NEBAHAT ERDOĞAN


BAŞKA TÜRKİYE YOK…

Dünyada başka bir ülke yoktur ki kurucusuna hakaret etsin. Ama ne yazık ki ülkemizde son zamanlarda sıklıkla hakaretlere, büst ve anıt saldırılarına tanık olur hale geldik. Odasından Atatürk portresini indireni mi dersin, zavallı durumuna düşmüş gençleri mi dersin, fetvasında hakaret eden imamı mı dersin bu örnekler saymakla bitmez inanın. Son örnek kurban bayramının ilk günü Kayseri Cumhuriyet meydanında bulunan Atatürk anıtına gerçekleşen, baltalı çirkin bir saldırı oldu. Olay yerine gelen polis ekipleri tarafından iki kişi göz altına alındı.


CEZASI NE OLACAK?

Bu tür saldırıların, hakaretlerin sonucunda, verilen cezaların boyutlarını sadece tutuklamalarla sınırlı olduğunu görüyoruz.

Sonrasında ne mi oluyor?   

Saldırganlar üç- beş gün sonra serbest kalıyor.

Bu saldırganlar da hızını alamamış, bayram seyran dinlememiş yeğeniyle birlikte baltayı kaptığı gibi soluğu Atatürk anıtının yanında almış.

Çünkü ceza almaktan korkusu yok, üç-beş gün yatar çıkarım hesabını gütmüş.

Nasıl zavallı bir duruma düştüğünüzün farkında bile değil misiniz?

Ne oldu?

Boyunuz mu büyüdü saldırmakla veya başınız göğe mi erdi, madalya mı taktılar size, ödül olarak ne verdiler.? 

Bu tür eylemlerde kanuni merciler hak ettikleri cezayı vermiş olsalardı bırakın saldırıyı söz söylemeye bile korkarlardı. 

Evet belki sevmeyebilirsiniz, ama hiçbir şey Türkiye’mizin kurucucu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsına ve anıtlarına saldırma hakkını vermez size, ayrıca bu bir suçtur. 

Eğer ki; Bu tür bir saldırıyı bir başka Dünya ülkesinde gerçekleştirmiş olsa idiniz size ve 7 sülalenize  yaşam hakkı bile tanımazlardı.

Ama gelin görün ki Türkiye tuhaf bir ülke oldu son zamanlarda.

Şimdilerde sizin gibiler ne yazık ki ödüllendiriliyor bile…

ATATÜRK’Ü KORUMA KANUNU

5816 numaralı, “Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Kanunu” 25 Temmuz 1951’de dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından kabul edilmiş ve 31 Temmuz 1951’de de Resmi Gazete tarafından da yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 5816 numaralı bu kanunda 5 madde bulunmaktadır. Bu maddeler;

Madde 1 – Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarı ki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. 

Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır. Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır. 

Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. 

Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür. 

Bu kanunlardan habersiz, yaptığınız saygısızlıklar affedilir gibi değil.

TEPKİLER… TEPKİLER…

Olayla ilgili en önemli tepkiler kuşkusuz STK’ların verdiği tepkilerdi.

İlk olarak CHP açıklama yaptı.

Ardından Zafer Partisi Cumhuriyet meydanında hem de Atatürk anıtı önünde açıklama yaparak gerekli mesajları verdi.

MHP il başkanının da açıklaması ve tepkisi anlamlı idi. 

Bu arada  Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şube Başkanı Haluk Bilgesay, Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk anıtına baltayla saldıran iki şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve yargılama sürecinde de müdahil olacaklarını bildirdi. 

Bilgesay, “Dirisini gavur yenemedi, siz de uğraşın durun bakalım artıklar” ifadelerini kullandı.

ÇABALARINIZ SONUÇ VERMEYECEK

Atatürk anıtına saldırı yapmakla, bilgeliği önleyemezsiniz.

 Atatürk anıtına saldırı yapmakla, medeniyeti yenemezsiniz.

Atatürk anıtına saldırı yapmakla, Cumhuriyeti yıkamazsınız.

Atatürk’e hakaret etmekle, zihniyetinize asla ve asla izin verilmeyecektir.

Gözaltına alınan kişiler “Allah rızası için” yaptıklarını söylediler.

Şimdi şu soruyu soruyorum sizlere

Allah rızası için” ne demek?

“Yapılan herhangi bir işten Allah’ın hoşnut olmasıdır.”

Peki yapılan eylemde “Allah rızası için” bir gerekçe var mı?

Elbette yok…

Peki “Allah rızası için” yapılacakların ne olduğunu bilmeyenler veya bilip de onun arkasına sığınanlar, birileri tarafından maşa olarak mı kullanılıyorlarsa buna ne dersiniz?

Tabi bu tür kişiler akıl yoksunluğundan kendileri sorumludur. 

Çünkü başkaları tarafından kullanıldıklarını idrak edemezler.

Lakin bir şeylerin arkasına sığınarak yapılan eylemler, saldırılar veya zarar verici davranışlarda bulunanlar birer zavallı kişilerdir.

Bu tür saldırıların kendilerine taraf toplayacaklarını sanmasınlar,  aksine Mustafa Kemal Atatürk sevgisi, saygısı gün geçtikçe büyüyor ve daha da büyüyecek, laik ve demokratik olan devletimizi asla kendi emellerine ulaştıramayacaklardır. 

Bu ve bunlar gibi zavallı kişiler ise maşa gibi kullanılmakla yetinecekler.

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet laik ve demokratik olarak kalacaktır.

Ülkenin bölünmez bütünlüğü baki kalacak, bölmek isteyenlere de asla müsaade edilmeyeceği bilinmelidir.

Bu vatan, bu topraklar bizin kutuplaşmalarla bu vatana en çok zararı biz veririz başka Türkiye yok ve bize bizden başka da dost yok bunun bilinciyle hem dinimizin gerektirdiği gibi hem de kanun ve yasalar çerçevesinde, sevgi, saygı ve huzur içinde yaşamak tüm dileğimiz.