KADİR DAYIOĞLU


BAŞI AÇIK ÖĞRENCİ

Bursa Yıldırım ilçesinde bulunan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ergin Kaya Kırbıyrık'ın veli toplantısında,"Okulda başı açık kız öğrenci olamaz. Herkesin başını kapatması gerek"diyor.


Bursa Yıldırım ilçesinde bulunan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ergin Kaya Kırbıyrık'ın veli toplantısında,"Okulda başı açık kız öğrenci olamaz. Herkesin başını kapatması gerek"diyor. Youtube girdiğinizde konuşmanın tamamını görebilirsiniz.

***

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Kırbıyrık hakkında inceleme, soruşturma başlatıldı. “Açığa alındı" denildi.

***

Müdür yakın zamanda da bir başı açık kadın müdür yardımcısının odasının kapısını kırdığı için gündeme gelmişti. MEB, okul müdürü hakkında “Kamu malına zarar vermekten” suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

***

İsterseniz, konuşma metnini biraz açalım: “Bu okulda namaz, başörtüsü, kurban, oruç tartışılamaz. Usul erkan öğretmek için uğraşıyoruz. Sokakta da yapıyoruz bunu. Öğrencinin her haline karışıyoruz”

***

“Psikolojisi bozuluyorsa çocuğunuzun kesinlikle bu okulda olmamalı. Çünkü bu okulda ben, müdür yardımcısı, öğretmenler müdahalecidir, karışırız, gerektiğinde bağırırız, sert davranırız. Gevşeklik hiçbir zaman insana fayda vermez”.

***

“Her şeyine karışırız öğrencinin. Çünkü iyi bir Müslüman yetiştirmeye çalışıyoruz” sözleri Kırbıyrık’a ait. Veli toplantısında söylemişti, ısrarla da başörtüsüz öğrenci istemediğini vurgulamıştı, Müdür Bey.

***

Bu laiklik ilkesine aykırı. Ama kim dinler? Laiklik mi kaldı bu ülkede. Ayrıca, imam hatiplerde baş örtme zorunluluğu yok. Derste konulan kurallar birçok okulda öğretmenin inisiyatifinde olabiliyor; mesela Kur’an’ı Kerim derslerinde, o da “saygı” bağlamında, “örf” olduğu için ama diğer derslerde ve okul binası içinde öğrencilerin zorla başı kapatılamaz.

***

Eğitim-İş Sendikası da eğitim hakkını engelleyen bu okul müdürünün hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet’ten Barış Pehlivan’ın haberine göre; Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi.Kırbıyrık’ın da velililerin de ifadesi alınmadı. Bursa Cumhuriyet Savcısının üç sayfalık kararı şu şekilde:

***

Savcı Bey, AİHM kararlarına da atıf yapıp şunları söylüyor:“Şikâyete konu olayın ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirildiği, somut olayda adli soruşturma yapılmasını gerektirir suç ya da suç unsuru bulunmadığı, araştırma yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığının açıkça anlaşıldığı, bu nedenle ihbarla ilgili CMK’nin 158/6. maddesi gereğince soruşturma yapılamayacağı kanaatine varılmıştır.”

***

Neymiş Müdür Beyin, davranışı ve sözleri, “ifade özgürlüğü” kapsamındaymış. Olay, sadece “ifade” kapsamında kalsa anlarım ama “başı açık” olanları tehdit ediyor, “eyleme” dönüşüyor; “her şeylerine karışırız”; “okula almam”; ısrarcı olan velilere de;“öğrencinizi bu okuldan alıp götürün” diyor. Yanlış mı anladım?

***

Hiçbir yasa ve yönetmelik, kız çocuklarının başlarını örteceksiniz ya da açacaksınız diye dayatamaz. Çoğulcu demokraside böyle bir şey düşünülemez. Ayrıca mevzuat, bir öğrencinin her şeyine karışma hakkı vermez, okul yöneticilerine. Dayatanlarisesuç işler. 

***

Peki, şimdiSavcı Bey’e soru şu: Sayın savcım, birileri de çıkıp, “illâ başınızı açacaksınız!” derse, “ikna odalarına” alırsa, ne dersiniz acaba? Bunu da,“ifade özgürlüğü” kapsamında mı değerlendireceksiniz? Yoksa, yine AİHM kararlarına gönderme yaparak, “bireysel hak ve özgürlüklere” aykırı mı? Diyeceksiniz. Çok merak ediyorum.

***

AK Parti iktidarının bu yıllarında, partililer, bürokratlar, “güç sarhoşluğuna” duçar oldu. Unutmasınlar, demokratik sistemde her iktidar ölümlü olup yine demokrasiler, “sopa atma yarışının!” adı değildir. Geçmişte, kılık kıyafetle ilgili çok acı yaşadık, umarım “gurur sarhoşluğundan” uyanırlar.

***

Gurur sarhoşuna uğrayanlar için,“Ekmel-i Şuara-ı RûmNâbî-i Pîr’in” güzel, güzel olduğu kadar da anlamlı dizelerini, “bercesteleri”ni bir kez daha veriyorum. Aslında bu dizeleri herkes, her gün görebileceği bir yere asmalı... 

Dizeler kısaca; “İkbal meyhanesinde gurur sarhoşluğuna uğrayanların ayıkınca ya da gücü kaybedince düştükleri hâli” anlatır.

Bağ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz

Biz, neşâtın da gamın da rûzigârın görmüşüz

Çok da mağruru olma kim meyhâne-i ikbalde

Biz hezâran mest-i mağrûrunhumârın görmüşüz.

***

İsterseniz konuyu Ziya Paşa merhumun şu dizeleri ile noktalayalım. Umarım ve umulur, “kulaklara küpe olur.”

“Seyretti hevâüzre denir taht-ı Süleyman 

Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde”

(Hazreti Süleyman'ın tahtı, rüzgarla hareket ediyordu. Âlemi dolaşıyordu. O saltanatın şimdi yerinde yeller esiyor.)