ODA TV’den aldığım bir anket çalışmasını vermeye çalışacağım (11.10.2024). “Halka soruldu” diyorlar. Bakalım nasıl bir sonuç çıkıyormuş? Ez cümle;:“Atatürk'e ilgi büyüyor... Dindarlık azalıyor...”muş. Haberi okuyunca, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ali Erbaş’ın kulaklarını çınlattım.
***
Demek ki, gidişatı görüyorlar, gayret onlara düşmüş. Bir yandan Atatürk’ü yok sayma diğer yandan da “dindar nesil” yetiştirme gayretindeler.
***
Sakın, Atatürk ile dindarlığı mukayese ettiğimizi ya da ettiklerini sanmayın. Öküz altından da buzağı aramayın. Ayrık kümeler. Ne yaparlarsa yapsınlar, Gazi sevgisinin önünü kesemiyorlar. Onlar, çabaladıkça, sevgi seli, feyezana dönüşüyor. Diğer yandan da, tüm istedikleri gibi “dindar nesil” yetiştiremiyorlar.
***
Toplamda 1.514 kişi ile yapılan 761'ini kadın, 752'sini erkeklerin oluşturduğu araştırmada, "Cumhuriyet, Saltanat ve Atatürk" soruldu. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili toplumun “çok olumlu” ve “olumlu” görüşe sahip olduğu, bu oranın toplamda yüzde 83,7 olduğu görüldü.
***
Bu oran içinde parti dağılımına bakıldığında en yüksek olumlu görüş sırayla yüzde 97 ile CHP; yüzde 95,9 ile İyi Parti; yüzde 74,6 ile AKP; yüzde 69,3 ile Yeniden Refah Partisi şeklinde sıralandı.”
***
Bilmiyorum buradan şu sonuca varabilir miyiz? Faraza, AK Parti’nin oyunu yüzde 36desek, demek ki bunun yüzde 9’uGazi’ye “olumlu” bakmıyor. Bu da, AK Parti’nin çekirdek oyu diyebilirsiniz. Bu oy, gitse gitse, dini hayatı referans alan partilere gider. O da toplamda yüzde 10’unu geçmez.
***
Mesela, MHP’nin potansiyel oyu yüzde 20’dir ama çekirdek oyu yüzde 5’i geçmez. Benzeri şeyi, DEM içinde söyleyebilirsiniz. Onların da potansiyel oyu yüzde 15 civarındadır ama çekirdek oyu, yüzde 5’i geçmez.
***
Sosyal demokratların partisi aşağı yukarı belli CHPama “liberal demokratların” bir araya geldiği bir oluşuma ihtiyaç var. Mesela, AK Parti’nin 2002 Parti Programına imzamı atarım. Ama bu süreçte gördük ki, “zokaya” takılan “yemden” farksızmış! Zaten sıkıntı da, “merkez sağın” boşluğundan kaynaklanıyor.
***
Bu analizime, bizim Kıvılcım Akademi’de ki dostlarımız ne der bilemem ama yanıldığımı pek sanmıyorum. Biraz da tartışmaya açmak istedim.
***
Dönelim araştırmaya: Toplumun yalnızca yüzde 5,8’i cumhuriyetin kurucusu ile ilgili olumsuz kanaate sahip olduğunu ifade ediyor. Atatürk’e dair en yüksek olumlu görüş yüzde 89,4 ile emeklilerdeyken, en az olumlu görüş yüzde 75,7 ile memurlarda.
***
Tamu bu nokta da soru şu: Memurlar korktuklarından mı yoksa, kahır ekseriyetinin bu dönemde atanmasından mı? Bazılarının, “parti devletine döndük!” iddiaları bunun kanıtı mı, acaba?
***
Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin kurulmasıyla ilgili toplumun “çok doğru” ve “doğru” görüşüne sahip olduğu, bu oranın toplamda yüzde 72,6 olduğu görüldü.. Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin kurulmasının yanlış olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 12,5 ile sınırlı kaldı.
***
Bu yüzde 12,5’lik oran, bizim yukarıda yaptığımız analizi de doğruluyor. Zira toplumun yüzde 10’luk kesiminin, Cumhuriyet ve onun devrimleri ile barışık olmadıkları çok doğal; beklenirde.
***
Vatandaşlara son 5 yılda“dindarlık” seviyelerinin değişip değişmediği soruldu. Soruya cevap verenlerin yüzde 63,5'i herhangi bir değişim olmadığını belirtirken, yüzde 22,5’i “Dindarlığım azaldı” dedi.
***
Dindarlık seviyesinin son 5 yılda en çok arttığını söyleyenlerin oranı yalnızca AKP'lilerde (yüzde 17,9) azaldığını söyleyenlerden (yüzde 13,7) fazla. Toplum genelinde son dindarlık seviyesi belirgin bir şekilde azaldığı görülürken, bu durum memurlar arasında ise artışa geçti.
***
2023 genel seçimlerinde AKP'ye oy veren ve son 5 yılda dindarlık seviyesinin azaldığını söyleyen seçmenlerin yüzde 51,5’i partilerini desteklemeye devam ederken yüzde 19,3’ü CHP’yi, yüzde 13,6’sı MHP’yi desteklemeye başladığını ifade ediyor.
***
Öte yandan kadın ve erkek arasındaki dindarlık seviyelerindeki değişiklikte dikkat çekiyor. Kadınlarda yüzde 17 dindarlık seviyesi artıştayken azaldığını söyleyenler yüzde 15,4 seviyesinde. Erkeklerde bu oran ise artanlar olarak yüzde 29,7; azalanlar olarak ise yüzde 11 olarak gerçekleşti.
***
Toplum özgürlük konusunda ikiye bölünmüş durumda. Türkiye’de kendini özgür hisseden vatandaşların oranı yüzde 50,4 olarak ölçülürken özgür hissetmeyenlerin oranı yüzde 49,6 olarak belirlendi. Bu kategoride kendini özgür hissedenlerin parti dağılımında en yüksek oranla birinci sırayı yüzde 78,7 ile MHP’liler ikinci sırayı da yüzde 73,3 ile AKP'liler yer aldı.
***
Kendilerini en az özgür hisseden grup içinde parti dağılımına bakıldığında en yüksek paya yüzde 77,1 oranla DEM Partililer. En yüksek ikinci sırada yüzde 73,1 oranla CHP var.
***
İlkokul ve altı eğitime sahip olanlardaki özgür hissedenler yüzde 57,4; hissetmeyenler ise yüzde 42,6. Üniversite ve üzeri eğitim almış vatandaşlarda bu oranlar tam tersi şekilde gerçekleşiyor. Üniversite mezunlarının yüzde 57,1’i kendilerini özgür hissetmezken yüzde 42,9’u özgür hissediyor.