KADİR DAYIOĞLU


ATATÜRK

İşte ben buna için Atatürk ve devrimlerine tavım. O nedenle; ırki hiçbir görüşe itibar etmeden, bunu söylüyorum. Mesela, “Türk’ün” içinde olmadığı hiçbir inanç dairesi içerisinde değilim. İsterse, “cehennemin yolu!” gözüksün; “cehennemin yolunu” göstersinler.


Tesislerden “Atatürk” isminin silinme süreci devam ediyor. Her fırsatta, bir yerden kaldırıldığı haberi basına düşüyor. Bu halkaya birisi daha eklendi geçenlerde…

***

Yıkılan ve yenisi yapılan “Eskişehir Atatürk Stadyumu”'nun adı yeni stada verilmedi. AK Parti Eskişehir Milletvekili ve AK Parti MKYK üyesi Nebi Hatipoğlu, yeni stadyuma, Eskişehirspor ve A Milli Futbol Takımı’nın eski futbolcularından Prof. Dr. Fethi Heper’in isminin verildiğini açıkladı.

***

Sanırım, Nebi Bey, bu haberi, büyük bir keyifle açıklamıştır. Öyle ya, “surdan bir tuğla daha aldılar”. “surdan bir gedik daha açtılar!” Ama beyefendi şunu bilmiyor, tuğla aldıkları sur o kadar büyük ve o kadar sağlam ki, tuğla almakla asla yıkılmaz. 

***

Hatipoğlu’nu, İYİ Parti’den seçilip AK Parti’ye geçen milletvekillerinin arasından tanıyoruz. Bir de, fabrikası için 1,3 milyar lira kredi aldığı, basına haber olarak düştüğünden… Bu geçişten, Meral Akşener’in izni ve haberi olduğu da biliyoruz…

***

Biliyorsunuz, Hatipoğlu ne derdi, bilemem. Akşener, “kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!” sloganı ile, meydanları inletmişti geçen seçimlerde, tıpkı bir “Jön Türk” gibi… Jön Türklerin, “bu sloganı atarken” kasıtlarının “Sultan Hamid” olduğu belliydi. Ama Akşener, acaba kimi kastediyordu? Askıda kaldı…

***

Bakınız, size bir şey söyleyeyim; Gazi Paşa’nın ismini, aziz hatırasını, yurt sathından “kazısanız” asla gönüllerden silemezsiniz…

***

Mesela, AK Parti yirmi üç yıldır iktidarda. Neredeyse,”0-30” yaş grubu gençlerin tamamı bunların döneminde doğdu büyüdü… Haliyle, bu nesle; “Atatürk kim?” diye sorsanız, “afyon yutmuş!” gibi melül melül gözünüze bakmaz; “kim bu adam?” demezler mi

***

Hemen hazır ola geçerler; “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!”, derler; “Sarı saçlım, mavi gözlüm gel Samsun’dan!” şarkısını söyler; akabinde ve detayında; “İzmir marşın” okurlar… 

***

Hatipoğlu gibiler, hâlâ bunun farkında değiller… Mustafa Kemal Atatürk sevgisinin çığ gibi yurt sathına yayıldığını da… 

***

Ne yaparlarsa yapsınlar; “silemezler, gözümüzden gönlümüzden Atatürk’ü ve Atatürk sevgisini!”  Yok denemek istiyorlarsa; seçim beyannamelerine; “her yerden Atatürk ismini kaldıracakları” vaadinde bulunsunlar. 

***

İtiraf edeyim; bende de, 1980’lerde başlayan Atatürk sevgisi 1994’ten sonra giderek ivme kazandı… Şimdi pik noktaya erişti. 

***

Sağ olsunlar, sayelerinde, ne derseniz deyin; ne yaparsanız yapın; bütün günahlarını önümüze sererseniz serin, şunu gördüm: Atatürk ve silah arkadaşları, “Anadolu bozkırında”, Osmanlı’nın en geri kalmış “mülkünde”, “Anadolu Beylerbeyliği’nde”, bağımsız bir “Türk devleti” kurdular. Yaşayanlara da; “siz padişahın kulu değil, vatandaşsınız!” dediler. Yetmez mi? Benim için yeter de artar bile.

***

İşte ben buna için Atatürk ve devrimlerine tavım. O nedenle; ırki hiçbir görüşe itibar etmeden, bunu söylüyorum. Mesela, “Türk’ün” içinde olmadığı hiçbir inanç dairesi içerisinde değilim. İsterse, “cehennemin yolu!” gözüksün; “cehennemin yolunu” göstersinler.

***

Öyle ya; “nârı da hoş, nuru da hoş!” cümlesindenim. İnsan hiç, “sevdiğinin nârından korkar mı?”