktidar, hem de muhalefet eleştiri dozlarını epey artırmış durumda.

İktidar muhalefeti daha da zor durumda bırakmak için düğmeye basmış durumda.

HERKESİN SAFI BELLİ…

Malum bayramlaşma da bile bayramlaşmadılar.

Herkesin safı belli artık.

Herkesin derdi de sanırım.

Bu nedenle bu saatten sonra kimsenin eğmesine, bükmesine, arkadan dolaşmasına da ihtiyaç kalmadı.

Herkes eteğindeki taşı dökmüş durumda.

Cumhur İttifakının talebi Anayasa mazereti ile ölene kadar iktidar.

Anayasa’nın sözüm ona değişmez maddelerine dokunmayacaklar ama arkadan dolaşıp 42 ve 64’ü değiştirip yine amaçlarına ulaşacaklar.

Eğer güçleri yeterse, eğer becerebilirlerse…

CHP değişim istiyor.

Burada ikircikli durum yaratan DEM’in durumu.

Sözüm ona 6’lı masada yoktular ama el altından epey işler oldu.

Yerel Seçimlerde de Kent uzlaşısı mevzuları var.

İzmir’de Tunceli’den 8 Bin Kişinin belediyede kadro aldığı falan bu son gelişmelerle tavan yapan gelişmeler.

İzmir’i kimse paylaşamıyor.

Doğu’da ki topraklar için “Bizim” diyenlerin, alenen ve açıkça TBMM kürsüsünden bile devlete posta koyanların,  İzmir, İstanbul, Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında seslere epey çıkmaya başladı.

Kimsenin artık saklamaya gizlemeye gereği kalmadı.

Sığınmacılarla, Suriye’de kurulan yeni hükümet ile birlikte Kürt devleti sözüm ona Türkiye uzantısı yansıması ve Diyarbakır için pazarlıklar yapılıyor.

ÇÖZÜM YOK GİBİ…

Anayasa pazarlıkları ile birlikte çok sayıda konu başlığı masada.

Çözüm çıkar mı?

Sonuç alınabilir mi?

Gerek iktidar, gerekse de muhalefet kısa ya da uzun vadede isteklerine ulaşabilir mi?

Tablonun daha da kötüye evrilme olasılığı nedir?

Asgari ücretlinin ara zam beklediği bir dönemde emeklinin durumu ortada. 

Enflasyonla ilgili tablo herkesin malumu.

TÜİK ve ENAG bir türlü ortasını bulamıyor.

Rakamlar arasında yüzde yüzlük bir fark var.

OLASI SENARYOLAR…

CHP’nin Büyük Genel kurulu iptal edilirse eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu Kayyım atanırsa parti ikiye bölünüyor.

Eski ve Yeni CHP.

Yani tam iktidar yolunda Cumhur İttifakı bir anlamda istediğine kavuşmuş oluyor.

Daha biz Kayseri’de ki kavgayı çözemeden, tepedeki büyük kavga ile birlikte sanırım CHP’nin hem genel de hem de yerelde kurduğu hayaller çoktan rüya olarak kalacak gibi görünüyor.

Malum ilimizde İl başkanlığı ile Melikgazi arasında epey soğuk rüzgarlar esiyor.

Genel kurulda delegelerin tavrı belli idi.

Şimdilerde Arık, ailesinin manevralarını epey hızlanmış durumda.

Önceki dönem milletvekili Çetin Arık, son olarak genel başkan Özgür Özel’i ziyaret ederek Kayseri’nin tablosunu aktardı bizzat kendisine.

Yani bu saatten sonra hem CHP’nin genel merkezi, hem il, hem de ilçeler bazındaki durumu epey hassas.

Yani bir anlamda pamuk ipliğine bağlı da diyebiliriz.

Ne tepe de, ne de taban da uzlaşı olmuyor.

Herkes, “Küçük olsun benim olsun” derdinde.

Bu kadar tufanın koptuğu bir partide eski genel başkanın suskunluğunu anlamak ne mümkün!...

CHP’liler her şeyi sorguluyor.

Biat kültürü yok partide.

Öyle olunca da büyük hayallerle 31 Mart Yerel Seçimlerinden zaferle çıkan patinin iktidar hayalleri suya düşmüş durumda. 

Şu anda Parti’de Haziran 2025 itibarı ile de normal il ve İlçe kongrelerinin takvimi resmen başlamış durumda. 

SANDIK GELİR Mİ?

İktidarın Asgari ücretle ilgili tavrı hemen hemen belli oldu.

Yani ek bir düzenleme yok.

Bu demektir ki Kasım’da beklentiler boşa çıkacak.

Eğer iktidar olası Baskın ya da Erken bir seçim planlasa idi çoktan işi bitirir, ek zammı verir, emekliyi ihya ederdi.

Şu ana kadar ki tablo içerisinde böyle bir müjde yok.

Bu nedenle olası ya da olmayacak bir seçim CHP ile ilgili yaşanacak  gelişmelere bağlı.

İktidar CHP’ye ya diz çöktürürse, ya da diğer partilere yaptığı gibi ortaklık önerisi ile kendi içinde eritebilirse ne ala…

Aksi takdirde herkese Silivri görünüyor…