KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 16.01.2025 12:06

ATEŞKES!..

Facebook Twitter Linked-in

BBC kaynaklı haber şöyle: “İsrail ile Hamas, Gazze savaşının başlamasından 15 ay sonra ateşkes üzerinde anlaştı. Ateşkes anlaşmasına varıldığı, Katar Başbakanı Mohammed bin Abdulrahman Al Thani ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından doğrulandı.

***

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Katar Başbakanı Al Thani, İsrail ve Hamas'ın ‘kalıcı bir ateşkes’ sağlanması için uzun süreli bir anlaşmayı kabul ettiğini söyledi ve anlaşmanın İsrail kabinesi tarafından onaylanması halinde 19 Ocak pazar günü yürürlüğe gireceğini belirtti.”

***

Filmi geriye saralım… On beş ay önce olayı kim başlattı? Hamas… İsrail’e saldırdı… İsrail de bunu fırsat bildi, karşılık verdi… Hem de şedit bir biçimde; insafsızca.

***

Düzenli orduya, müthiş silah gücüne ve ABD başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinden destek alan İsrail ise acımasızca Filistin’de katliam yaptı, çoluk, çocuk, genç, yaşlı dinlemeden… Elli bine yakın ölü… Kan ve gözyaşı… Yerleşim yerleri, yerle bir olarak.

İsrail, üstüne üstlük, bir de toprak kazandı… 

***

Kim kaybetti? 

Masum, Filistin halkı… 

Ya Hamas?

Ortada yok!

***

Ortalık yakılmış, yıkılmış… On binlerce can yitirilmiş. Şimdi de ateşkes ilan ediliyor… “Ba’del harabül Filistin” olduktan sonra… Ya da “Filistin harap olduktan sonra, ağlamak, sızlamak nafile”… 

***

O nedenle, bölge halkı, Hamas gibi örgütleri sorgulayacak. Hamas neden saldırdı? Sorusuna yanıt arayacak. 

***

Tabii, bu sorgulama, İsrail devletinin vahşetini örtmez… Ben bilmiyorum, Hamas saldırısının nedenini… Tabii, Hamas da ilgilendirmiyor, beni. Ama Filistin halkı, ölenler, annesiz babasız kalan masum çocuklar çok ilgilendiriyor…

***

Dostlar; dünyanın neresinde; inancı, dini, milliyeti ne olursa olsun, hiç ayrım yapmadan, ağlayan bir çocuk gördüm mü, empati yapıyorum, dayanamıyorum; inanın gözyaşı döküyorum. Eminim siz de öylesiniz…

***

Bizim de içinde bulunduğumuz Ortadoğu, ateş çemberi içerisinde… Aslında bu, yeni de değil. Tarih, bunun böyle olduğunu söylüyor bize. 

***

Tarih, ders almak için var. Yoksa, geçmiş beni ne diye ilgilendirir ki? O nedenle rahmetli Mehmet Akif, boşuna dememiş:

 

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

***

Evet. İbret alınsaydı, hiç tekerrür eder mi, tarih?

***

Bundan evvelemirde, ülkeleri yönetenler ders almalı; davranışları rasyonel olmalı. Zira halk, irrasyonel düşünme meylindedir. Fetih marşları ile Viyana’nın, Şam’ın, Bağdat’ın fethini isteyebilir; mazurdurlar. Ama liderlerin, ülke yönetenlerin, böyle bir lüksü yok. Dediğim gibi onlar, rasyonel düşünmek zorunda…

***

Aklı bir karış yukarıda gezen değil, bastığı yeri iyi bilen liderler, ülkelerini sulh ve sükuna eriştirir. O nedenle, Atatürk, bir asırdır, hem de artarak, sevgi gösterilerine mazhar oluyor. 

***

Gazi Mustafa Kemal,  bastığı yeri, bulunduğu coğrafyayı ve tarihi çok iyi biliyordu. Zira o, ateş çemberi içinden gelmişti. O nedenle, Atatürk oldu… İçeriden ve dışarıdan, onun aziz hatırasını yok etmek isteyenler, bir türlü beceremedi. Becermeleri de mümkün değil. Çünkü onun mürşidi, çağdaşlık, ilim ve fendi.

***

O nedenle ülkeyi yönetenler ve yönetmek isteyenler, her yıl giderek artan, Anıtkabir ziyaretlerinden, anmalardan, umarım ders alır. 

***

Yine o nedenle, “Mustafa Kemal Türkiyesi”, fokur fokur kaynayan, bir birini boğazlayan, hiçbir Ortadoğu ülkesine benzemez…

***

Daha önce verdiğim anekdotu bir kez daha vereyim: Uluslararası ilişkiler profesörü Hüseyin Bağcı’ya, bir toplantıda, bir Sudi meslektaşı şunu söylüyor: “Yâ hû Hüseyin, biz size benzemek isterken, sizin bize benzemek istemeniz, anlaşılabilir bir şey değil!”

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —