Yazdıklarıma titizlik göstererek ilerlemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum…ne kadar başarılı olurum o da sizlerden gelen yorum ve eleştirilerle sonuç bulacaktır….
İnsan olanın başına iş gelir derler ya, hem çevremde tanık olduğum, bire bir yaşadığım durumlarla karşılaşmışlığım oldu elbette ve dedim ki; şöyle ders niteliğini taşıyan ATASÖZLER’yle ortaya bir karışık sunum yapım istedim…
Ders dediysek kimseye ders vermek haddimiz değil tabii…J hayat insana neler öğretiyor neler, herkesin farklı yaşam mücadelesi olduğunu, değişik yaşam tarzı içerisinde hayatlarını sürdürdüğü, kimileri temiz duygular içerisinde yaşarken kimileri de nasıl birilerine çelme taksam da hayatını alt üst etsem diye debelenir durur…sırtına yüklemiştir kini, kötülüğü, nefreti, bitmek bilmeyen kazanma hırsını, dokunduğu kişileri, girdiği her ortama sinsice yaklaşımıyla zarar vermekten çekinmez…. Maalesef kötü insanlar çoğaldı etrafımızda…. Ben sırtıma iyilik ve saygınlığımı yüklerim kötülük, zarar verme kelimeleri lugatımda yoktur… Geriye dönüp baktığım da ise birikimlerimin güzel ve zararsız kişilerle dolmuş olduğunu görürüm, kötülük,haksızlık edip zararı dokunacakları da silmişimdir bir kalemde…..
Lokma çiğnenmeden yutulmaz.
Yapacağımız her iş için emek harcarız, emeksiz ekmek olur mu? Olmaz elbette…bir şeyler elde etmek istiyor, mutlu olmayı hayal ediyorsak, bunun bedeli şüphesiz ki çok çalışma, özveri ve fedakarlıktır.Hak etmeden elde edilen kazanımların felaketten başka bir şey getirmeyeceği aşikardır. Bugün olmazsa elbet bir gün çıkar acısı…. Çalışmadan, alın teri dökmeden kazandıklarımız bir toz bulutu gibi eser gider “haydan gelen huya gider” misali. Hayrını bile göremezsin…..emek sarf etmeden bir şeyler elde etmemiz ve başarı sağlamamız mümkün değildir. Emek göster ki karşılığını en güzel bir şekilde alabilesin, onun için ne yaparsak yapalım dürüst ve hakkaniyetli olursak kendi emeğimizle daha başarılı işler yapacağımıza emin olabiliriz.…. Ayrıca bizim için en değerli, en güzel şeyler her zaman için kendi emeklerimizin ve kendi alın terimizin bize sundukları, bize layık gördükleridir.
Tereciye tere satılmaz.
Hayat mücadelesi için herkes Farklı alanlarda çalışarak tecrübe edinmek için çaba gösterir. Bir işi öğrenmek ise çıraklıktan başlar… Ha sen kalkıp ta işi öğrendiğin ustana iş öğretmeye kalkarsan, senin edindiğin tecrübeni elinde çürütür. Öğrendim zannettiğin o işi de dürüp büküp koltuğunun altına vermesini de iyi bilirler, ustan tereyi ekmek arası yapıp yerken, seninki çoktan çöp olmuştur….komik durama düşmen de cabası olur….
Ucuz etin yahnisi yenmez.
Bir şey alırken öncelikle malın kalitesine bakarız ki; uzun ömürlü olsun, yıllarca aldığımız üründen faydalanalım diye…. Arkadaş seçimi de böyle bir şey, kaliteli kişiliği oturmuş biriyle yaptığımız arkadaşlık, dostluk yıllar geçse de eskimez ama birde kaypak, yalanlar ve kendisine ucuz kişilik oturtmuş birisiyle yapılan arkadaşlık dostluk ucuz mal gibidir hiçbir zaman fayda sağlanmaz bir anda yok oluverir zaman içerisinde de paçavra gibi bir kenara atılır…
Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.
İnsan yaşadığı süre içerisinde umulmadık bir anda çok iyi durumlara gelebilir. Ancak bu durum da geldiği noktayı unutmamalıdır. Nerden geldiğini unutur, kendini kaprisleriyle erişilmez sanan kişiler maalesef bedelini ağır ödemeye mahkum olurlar, bunu hemen görmese de zaman içerisinde kayıplar vererek zayıf hale gelir, birde bakmışsınız ki beş parasız, itibarsız kalmış zavallıya dönmüştür…hiç sorgulamaz o mevkii ye nasıl geldiğini, o zenginliği nasıl elde ettiğini, geçmişini unutan insan…
Vakitsiz Öten Horozun Başını Keserler.
Evet vakitsiz öten horozun başını keserler çok sevdiğim bir atasözüdür bu….vakitli vakitsiz öter durur; köy yerinde büyüklerimiz bu durumda takip ederlerdi hangi horoz ötüyor diye, emin olduklarında tuttukları gibi başından kesip güzel haşlama yaparak akşama afiyetle yerledi, yedirirlerdi…J kişi boş boğazlık yapıp, olur olmaz yerde, bir ortamda yerli yersiz, saçma sapan boş sözler sarf eder, başkaların huzurunu kaçırıp rahatsız ederse onun sesini kesmesini de bilirler…
Düşmez Kalkmaz bir Allah.
Hayatımız da her işin, her şeyin bir karşılığı mutlaka vardır. Bir çok şey değişebilir, ama mutlaka karşılığını bulur ve hiçbir şey olduğu gibi de kalmaz. inişli ve çıkışlı zamanları olabileceği gibi, iyi durumdan kötü duruma düşmesi veya yüksek mevkideki birinin de işsiz kalabileceği gibi mesela... Bu bakımdan insan kendini büyük görmemeli, elindeki imkânların sürekli var olacağını düşünüp de kibirlenmemeli, kimse kimseden üstün de değildir, gün gelir yardıma muhtaç duruma düşer haberi olmaz…‘’Düşmez Kalkmaz Bir Allah,” o yüzden kişi kendine o kadar güvenipde dünya malına biat etmemeli…
Hak yerini bulur.
Gün gelir yaptığın ne varsa gerçekleri gün yüzüne çıkar hak ve adalet her zaman bir şekilde yerini bulur. Zannetme ki; bana bir şey olmaz, kendisini sorgulamayan hatasını görmezden gelen, saklı gizli başkasının hakkını gasp ederek zor durumda bıraktığı kişilerin üzülmesine aldırış etmeden, adaletsizce yaşam sürdürenler unutmayın ki; hak adalet yerini bulur bir gün…hak yiyenin yalan,kaypak yollar seçenlerin tepe taklak olduklarını da görürüz….
Gün doğmadan neler doğar.
Yarının neler getireceğinin bilemeyiz hep içimizde bir umut vardır istediğimiz, beklediğimiz, hayalini kurduğumuz bir şeylerin olması için. Her umut bir ışık, her ışık bir umut taşır bence…Kısa süre içerisinde insanın karşısına ne tür mucizeler çıkacağını kestirmek de son derece zordur. Onun için umudumuzu kaybetmeyerek ışığımızı söndürmeyelim….
Yarası olan gocunur.
Şimdi bu yazımda arayıp soracaklar…
Yav Nebahat ne oldu bişey mi var…
Yok canım ne olsun… şu üç günlük dünyada sanki kazık çakacakmış gibi halleri olanlar için kısa bir hatırlatmadan ibaret sadece...ortaya attığım karışıkta kim üzerine alınırsa alınsın demek ki; yarası var ki gocunuyor….
Zararın neresinden dönülse kardır.
İnsan girdiği yanlış yolda başkalarına zarar verip ve vermeye devam ediyorsa, Bile bile hatanın ve yanlışın üzerine gidiyorsa, unutmasın ki kendisine zarardan başka bir şey getirmeyecektir. Hem iş hayatında, hem de çevresinde beklemediği sıkıntılar yaşayarak dibe vuracaktır… saygınlık ve itibarını yerlerde süründürerek beş para etmez duruma düşmesi kaçınılmaz olacak gibi… neler kaybettiğini gözden geçirerek , zararın neresinden dönülürse kardır demeli……
Dip not: Şu dünyada kral olsan ne yazar gireceğin yer 1.5 metre kare mezar.